Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Güney Kore Cumhurbaşkanları ve "Mavi Saray'ın Laneti"

Bu yazı 28/03/2022 tarihinde yayınlanmıştır. 

*Dr. Gökberk DURMAZ

 

Güney Kore’nin bugünkü teknolojik atılımlarının ve doğru sanayileşme sayesinde gerçekleşen kalkınmasının altında pek çok trajedi yatmaktadır. Ülke yakın geçmişte “büyük güçler” tarafından bir oyun alanı olarak kullanılmıştır. Bugün dahi varlığını sürdüren Kuzey-Güney ayrımı; bu oyunun sonucunda vuku bulmuştur. Aynı dilden, aynı kökenden, aynı kültürden ve aynı dinden olan toplum siyaseten kamplaştırılmış, kutuplaştırılmış ve iki ayrı ülke halinde deyim yerindeyse “kolları kanatları kırılarak” dünya siyaset sahnesine sürülmüştür.

Ülkenin Kuzeyi 21.yüzyıl gerçeklerinden uzak bir siyaset belirlerken, ülkenin Güneyi ise “Kore Savaşı” ve daha öncesindeki Japon sömürge döneminde meydana gelen ağır tahribatlara rağmen dünya ekonomisinde özellikle de yüksek teknolojiye haiz üretim malları ile söz sahibi ülkelerden biri konumundadır.

Güney Kore siyaseti ise tarihinin de bir tezahürü olarak inişli-çıkışlıdır. Ülkeyi yöneten yöneticilerin pek çok kez görevlerinden el çektirilmeleri, muhtelif yolsuzluk haberleri, farklı kutupları, yönelimleri ve eğilimleri içerisinde barındıran siyasal hayatı ve seçmen kitlesi ile Güney Kore; Asya-Pasifik siyaseti içinde oldukça farklı ve önemli bir ülkedir.

Bugünlerde Güney Kore siyasetinin tartışmalı konularından birisi de Güney Kore Devlet Başkanlığı Sarayı: MAVİ SARAY (Blue House) ya da Korece ifadesi ile “Mavi Çinili Köşk” dür (Cheong Wa Dae 청와대).

Güney Kore Cumhurbaşkanının resmi ikametgâhı olarak tahsis edilen bu konutun kullanım dışı bırakılması ulusal ve uluslararası kamuoyunun gündeminde yankı buldu. İmparatorluk döneminin halktan uzak yönetim merkezi olması ve işgaller sırasında sömürge valilerinin konutu olarak hizmet etmesi, saray hakkında Kore halkı hafızasında çokta olumlu olmayan bir iz bırakmıştır.

Kaynak: www.koregram.com

Bu kararın gerekçeleri ise bir hayli derindir;

  • 1-Tarihi olarak Kore Hanedan Aileleri tarafından kullanılmış olması:

Mavi Saray 1395 yılında Joseon Hanedanlığı tarafından inşa edilmiştir. Bugünün “demokrat” ve “cumhuriyetçi” Güney Kore Devletinin siyasal pozisyonunu yansıtmadığı için eleştirilmektedir. Geçmişle hesaplaşma ve geçmişin “kötü” olduğu vurgusu maalesef pek çok “modern devlet” tarafından sıklıkla dile getirilmektedir. Oysa ki, “geçmiş” bir milletin köküdür. Köksüz ağaç ise olmaz. Olsa da ayakta kalamaz.

  • 2-Japon işgali döneminde Japon müstemleke valisi tarafından kullanılmış olması.

Kore tarihi incelendiğinde, Japon istilası ve sömürge dönemi Kore halkının maruz kaldığı trajedilerden en önemli olanlarından biridir. Mavi Saray ise; Japon işgali döneminde (1910-1945) uzunca bir süre Japon Müstemleke Valisi tarafından kullanılmıştır. Bu münasebetle Kore halkının kalplerinde ve zihinlerinde nahoş anıları çağrıştırmaktadır.

  • 3-Önceki Cumhurbaşkanlarına uğursuzluk getirdiğine inanılması.

Çin basını, “Mavi Saray’ın Laneti”[i] olarak temas ettiği haberde Mavi Saray da ikamet eden 11 Güney Kore eski cumhurbaşkanlarından 1’inini sürgüne gönderildiği; 1’inin suikaste uğradığı; 3’ünün hapis cezası aldığı ve 1’inin de intihar ettiğine vurgu yapıyor.

  1. Cumhurbaşkanı Rhee Syng-man (1948-1960): Seçimlerde hile suçlaması ile görevden el çektirildi.
  2. Cumhurbaşkanı Yun Bo-seon (1960-1962): Hükümeti askeri darbe ile düşürüldü.
  3. Cumhurbaşkanı Park Chung-hee (1963-1979): 1979’da suikaste kurban gitti.
  4. Cumhurbaşkanı Choi Kyu-hah (1979-1980): Hükümeti askeri darbe ile düşürüldü.
  5. Cumhurbaşkanı Chun Doo-hwan (1980-1988): 191 sivilin ölümünden ve diğer suçlardan sorumlu tutuldu, cezalandırıldı, affedildi.
  6. Cumhurbaşkanı Roh Tae-woo (1988-1993): Rüşvet suçlaması ile 17 yıldan uzun süre cezaya çarptırıldı (sonra affedildi).
  7. Cumhurbaşkanı Kim Young-sam (1993-1998): Yolsuzlukla mücadele kahramanlarından olan Kim, kendi oğlunu dahi mahkemede yargıladı.
  8. Cumhurbaşkanı Kim Dae-jung (1998-2003): Kendisi Nobel Barış Ödülü aldı. Ancak, 3 oğlu da rüşvetten ceza aldı.
  9. Cumhurbaşkanı Roh Moo-hyun (2003-2008): 6 milyon dolarlık (USD) rüşvet iddialarının ardından intihar etti.
  10. Cumhurbaşkanı Lee Myung-Bak (2008-2013): Birçokları Lee’yi Mavi Saray’ın lanetini kırmakla anmışsa da; 2018’da kaçınılmaz son cereyan etti ve rüşvet, zimmete para geçirme, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan 2018’de gözaltına alındı.
  11. Cumhurbaşkanı Park Geun-hye (2013-2017): 2017 yılında yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamaları ile görevden el çektirildi ve ceza evine gönderildi (31 Aralık 2021’de Cumhurbaşkanı Moon tarafından affedildi).
  12. Cumhurbaşkanı Moon Jae-in (2017- 2022): Kuzey Kore lideri ile yüz yüze görüşmesi ile dünyaca tanındı.

İlaveten 1968 yılında Mavi Saray dönemin Cumhurbaşkanı Park’a suikast düzenlemek için Kuzey Koreli infaz timlerince işgal edilmeye çalışıldı. Bu sıcak temas sırasında 26 Güney Koreli 4 Amerikalı görevli ile 30 Kuzey Koreli operasyon timi mensubu öldü.

Nihayet, 9 Mart 2022’de gerçekleşen seçimlerde muhafazakârların adayı Yoon Suk-yeol kazandı ve Güney Kore’nin 13.Cumhurbaşkanı oldu. İşte tüm bu talihsiz vakaların ardından Mavi Saray’ı terk etmek yeni Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol’e nasip oldu.

Sonuç olarak, dünyanın en önemli sanayi ve teknolojilerine ev sahipliği yapan Güney Kore, bugün ulusal siyasetinde olduğu gibi, dış politikasında da inişli ve çıkışlı bir süreç yaşamaktadır. Bu ay içerisinde (Mart 2022) yeni seçilen “muhafazakâr” Cumhurbaşkanı’nı bekleyen en önemli meselelerden birisi de; bölgesel ittifakların öneminin arttığı yeni çok kutuplu dünya düzeninde yapacağı dış politika hamleleridir. Özellikle, yakın tarihte başlarına gelen muhtelif olumsuzlukların müsebbibi olan ülkelere alternatif olarak, tarihsel köklerinin uzandığı, aynı dil grubuna (Altay) dahil olması dolayısıyla aynı aileye mensup olduğu kabul edilen ve tarih boyunca kayda değer hiçbir husumetinin bulunmadığı Türkistan devletleri (Türk Devletleri Teşkilatı) ile güçlendirilecek çok boyutlu ilişkiler kanaatimce Kore halkının “baht-ı kara maderini kurtaracak” bir dönüm noktası olma fırsatını içermektedir.

 

[i] https://news.cgtn.com/news/33636a4e326b7a6333566d54/share_p.html