ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz Pazar sosyal medya sitesinden Güney Afrika ile ilgili sert bir açıklama yaptı. Güney Afrika’da beyazların topraklarına el konulduğunu iddia ederek bazı insanlara hükümetin kötü davrandığını ve buna karşılık Güney Afrika’ya yapılacak yardımların durdurulacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, hükümetinin bu hafta Başkan Donald Trump da dahil olmak üzere üst düzey ABD yetkilileri tarafından eleştirilmesinin ardından dün yaptığı açıklamada, Güney Afrika'nın gözünün korkmayacağını belirtti.
Ramaphosa yaptığı açıklamada: “Milliyetçiliğin, korumacılığın, dar çıkarların peşinde koşmanın yükselişine ve ortak davanın düşüşüne tanık oluyoruz. Gelişmekte olan bir ekonomi olan Güney Afrika'da şu anda yönümüzü bulmak zorunda olduğumuz dünya bu, ancak korkmuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ramaphosa, “Biz Güney Afrikalılar olarak dirençli bir halkız ve yılmayacağız” dedi.
Trump bu hafta, Ramaphosa tarafından geçen ay imzalanan ve hükümetin belirli durumlarda kamu yararına kamulaştırmaya karar verdiği mülkler için “herhangi bir tazminat” ödememesine karar verebileceğini belirten Arazi Kamulaştırma Yasası'na atıfta bulunarak, Güney Afrika'nın bir yasa yoluyla arazilere “el koyduğunu” iddia etti.
Apartheid döneminden miras kalan eşitsizlikleri giderme çabaları, başta Trump'ın en yakın danışmanlarından biri olan Güney Afrika doğumlu milyarder Elon Musk olmak üzere muhafazakârlar tarafından eleştiriliyor.
Trump'ın suçlamasının ardından Musk, sahibi olduğu "X" platformunda Ramaphosa hükümetini "açıkça ırkçı mülkiyet yasalarına" sahip olmakla suçladı.
Güney Afrika’nın kirli apartheid rejimi siyahilerin ve melezlerin topraklarına el koymuştur. Disitrict 6 bölgesi bunlardan biriydi. Cape Town merkezindeki bu bölgeye beyazlar el koyarak siyahları ve melezler yaşadıkları yerlerden çıkarılmış, bu topraklar beyazlara dağıtılmıştı.
Güney Afrika’nın yapmak istediği toprak dağılımı adaletsizliğini kısmen de olsa sona erdirmek. Ülke topraklarının büyük bir bölümü hala hayatını ABD, Hollanda, Almanya, İsrail’de yaşayan Güney Afrika’dan göç etmiş beyazların mülkiyetinde. Bu toprakların önemli bir bölümünde ise üretim sağlanmıyor. Bu topraklar üzerinde hükümetin ve yerli halkın herhangi bir tasarruf hakkı bulunmuyor.
Trump’ın Güney Afrika’ya karşı sert tutumunda öncelikle kendisi de Güney Afrika doğumlu ve vatandaşı olan Elon Musk’ın etkisi var. Musk gençlik yıllarında terk ettiği Güney Afrika’dan gitmesini ‘askerlik yapmayı istemediği’ için olarak söylüyor. Fakat Musk askerliği apartheid yönetimi eleştirmekten ziyade “boşa geçirilecek zaman’ olarak görmesi aşikar. Onun meselesi atalarının kurduğu ayrımcı apartheid yönetimden ziyade uyguladığı askerlik yöntemi ile alakalı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da çarşamba günü eleştirilere katılarak bu ay Güney Afrika'da yapılacak G20 görüşmelerine katılmayacağını açıkladı ve ev sahibi hükümeti “anti-Amerikan” bir gündeme sahip olmakla suçladı.
Ramaphosa konuşmasında ayrıca Trump'ın ABD'nin uluslararası yardımlarını askıya alma kararının Güney Afrika için endişe verici olduğunu, çünkü Washington'un HIV tedavi programlarının yaklaşık yüzde 17'sini finanse ettiğini söyledi.
“Acil ihtiyaçları karşılamak ve bu fonun gelmemesi halinde kaybedebileceğimiz temel hizmetlerin devamını sağlamak için çeşitli seçenekleri inceliyoruz” ifadelerini kullandı.
Güney Afrika şu anda dünyada HIV ile enfekte insan oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri.
Diğer İçerikler
