Hatice ÇELİK

Hatice ÇELİK

Tüm Yazıları

Güney Kore’de Sıkıyönetim Tartışmaları: Ordu ve Hükümet Arasında Kriz

26 Temmuz 2018
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Bir önceki cumhurbaşkanı Park Geun-hye’nin yolsuzluk ve devlet sırlarını paylaşma suçları nedeniyle tutuklanmasının ardından başkent Seul başta olmak üzere ülke genelinde bu durumu protesto eden halk sokaklara dökülmüştü. Günlerce süren eylemler (genel itibariyle sakin, olaysız ve şiddet eylemi içermeyen bir görünümde idi) Kore halkının siyasi kültüründe yolsuzluk iddiaları karşısında verdiği en büyük toplumsal tepki olarak tarihe geçti. Protestoların ardından ve tabii yargı mekanizmasının da kararı sonucu Park Geun-hye görevden azledildi. Fakat Park Geun-hye’nin görevden alınıp cezaevine konması, 24 yıl cezaya çaprtırılması ve son olarak 8 yıl daha hapis cezasına mahkum edilmesi bir son gibi görünmekle birlikte o günlerde yaşanan başka bir gelişme son günlerde Kore gündemini meşgul etmeye başladı. Bu gelişme bir “sıkıyönetim kanunu” tartışmasıydı. Şöyle ki her iki yılda bir düzenli olarak taslağı hazırlanan sıkıyönetim kanunu Güney Kore’de birkaç hafta önce ortaya çıkan bahse konu “Savaş Zamanı Sıkıyönetim Kanunu ve Ortak Hareket Planı”ndan (Wartime Martial Law and Joint Action Plan)[i] oldukça farklıydı. Bu planın Güney Kore Anayasa Mahkemesi’nin ulusal meclisin kararından farklı bir karar alıp Park Geun-hye’yi görevden almama kararı vermesi halinde uygulamaya konması planlanmıştı. Çünkü görevden almama kararı çıkması durumunda halkın daha da fazla sokaklara çıkacağı ve bunu daha şiddetli şekilde protesto edeceği düşünülmekteydi ve olası yoğun eylemleri bastırmak planlanmıştı. Planın detaylarında ise bunun neden sıradışı bir durum olduğu daha net anlaşılmaktadır. Plan dahilinde Park Geun-hye hükümetini koruma ve protestoları bastırma maksadıyla 200 tankın ve 550 silahlı zırhlı aracın Seul’un merkezine konuşlandırılması da düşünülmüştü.[ii] Bu haliyle plan, Park hükümetini koruma amacıyla yapılacak bir askeri darbe olarak nitelendirilmektedir.

Tartışma yaratan belge birkaç gün önce bir muhalif hukukçu ve insan hakları savunucusu bir grup tarafından ilk kez  açığa çıkarıldı. Savunma Bakanlığı da belgeyi hemen Mavi Saray’a (Cheong Wa Dae)[iii] iletti.

Savunma Güvenlik Komutanlığı tarafından hazırlanan sıkıyönetim belgesi, Savunma Bakanlığı ile güvenlik komutanlığı arasındaki tartışmaya neden oldu ve Savunma Bakanı Spong Young-moo ile SG Komutanı Orgeneral Lee Suk-koo’nun birbirlerini suçlamalarına yol açtı.

Savunma Güvenlik Komutanlığı, Savunma Bakanı Song Young-moo'ya belgeye dair "ciddi bir şekilde" bilgilendirme yapıldığını, ancak Song’un belgeyi cumhurbaşkanlığı makamına iletmeyi ertelediğini öne sürdü.

Öte yandan Song, 16 Mart'ta Savunma Güvenlik Komutanı Orgeneral Lee Suk-koo tarafından doküman hakkında “ayrıntılı olarak” asla bilgilendirilmediğini söyledi ve dökumanın çok kalın olduğunu ve bu nedenle detaylıca bakma şansı bulamadığını ifade etti.

Karşılıklı suçlamaların ardından Cumhurbaşkanı Moon Jae-in, geçen yıl Mart ayında eski Başkan Park Geun-hye'ye karşı düzenlenen büyük protestolar sırasında hazırlanan bu sıkıyönetim planlarına bağımsız bir soruşturma başlatılmasını emretti.

Tırmanan bu tartışma Savunma Bakanlığı ve Savunma Güvenlik Komutanlığı arasındaki güç mücadelesini yansıtmaktadır. Bu mücadelenin temel nedeni de Savunma Bakanı Song’un ordunun daha ziyade iç istihbaratla ilgilenen Savunma Güvenlik Komutanlığı’nın tamamen elden geçirilmesi ve revizyona tabii tutulması isteği ve tabii Savunma Güvenlik Komutanlığı’nın bu revizyon talebine karşı direniş göstermesidir. Geçen yıl göreve geldiğinden bu yana Bakan Song, Savunma Güvenlik Komutanlığı’nın askeri yetkililer ve sivillere yönelik gizli gözetim ve denetimler yürütme yetkilerini kaldırma gibi revizyonist adımlara imza atmıştı.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili ise, “Savunma ve Güvenlik Komutanlığı on yıllardır en güçlü askeri birim olarak görülüyor...Bu birimin yeni ve farklı olan bu durumu kabul etmesinin kolay olacağını düşünmüyorum...”şeklinde bir açıklamada bulunarak konunun daha uzun süre gündemi işgal edeceğinin sinyallerini vermiştir.

Savunma ve Güvenlik Komutanlığı’nın yapısından da kısaca bahsetmek faydalı olacaktır. Ulusal güvenliği tehlikeye atabilecek askeri ve sivil faaliyetleri izlemek üzere tasarlanan bu komuta üç ana daldan oluşmaktadır. Askeri subayların denetlenmesinden sorumlu olanın yanı sıra, diğer ikisi de Kuzey Kore ve savunma casusluğuna karşı istihbarat toplama teşebbüsleridir. Bu ayın başlarında, komutanın, 2014 yılında Sewol feribotunun kurbanlarının ailelerini gözetlendiği iddialara ile karşı karşıya kalmıştı. Komutanın, hükümetin batmaya karşı yeterince hızlı hareket etmemesinden kaynaklanan eleştirelere karşı aileleri gözetleyip aileleri zor duruma sokacak kazanımlar elde etmeyi hedeflediğinden şüpheleniliyor.

Bütün bu gelişmeler doğrultusunda ise Cumhurbaşkanı Moon Jae-in, savunma bakanını cezalandırma olasılığına işaret ederek, askeri istihbarat teşkilatında reform yapma gereğini vurguladı.

Peki bu mesele özelde Güney Kore genelde ise asker – siyaset ilişkilerinin fazla içiçe olduğu ülkeler için ne ifade etmektedir? Güney Kore’den yola çıkmak gerekirse, uzun yıllar askeri yönetim altında idare edilen ülke (1961-1979, Park Chung-hee dönemi) halen asker sivil ilişkilerinin normalleşmeye çalıştığı bir ülke fotoğrafı vermektedir. Demokratikleşme yolunda ciddi ve önemli mesafeler kateden Güney Kore toplumu, hükümeti yeterince bilgilendirmeden bir takım planlar hazırlayan Savunma ve Güvenlik Komutanlığı’nın kaldırılmasını büyük oranda desteklemektedir.[iv]  Bu gibi ordu içinde kuruluş amaçlarından saparak farklı gayelerle hareket eden yapıların reforma tabii tutularak esas amaçlarını yerine getirmeleri sağlanabilirse demokratik ve sivil yönetimlerin devamı mümkün kılınacaktır. Güney Kore’nin bunu başarabilmesi durumunda ise benzer süreçleri yaşayan/yaşama ihtimali olan ülkeler de buradan alacakları deneyimle aynını başarabilme şansı yakalayabileceklerdir.

  

[i] Bu plan Savunma ve Güvenlik Komutanlığı tarafından hazırlanmıştır. Savunma ve Güvenlik Komutanlığı 1950 yılında kurulmuş, daha ziyade komünizmle mücadele ve ulusal güvenlik konularına odaklanmıştır. Fakat yapının aktif hale getirilmesi 1977 yılında mümkün olmuştur.

[ii] http://english.hani.co.kr/arti/english_edition/e_national/852311.html

[iii] Güney Kore Cumhuriyeti’nin Mavi Saray olarak adlandırılan Cumhurbaşkanlığı Binası ve Sarayıdır.

[iv] https://www.koreatimes.co.kr/www/nation/2018/07/356_252145.html

 

26.07.2018

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA