Suriye ve Türkiye Kara, Hava ve Deniz Yollarıyla Birbirine Bağlanıyor

Ulaştırma Bakanı Uraloğlu, Şam Havalimanı’nı DHMİ ile ayağa kaldıracaklarını söyledi. Türkiye, demiryolu ve limanlarının işletilebilmesi için destek verecek. Uraloğlu, Suriye ile Deniz Yetki Anlaşması sinyali de verdi.

h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Suriye için hazırlanan Ulaştırma Acil Eylem Planı’nı beş ana başlıkta duyurdu. Plan, kara yolu, demir yolu, hava yolu, deniz yolları ve haberleşme altyapısının yeniden inşasını içeriyor. Şam ve Halep havalimanlarında incelemeler yaptıklarını belirten Uraloğlu, öncelikli olarak Şam Havalimanı’nın yeniden faaliyete geçirilmesi için Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile birlikte adım atacaklarını söyledi. Ayrıca, Suriye’nin Akdeniz’e açılan stratejik bir kapı olduğuna dikkat çeken Uraloğlu, Deniz Yetki Anlaşması konusunda gerekli durumlarda ilgili kurumların harekete geçeceğini ifade etti. Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nda gazetecilerle buluşan Bakan Uraloğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

"Yıkılan köprüleri tamir edildi"

Terör operasyonlarını anımsatan Bakan Uraloğlu, "Suriye'deki iç dinamiklerde olsun, M4 kara yolu hem M5 kara yolu hep konuşuldu. Yani bir kara yolu ülkenin siyasetinde bu kadar etki edebilecek durumda. Onun için o kara yollarında da durum nedir? Onlara bir vaziyet ediyoruz ama Türkiye'nin operasyon yaptığı bölgeleri zaten biliyoruz ve oralarda da birçok iş yaptığımızı söylemek isterim, özellikle kara yolları noktasında. Karayolları Genel Müdürlüğümüzün eliyle olsun. Yine Milli Savunma Bakanlığımızın eliyle olsun. Orada birçok iş yaptığımızı birçok yıkılan köprüleri tamir ettiğimizi söyleyebilirim." ifadelerini kullandı.

"Zengezur Koridoru alternatif bir rota ve kapasite sağlayacak"

Zengezur Koridoru'na dair de konuşan Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:

"Bakü-Tiflis-Kars üzerindeki halihazırda bulunan demir yolu bağlantımızın belli bir kapasitesi var. Bakü-Tiflis-Kars Hattı Gürcistan üzerinden Karadeniz limanlarına da bağlantı sağlayan bir hat. Dolayısıyla gelen yükler doğrudan oraya da gidebiliyor. Biz mutlaka bir alternatif olması gerektiği yaklaşımıyla hareket ettik. Kars'tan başlayıp Iğdır-Dilucu'na kadar giden oradan da Nahçıvan'dan devamında da Ermenistan'dan giderse 43 kilometre, İran'dan giderse 61 kilometre bir hat var. Devamında da Azerbaycan'dan Hazar geçişli Uzak Doğu'ya kadar giden bir hat. Bunun çalışmaları devam ediyor. Zannediyorum, önümüzdeki aylarda başlarız. Nahçıvan'da mevcut bir demir yolu hattı var. Azerbaycanlı muhataplarımızla konuşuyoruz. Onu genel anlamda tamir edecekler. Tam nereden geçeceği noktasında Azerbaycan'ın yaklaşımı bizim için önemli. Bu çalışma, alternatif bir rota oluşturarak yeni bir kapasite sağlayacak."

Orta Koridor'un daha çok demir yolu ve kara yolu ağırlıklı geçtiğini, Çin'den başlayıp Londra'ya kadar bir yükün 18 günde götürülebildiği bir güzergahtan bahsettiklerini anlatan Uraloğlu, "Güneye doğru indiğimizde şu anda ağırlıklı rota Süveyş Kanalı. Orada 35 günde, bir yük, Londra'ya kadar gidebiliyor. Malum, Filistin'deki İsrail-Filistin Savaşı'ndan dolayı gemilerin riskler alamıyor. Dolayısıyla Ümit Burnu'ndan dolaşarak 45 günde Londra'ya kadar gidebiliyorlar. Kalkınma Yolu'nu bitirdiğimizde bu süreç 25 güne düşecek. Orta Koridor, bizim için bu anlamda gerçekten çok kıymetli."bilgilerini verdi.

"Irak'ın Fav Limanı ilk fazı 2025'te devreye alınacak"

Kalkınma Yolu konusuna değinen Uraloğlu, "Irak'ın Fav Limanı ilk fazı 2025'te devreye alınacak ve orası limancılık faaliyetlerine başlamış olacak. Bizi ilgilendiren tarafı ise yaklaşık 1200 kilometrelik kara yolu. Projesi aşağı yukarı bitti diyebiliriz. Sadece Irak’ın kuzeyinde nereden geçeceğiyle ilgili bölgesel yönetimle merkezi hükümetin görüşmeleri sürüyor. Güncel olarak takip ediyoruz." diye konuştu.

Yönetim şeklinden finansman ve işletilmesine kadar konunun ele alındığını anlatan Uraloğlu, "Türkiye'de yapılması gerekenler var, bunları planlıyoruz. Yaklaşık 2 bin 92 kilometre demir yoluyla Türkiye'den geçecek. Burada bizim yapmamız gerekenler var. Ovaköy'den Kapıkule'ye kadar. Yine yaklaşık 1900 kilometre otoyolla geçecek. Otoyol noktasında da yine yapmamız gerekenler var bir taraftan da bunları planlıyoruz." ifadelerini kullandı.

“Ticaret noktasında Şam'ın, Suriye'nin bir tarihi var, onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız”

Suriye’nin Akdeniz'e açılan önemli bir kapı olduğunu belirten Uraloğlu, “Limanlarının neredeyse hiç gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması noktasında tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Bir Deniz Yetki Anlaşması yapalım diye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın korunması ve Mavi Vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında Şam'ın, Suriye'nin bir tarihi var, onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu. Böyle bir anlaşmanın hem Suriye'nin hem Türkiye’nin etkinlik ve yetkinliğini artıracağını vurgulayan Uraloğlu, şunları söyledi: “Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış ya da genişletmiş oluruz.”

 

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA