Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Hayırlı Cuma Anlaşmasından Windsor Çerçeve Anlaşmasına

Bu yazı 03/03/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

 *Prof.Dr.Abuzer PINAR /SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü

 

Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkması sonrasında en önemli konu Kuzey İrlanda oldu. Zira Kuzey İrlanda, aynı adada yer alması nedeniyle İrlanda Cumhuriyeti’nin doğal bir uzantısı. İrlanda Cumhuriyeti ve Birleşik Krallık AB üyesi iken sorun yoktu. Fakat Brexit sonrası Kuzey İrlanda’nın uluslararası ticaretteki pozisyonu sorun olmaya başladı. Adanın kuzeyindeki bu bölgenin ticaret kurallarını belirleyecek bir anlaşmaya ihtiyaç vardı. Nihayet bu hafta başında İngiltere ve Avrupa Birliği (AB), Kuzey İrlanda Protokolü kapsamındaki ticaret sorunlarına çözüm bulmak amacıyla "Windsor Çerçeve Anlaşması" üzerinde anlaşmaya vardı.

Konu büyük ölçüde ortak pazar ve gümrük uygulamaları ile ilgili. Buna göre Kuzey İrlanda'ya gidecek ürünler 'yeşil şerit', AB'ye gitme ihtimali bulunan ürünler ise 'kırmızı şerit' olarak birbirinden ayrılacak. Yeşil şerit ürünlerinde gümrük bürokrasisi kaldırılacak ve ürünlerin kontrolü İrlanda Denizi'nde yapılmayacak. Birleşik Krallık marketlerindeki tüm ürünler Kuzey İrlanda'da da olacak ve Birleşik Krallık otoritelerinin onayladığı ilaçlar Kuzey İrlanda'da da erişilebilir olacak. Ayrıca Kuzey İrlanda Meclisi, bu yasalar ve yasaların uygulanması üzerinde söz sahibi olacak ve Belfast Anlaşması veya diğer adıyla Hayırlı Cuma Anlaşması (Good Friday Agreement) korunacak.

Hayırlı Cuma Anlaşması 1960’lardan başlayarak devam eden çatışma ve şiddet ortamını sona erdiren anlaşma oldu. 1990’larda bir barış ortamına girildi ve nihayet 10 Nisan 1998'de imzalanan bu anlaşma ile çözüm bulunmuş oldu. Anlaşma öncesi değişik sorunlar vardı. Egemenlik hakkından yönetime, adalet sisteminden emniyet hizmetlerine birçok konu tartışma gündemindeydi. Nihayet “güç paylaşımı” ilkesi çerçevesinde bir ölçüde özerklik sayılabilecek bir çözüm bulundu. Medeni ve siyasi haklar, kültürel haklar, polis reformu, paramiliter silahsızlanma ve paramiliter mahkumların erken tahliyesi gibi konular çözüme kavuşturularak bir orta yol bulunmuş oldu. Anlaşma ile Kuzey-Güney (Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti) arasında ve Doğu-Batı (İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık) arasında kurallara dayalı bir uzlaşma sağlanmış oldu.

Varılan anlaşmaya göre Kuzey İrlanda, Birleşik Krallık'ın bir parçası olarak kabul edildi ve ancak hem Kuzey İrlanda hem de İrlanda Cumhuriyeti vatandaşlarının çoğunluğu aksini talep ederse değişebileceği karar bağlandı. Eğer böyle bir talep ortaya çıkarsa Britanya ve İrlanda Hükümetleri bunu uygulamakla yükümlü kılındılar.

Vatandaşlıkla ve mülkiyetle ilgili başka bazı detaylar olmakla birlikte anlaşmanın genel çerçevesi bu idi ve bölge büyük ölçüde sükunete kavuşturuldu. Ancak Birleşik Krallık’ın AB’den çıkması ile beraber özellikle ticarete ilişkin konular yeniden gündeme geldi. AB’den çıkış ile beraber Hayırlı Cuma Anlaşması çerçevesinde yapılan tanımlar ve maddelerin bir kısmı hükmünü yitirdi. Zira Kuzey İrlanda Bölgesinin doğal bir parçası olarak hareket ettiği İrlanda Cumhuriyeti hala AB üyesi. Bu durumda İngiltere’den gelen mallar İrlanda’da tüketilse sorun yok, ancak buradan AB ülkelerine gönderilse ne olacak? Veya İrlanda Cumhuriyeti’nden hemen kuzeyindeki Kuzey İrlanda’ya mal gelse AB’den gelmiş olacak.

Windsor Çerçeve Anlaşmasına dayanak teşkil eden Kuzey İrlanda Protokolü, Brexit anlaşmasının bir parçası olarak imzalanmıştı. Bu protokol ile Kuzey İrlanda ve AB üyesi olan İrlanda Cumhuriyeti arasındaki ticaret düzenlenmişti. Buna göre Birleşik Krallık AB’den çıksa da Kuzey İrlanda AB’nin gümrük birliği kurallarına tabi olacak ve Birleşik Krallık’ın geri kalanı ile olan ticareti ise Kuzey İrlanda limanlarında gümrüğe tabi tutulacaktı.

Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık arasında bir kara sınırı bulunmadığından gümrük kontrollerinin ancak denizde yapılması bazı sorunlara yol açıyordu. Windsor Çerçeve Anlaşması bu sorunları çözmeye yönelik. An itibariyle bir ara çözüm bulunmuş olsa da kesin çözüm olduğu söylenemez. Yeşil şeritli ürünlerde belki sorun olmayacak ancak kırmızı şeritli mallarla ilgili mutlaka tartışmalı alanlar çıkacaktır. Hangi mal kategorilerinin kırmızı şeritle işaretleneceği gibi. Zira AB de Birleşik Krallık da ticari zarara uğramak istemiyor.