Suriye’nin Güvenliği İçin Türkiye Büyük Hazırlık Yapıyor

Reuters’in İstihbarat yetkililerine dayandırarak verdiği habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye’nin geçiş dönemi Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara arasında yapılacak görüşmelerde ortak savunma anlaşması ele alınacak. Buna göre şu konuların ön planda çıkacağı belirtiliyor:

• Anlaşma kapsamında Suriye’nin merkezinde Türk askeri üsleri kurulması ve Suriye’nin yeni ordusunun eğitilmesi gündemde.
• Anlaşma ile birlikte Türkiye, Suriye’de yeni hava üsleri kurabilir, Suriye hava üssünü askeri amaçlarla kullanabilir ve Suriye ordusunun eğitiminde lider rolünü üstlenebilir.
• Buna göre görüşmelerde Türkiye’nin Suriye’nin çöl bölgesinde iki askeri üs kurması ele alınacak - olası üs noktaları her ikisi de Humus bölgesindeki Palmira askeri havalimanı ve T4 üssü.
• Türkiye, gelecekte yaşanabilecek olası bir saldırı durumunda bu üslerden Suriye hava sahasını koruyabilecek.
• Türkiye, kurulacak üslerle YPG’ye de bir mesaj vermiş olacak.

Reuters’e göre Türk Savunma Bakanlığı yetkilisi şunları söylüyor:

• “Türkiye ve Suriye’den askeri heyetler, savunma ve güvenlik meselelerine dair görüş alışverişinde bulundu.”
• “Özellikle hem Türkiye hem de Suriye için tehdit olan terör örgütleriyle mücadele konusunda ne yapılabileceği ele alındı.”
• “Gelecek dönemde ortaya çıkacak ihtiyaçlar doğrultusunda görüşmelerimiz sürecek.”

Türkiye Gazetesi’nde yayınlanan habere göre, Suriye’de Esad’ı deviren muhalif yönetim, rejimin yapısı yanında ordu ve güvenlik doktrinini sil baştan yeniliyor. Ankara ile yoğun diplomasi ve iş birliği köprüsü kuran Ahmet Şara yönetimi, ordunun yapılandırması yanında sınır güvenliği ile ilgili bir dizi talepte bulundu.

Türkiye’nin Suriye’de kuracağı iki askerî üste bu ülkenin ordusunu eğiteceği belirtildi.

Arap kaynakların iddiasına göre, Türkiye ile Suriye ortak bir savunma anlaşması imzalayacak. Yakın zamanda imzalanması beklenen anlaşmaya göre Ankara, Şam’ın ani bir tehditle karşılaşması hâlinde Suriye’ye yardım edecek. Anlaşmada ayrıca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ordusunu ve pilotlarını eğitmesi ve Türkiye’nin Suriye’de iki adet askerî üs kurması öngörülüyor. Türkiye’nin bu üslerde Suriye Hava Kuvvetleri’nin tamamlanmasına kadar ülkenin egemenliğini hedef alabilecek herhangi bir saldırıyı engellemek için 50 F-16 savaş uçağı konuşlandırması da anlaşma maddeleri arasında yer alıyor.

Ankara’dan öncelikli talebi insansız hava araçları (İHA) olan Şam hükûmeti, özellikle İsrail sınır koridorunun kontrol edilmesi kapsamında Türk İHA/SİHA’larına ek radar ve elektronik harp ve entegre güvenlik sistemlerinin sınır boyunda konuşlanmasını istiyor.

Suriyeli kaynak, şunları kaydetti:

Terör örgütü PKK/YPG tehdidinin ortadan kaldırılması ve sonrasında yaşanabilecek muhtemel terör sızmalarına karşı olduğu kadar İsrail işgal ve ihlalleri açısından da Türk hava savunma teknolojisi büyük önem taşıyor. Ayrıca Ürdün sınırında eski rejimin millî gelir politikası hâline gelen uyuşturucu ticareti ve Lübnan’dan gelebilecek Hizbullah tehdidine karşı da kabiliyet ve saha üstünlüğü tüm dünyaca takdir edilen Türk İHA/SİHA’ları sınır güvenliğimizi sağlayacak. Türkiye ile devrimin ilk günlerinde başlayan sıkı ilişkiler karşılıklı ziyaretlerle çok daha farklı bir boyut kazandı ve özellikle askerî iş birliği alanında çok yakında dönemde uygulama safhasına geçmeye hazırlanıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Tümgeneral İlkay Altındağ liderliğinde yapılan ziyaretlerde birçok teknik detay görüşüldü ve Türk menşeli teknolojinin nerelerde ve nasıl konuşlandırılacağı konuşuldu. Suriyeli yetkili, özellikle Batılı bazı ülkelerin bu ilişki trafiğinden rahatsız olduğunu vurguladı ve “Biz tercihimizi yaptık. Batı medyasında sabote amaçlı yapılan haberler gerçeği yansıtmıyor” diye açıkladı.

Emekli Tuğgeneral Pof. Dr. Fahri Erenel, savunma ve güvenliğe dair yeni yönetimin yapacağı tercihin önemini şu sözlerle anlattı:

‘Suriye’nin yeni yönetimi, savunma kaynaklarının planlanması ve yönetim anlayışı ile ilgili acil bir yol haritası belirlemek zorunda. Bu kapsamda bir Millî Güvenlik Siyaset Belgesi hazırlamak zorundalar. Sistemi en tepeden komple yapılandırmaları gerekiyor. Parçalı bir yapılanma intihar olur. Batılı ülkeler bu yıkımın dolaylı ortakları. Geride kalan iç savaş dönemi ve jeopolitik gerçeklik, coğrafi paydaşlık, stratejik müşterekler açısından Türkiye, Suriye için tek alternatif. Teknoloji ihracı yanında personel eğitimi ve sonraki aşamalar da büyük önem arz ediyor.’

Emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş da şu değerlendirmelerde bulundu:

‘İHA/SİHA ihracının ardından Radar ve elektronik harp ve entegre güvenlik sistemleri, muhabere araçları, silah, kara, hava ve deniz araçlarının yeni orduya entegresi Suriye’nin geleceğine yön veren adımlar olacak. Çünkü onlar açısından her şey sıfırdan başlıyor. Türkiye’den savunma sanayi ihtiyaçlarının tamamına yakınını karşılayabilecek kapasitede. Diğer yandan Türk silahları rüştünü fazlası ile ispat etti.”