Hatice ÇELİK
Tüm YazılarıDünyanın ikinci en kalabalık ülkesi (2017 verilerine göre 1,339 milyar nüfusa sahip) önümüzdeki günlerde genel seçimlere gidecek. Hindistan’da bu seçimlerde 900 milyon civarında vatandaşın oy kullanması bekleniyor. Seçimler 11 Nisan’da başlayacak olup oy kullanma işlemleri ülkenin farklı bölgelerinde sırasıyla 18 Nisan, 23 Nisan, 29 Nisan, 6 Mayıs, 12 Mayıs ve 19 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek. Oyların sayımı ise 23 Mayıs günü yapılacak. Seçim sonucunda 543 milletvekili meclise gidecek. Hindistan’ın yükselmekte olan ekonomik gücü, eğitimli iş gücü ile birlikte genel iş gücü kapasitesi, nükleer bir güç oluşu ve son dönemde Pakistan ile Keşmir bölgesi üzerine yaşadığı gerilim bir araya geldiğinde bu seçimler oldukça önemli bir noktaya taşınmaktadır. Şimdi seçimlerde gözde olan partilere, liderlerine ve son günlerde gündemi etkileyen gelişmelere bakalım.
Seçimin iki gözde partisinden birincisi Başbakan Modi’nin partisi olan BJP (Bharatiya Janata Party - Hindistan Halk Partisi). 2014 yılındaki genel seçimlerde zafer elde eden Modi, özellikle Hint milliyetçisi söylemi benimsekte ve Uttar Pradeş eyaletinden yüksek oranda oy almaktadır. Kaldı ki Uttar Pradeş, Hindistan’ın en kalabalık eyaleti olup 221 milyon nüfusa sahiptir.[1] Bu bölge tarım faaliyetlerinin yoğun olduğu bir bölgedir ve Pradeş halkı son aylarda düşen patates ve soğan fiyatları nedeniyle ciddi sıkıntılar yaşamış hatta bunun yaklaşan seçimlerde Modi ve partisi BJP için risk oluşturacağı iddiaları sıkça dile getirilmişti.
Krishna Advani, BJP’nin kurucularından olup geçtiğimiz günlerde blogunda yayınladığı bir yazı ile seçim öncesi gündemi etkileyecek bir tartışma başlatmıştır.[2] Advani yazdığı metinde, hayatı boyunca takip ettiği temel prensibin “önce millet, sonra parti, en son kendim” (Nation First, Party Later, Self Last) olduğunu ifade etmiştir. Hindistan demokrasisin özünün çeşitliliğe ve ifade özgürlüğüne saygı olduğunu, BJP’nin kurulduğu andan itibaren siyasi olarak kendisiyle hemfikir olmayanları asla “düşman” olarak görmediğini sadece rakip olarak gördüğünü dile getirdi. Benzer şekilde, Hint milliyetçiliği kavramı bağlamında bizimle siyasi olarak hemfikir olmayanları asla anti- milliyetçi olarak görmediklerini ifade etti. Partinin kendisini her bir vatandaşın hem siyasal hem kişisel olarak tercih özgürlüğünün sağlanmasına ve bu tercihlere saygı duyulmasına adadığını da sözlerine ekledi.
Bu açıklamalar seçim öncesi olağan bir açıklamanın ötesinde algılanmıştır. Zira bunun doğrudan Başbakan Modi’ye ve çevresine yönelik imalı bir eleştiri olduğu yönünde açıklamalar gelmiştir. Bunun temel nedeni ise Modi’nin kendisini desteklemeyenleri milliyetçilik karşıtı tutum almakla suçlaması, bu kişilerin Pakistan ile işbirliği içinde oldukları iddia etmesi ve hatta rakip parti olan Hindistan Ulusal Kongresi Partisi’nin[3] seçim manifestosunun Pakistan desteğiyle hazırlandığı söylemesidir. Advani ise blogtaki ifadeleriyle adeta BJP karşıtı olmak veya ona oy vermemek ülkeye ihanet değildir demeye çalışmaktadır.
Pradeş Eyaleti Hükümet Başkanı Sri Yogi Adityanath ise 31 Mart’ta Bisada’da yapılan seçim mitinginde “Hint ordusu Modi’nin ordusudur”[4] açıklamasıyla seçim öncesi gündemde ayrı bir tartışma başlatmıştır. Bu ifade muhalefet partilerince ordunun seçimlere alet ediliyor olması nedeniyle sert şekilde eleştirilmiştir. Muhalefetin yanısıra bazı emekli generaller de ordunun herhangi bir siyasi partiye yada lidere ait olamayacağını, ordunun sadece halka ait olduğunu vurgulayarak bu açıklamaya tepki göstermişlerdir.
BJP’nin karşısındaki en güçlü rakip ise yukarıda belirtildiği gibi Hindistan Ulusal Kongresi Partisi’dir. Partinin lideri Rahul Gandhi birkaç kuşaktır Hindistan’ın bağımsızlık mücadelesinin liderleri olan Nehru ailesinin torunlarındandır. Babası Rajiv Gandhi İndira Gandhi’nin oğludur (Jawaharlal Nehru’nun kızı, Feroze Gandhi ile evlenmiş ve Gandhi soyadını almıştır) ve birkaç kuşaktır Hint siyasetinde yönetimde kalmış bir aileden gelmektedir. BJP özellikle Pakistan ile birkaç hafta önce yaşanan Keşmir gerilimi üzerinden sıklıkla milliyetçi söyleme başvurmakta, Rahul Gandhi ise son aylarda artan işsizlik ve ekonomik yavaşlamaya dikkat çekmektedir. Yarın başlayacak ve sayımı 23 Mayıs’ta tamamlanacak seçimde nasıl bir tablonun ortaya çıkacağı hem Hindistan’da hem de dış ülkelerde merakla beklenmektedir.
[1] https://indiapopulation2019.com/population-of-uttar-pradesh-2019.html
[2] http://blog.lkadvani.in/nation-first-party-next-self-last/
[3] Hindistan Ulusal Kongresi Partisi 1885 yılında kurulan, 1920’li ve 30’lu yıllarda Mahatma Gandhi’nin liderliğinde Hindistan’ın bağımsızlık sürecinde ana rolü oynamış partidir.
[4] https://www.hindustantimes.com/lok-sabha-elections/lok-sabha-elections-2019-outrage-as-yogi-adityanath-says-indian-army-is-modi-s/story-tlZVUUJjn5W76XttBnCGAM.html
Güncel Yazıları
Japonya Başbakanı’nın İstifası ve Sonrası
04 Eylül 2020
Çin-Hindistan Sınırında Gerilim
22 Haziran 2020
Asya’da Güncel Gelişmeler: Pekin’de “İki Toplantı”
26 Mayıs 2020
Düzen mi Adalet mi?
26 Mayıs 2020
Hangi Son?
31 Mart 2020
Hindistan'da Neler Oluyor?
29 Şubat 2020
Korona Virüsünden Çin Dış Politikasına
31 Ocak 2020
2019'a Genel Bakış
01 Ocak 2020
Hindistan’da Vatandaşlık Yasası’nda Değişiklik
16 Aralık 2019
ASEAN 35. Zirvesi: Güneydoğu Asya’nın Potansiyeli, Sorunları ve Dünyaya Bakışı ..
09 Kasım 2019
Çin Halk Cumhuriyeti’nden Barış ve Silahsızlanma Enstitüsü’nün (Chinese People’s Asso..
26 Ekim 2019
The Visit of Chinese People’s Association for Peace and Disarmament, CPAPD to Institu..
26 Ekim 2019
Birleşmiş Milletler’in 74. Genel Kurulu: Gündem, Tartışmalar, İtirazlar
09 Ekim 2019
Kuzey Asya’dan Güney Asya’ya Açılım: Güney Kore Cumhurbaşkanı'nın Güneydoğu Asya Ziya..
07 Eylül 2019
Asya’nın Yeni Ticaret Savaşı: Güney Kore – Japonya
20 Ağustos 2019