Donald Trump'ın eski danışman emekli Albay Douglas McGregor, ABD'nin içinde bulunduğu duruma ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Joe Biden yönetimi politikalarının ülkeyi felakete sürüklendiğini söyleyen McGregor, Amerika'nın 2024 itibariyle sergilediği manzaranın Sovyetler'in batmak üzere olduğu döneme benzediğini dile getirdi.
Amerikan halkına uyarılarda bulunmak için 'Bizim Ülkemiz Bizim Seçimimiz' adıyla sosyal medya kanalları hayata geçiren McGregor, son konuşmasında dikkat çekici ifadeler kullandı. McGregor'dan Amerikan toplumu, ekonomisi ve savunma sektörüne ilişkin yorumları ise şöyle:
1980'lerin sonundaki Sovyetler Birliği gibiyiz
Mevcut yönetim gayri safi yurt içi hasılanın arttığını iddia ediyor ama GSMH'deki artışın çoğu hükümet harcamaları ve istihdam verilerinden ibaret. Bugün ABD milli gelirinde hükümet harcamalarının payı yüzde 42'ye ulaştı. Bu korkunç rakam, 1980'lerin sonunda Sovyetler Birliği'nin durumuna benziyor.
2019'da 1 dolardan daha düşük bir fiyata satın alınabilen bir düzine yumurta, bugün 2 ilâ 4 dolar arasında değişiyor. Aynı dönemde hane halkı geliri sadece yüzde 9 artarken fiyatlar yüzde 100'ün üzerinde artış gösterdi. 3 yıldan kısa bir sürede yüzde 2'den yüzde 7,5'e sıçrayan ipotek faiz oranları ev sahibi olma hayallerini yerlebir ediyor. Konut sahibi olmak pek çok Amerikalı için ulaşılamaz bir hayal.
Ulusal güvenliğimiz tehlikede. Tedarik zincirlerimiz istikrarsız, birçok mağazada raflar boş, enerji santrallerimiz önemli yedek parçalardan yoksun.
Bu devasa borçla bataklığı kurutmamız imkansız
Yanlış amaçlar uğruna yabancı askerî müdahalelerin peşinde koşmak yalnızca kaynaklarımızı tüketmekle kalmadı, aynı zamanda Amerikalıları artan yakıt fiyatlarına ve dış etkilere maruz bırakarak enerji bağımsızlığımızı da tehlikeye attı.
Ulusal devlet borcumuz 34 trilyon dolara fırladı. Her 3 ayda bir buna 1 trilyon daha ekleniyor. Bu devasa borçla bataklığı kurutmamız imkansız.
Washington DC, Beltway politikacılaarının sözde bağışçı sınıfı tarafından kontrol edilmektedir. Bu yolsuzluk biçimi, sermayeye ayrıcalıklı erişime sahip kanserli bir Merkez Bankacılığı sistemini mümkün kılıyor. Bu egemen sınıf, askerlerimizi marjinal stratejik çıkarlar için yabancı topraklara gönderirken, kendileri ve dostlarını zenginleştiren sonsuz savaşlar döngüsüne yol açıyorlar.
Her yıl 26 binden fazla cinayet işleniyor, Her yıl kaybolan çocuk sayısı 800 binin üzerinde
Bu arada açık sınırlar milyonlarca yasadışı göçmenin ülkemize akmasına izin veriyor. Bu kontrolsüz akın, kaynaklarımızı zorluyor, toplumu bunaltıyor ve refahımızı yok ediyor. Ülkede tarihte görülmemiş suç patlaması yaşanıyor.
Uyuşturucu veya aşırı dozda fentanil nedeniyle ölen Amerikalıların sayısı her yıl 100 binin üzerindedir. Uyuşturucu büyük oranda güney sınırımızdan geliyor.
FBI istatistiklerine göre her yıl 26 binden fazla cinayet işleniyor. Bu rakam muhtemelen eksik; çünkü son 2 yıldır polis teşkilatları siyasi baskılar sonucu tüm verileri raporlamıyor.
Her yıl kaybolan çocuk sayısı 800 binin üzerinde. Bu da her gün 2 binin üzerinde çocuğun kaybolduğu anlamına geliyor. Çocuklarımızın seks kölesi olarak kullanıldığı gerçeği, bu korkunç istatistiği daha da kötüleştiriyor.
Washington son 23 yıldır Ortadoğu'daki savaşlara, kendi kendini yenilgiye uğratan bir dizi askerî müdahaleye 14 trilyon dolar harcadı
Silikon Vadisi ve Wall Street'teki dizüstü bilgisayar sınıfını, bir de büyük şirketleri zenginleştiren tasarlanmış Kovid felaketinin ardından süpermarketlerde ve benzin istasyonlarında trilyonlar israf edildi.
İşçiler, küçük işletme sahipleri ve bağımsız müteahhitler yok edilirken, trilyonlarca dolar kaynak güvenilmez yerlere harcandı. Tüm bunlara karşı acil olarak yapmamız gereken bazı şeyler var.
Öncelikle sınırlarımızı, havalimanı ve deniz limanlarımızı, yani öncelikle Amerika Birleşik Devletleri'ni güvence altına almalıyız.
İkincisi, ABD saldırıya uğramadığı sürece gereksiz çatışmalardan kaçınmalıyız. Yurt içinde refah, yurt dışında barışı gerektirir. ABD'nin ulusal güvenliği, yabancı çıkarlarının ve onların ABD içindeki yerli ajanlarının rehinesi olmamalıdır.
Üçüncüsü, ülkemizde hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeliyiz. Anayasayı korumayı başaramayan ve suçluları, kanunlara uymayanları topluma salan yargıçları ortadan kaldırın.
Dördüncüsü, Amerikan askerî sistemi liyakate dayalı bir sistemin tesisi için reforma muhtaç durumda.
Gelecek nesiller için Amerikan rüyasını yeniden canlandırmalıyız
Amerikan tarımını yeniden canlandırmalıyız. Aile çiftlikleri ve üreticileri teşvik etmeliyiz. Gıdaya erişimi güvence altına almak için yabancıların ve akbaba kapitalistlerinin Amerikan tarım arazilerini satın almalarını yasaklamalıyız. Gelişmiş üretim mekanizmasını Amerikan anavatanına geri getirmeliyiz. Bu işleri idare etmek için 3D baskı ve robotik kullanımı en üst düzeye çıkarmalıyız.
Hükümet kurumlarında personel sayısını azaltmalıyız. Elon Musk Twitter/X'teki personelin yüzde 70'ini site performansında herhangi bir kayıp olmadan kovdu. Aynı şeyi şişirilmiş bürokrasimizde de yapabiliriz. Verimlilik ve istikrarı yeniden kazanmak için borcumuzu yeniden yapılandırmalıyız. Gelecek nesiller için Amerikan rüyasını yeniden canlandırmalıyız.
Küreselci elitlerden oluşan egemen sınıfın Amerikan halkı pahasına zenginleşmelerine izin vermeyelim.
Kaynak: TR Haber
Diğer İçerikler