Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya da bu konuda derhal girişimde bulunması talimatını verdiğini duyurdu.
Bu açıklamalar hem diplomatik çevrelerde hem de uluslararası hukuk çevrelerinde gülünç karşılandı.
Çünkü gerek Panama Kanalı gerek Süveyş Kanalı, egemen ülkelerin tam kontrolü altında ve geçiş kuralları uzun süredir uluslararası anlaşmalarla düzenleniyor. Özellikle Süveyş Kanalı, 1888 İstanbul Antlaşması ile tüm devletlere açık ve Mısır'ın tam egemenliğinde.
Trump'ın büyük vaatleri ve keskin söylemleri, geçtiğimiz dönemlerde de Panama üzerinde baskı kurmaya yönelikti. Ancak sonuç, beklediği gibi olmayınca Trump konuyu unutturmuştu. Ne Panama Kanalı'nın kontrolü değişti ne de ABD gemileri için ayrıcalık tanındı.
Şimdi Süveyş Kanalı üzerinden yeni bir kriz çıkıp çıkmayacağı konuşulmaya değer görülmüyor. Çünkü Mısır'ın mevcut tutumu da bu iddialara karşı oldukça soğukkanlı ve kesin: Kanal, Mısır’ın egemenliğindedir ve tüm devletlere eşit uygulanacak geçiş kuralları değiştirilemez.
Süreç, Trump’ın dış politikadaki belirsizliği ve bilinçsizliğini gözler önüne sererken, ABD politikalarının etkisinin eskisi gibi yankı bulmadığını da gösteriyor.
Diğer İçerikler