Karar, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve "baronun kuruluş amaçları dışında faaliyet gösterdiği" gerekçesiyle açılan davada alındı. Mahkeme kararı henüz kesinleşmediği için mevcut yönetim görevine devam ediyor.
Kararın alındığı duruşmaya, davacı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adına Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ateş, Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte avukatları katıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın yanı sıra İstanbul Tabip Odası Başkanı Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Yargıçlar Sendikası Başkanı Beyhan Güler, bazı milletvekilleri, uluslararası hukuk örgütü temsilcileri ve çok sayıda avukat da duruşmayı izledi.
Baro Başkanı Kaboğlu, savunmasında baronun kapatılması yönündeki talebin anayasaya aykırı olduğunu vurguladı. Kararın ardından yaptığı açıklamada ise sürecin başından beri hukuka aykırı işlemlerle karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Kaboğlu, “Adil bir yargılama yapılmadı. Bütün taleplerimiz reddedildi. Görünen o ki bu karar önceden alınmıştı” dedi.
“Görevimin başındayım” diyerek baroya döneceğini belirten Kaboğlu, “Bizi görevden alabilirler ama ülkemizde hukuk devleti tesisi için mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” mesajını verdi.
Dava Süreci Nasıl Başladı?
İstanbul Barosu hakkında süreç, 21 Aralık 2024’te yapılan bir sosyal medya paylaşımıyla başladı. Baro’nun, PKK üyesi oldukları iddia edilen firari Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’i övdüğü gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi yaymak” suçlarından resen soruşturma başlatıldı.
Soruşturmanın ardından, Adalet Bakanlığı’ndan kovuşturma izni alındı ve 14 Ocak 2025’te İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açıldı. Dava kapsamında Baro Başkanı Kaboğlu ile birlikte Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar hakkında görevden alma talep edildi.
Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan davanamede, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in terör örgütü PKK/YPG ile bağlantılı oldukları, haklarında yakalama kararları bulunduğu ve örgütün propagandasında aktif rol aldıkları belirtildi. Baro’nun bu kişilere yönelik övgü dolu ifadeler içeren paylaşımının, Avukatlık Kanunu’nun 77. maddesine aykırı olduğu iddia edildi.
Davanamede, baronun “kuruluş amaçları dışında faaliyet gösterdiği” gerekçesiyle mevcut yönetimin görevden alınması ve en geç bir ay içinde yeni yönetimin seçilmesi talep edildi.
Mahkeme, görevden alınan yönetimin yerine en geç bir ay içinde yeni seçim yapılması gerektiğine hükmetti. Ancak karar kesinleşmediği için mevcut baro yönetimi görevine devam ediyor. İstinaf süreci açık.
