İlyas SÜPÜRGECİ

İlyas SÜPÜRGECİ

Tüm Yazıları

İstihbarat Milli Gücün Temel Bileşenlerinden Birisi Olarak Değerlendirilebilir mi?

18 Ekim 2021
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Geleneksel bakış açısıyla bir ülkenin milli güç unsurları (temel bileşenleri); Siyasi Güç, Askeri Güç, Ekonomik Güç, Demografik Güç, Coğrafi Güç, Bilimsel ve Teknolojik Güç, Psiko Sosyal ve Kültürel Güç olarak sıralanmaktadır. Bu sıralama bugün hala geçerli midir? Bir başka ifade ile istihbarat gücü bu sıralamada artık yerini almalı mıdır? Neden? Bu incelemenin maksadı; bu sorulara kısa, özlü ve uygun cevaplar bulmak ve konuya dikkat çekmektir. 

Aşağıda sıralanan her bir maddenin içeriği bu inceleme için gerekli olanlarla sınırlandırılmıştır.

1. Milli İstihbarat Gücünden Ne Anlaşılmalıdır?

Ülkeler, uluslararası ortamda milli çıkarlarını korumak ve geliştirmek maksadıyla; meselelerin çözümünde iki temel yoldan yürümek zorundadır. Bunlar; Diplomasi veya gücün kullanılmasıdır. En yüksek karar verici (lider) her iki yolda da önemli kararlar vermek zorundadır. Liderin karar verebilmesi için meseleyi tam olarak anlayabilmesi vazgeçilmez koşuldur ve bu nedenle meseleye etki eden aktörler ve faktörler hakkında gerçek bilgilere ve değerlendirmelere ihtiyaç duyar. İşte bu bilgilerin ve değerlendirmelerin rakip, hasım ve/veya düşman ve stratejik çevre hakkında olan bölümü stratejik istihbarat ve/veya stratejik istihbarat değerlendirmesi olarak tanımlanır. Bu husus liderin ve stratejik seviye karar vericilerin ihtiyacı olan stratejik istihbaratın oluşturulması birinci boyuttur.

Ülkeler, uluslararası ortamda milli çıkarlarının korunması ve desteklenmesi maksadıyla, ülke sınırları ötesinde ve bazı hallerde, gizli veya örtülü uzun kol faaliyetleri yürütürler. Bu ikinci boyuttur.

Ülkeler kendisini hedef alan yurt içindeki gizli ve/veya yıkıcı tehditler (siber uzayda cereyan edenler dahil) ile baş edebilmek ve casusluğa karşı koymak (ülkenin sırlarını ve her türlü stratejik verilerinin rakipler, hasımlar ve düşmanlar tarafından ele geçirilmesini ve/veya hacklenmesini önlemek) mecburiyetindedir. Bu üçüncü boyuttur.

Bir ülkenin, yukarıda her birinin kapsamı belirtilen üç farklı boyuttaki çabayı gerçekleştirebilmek için kullanabileceği kendi milli kaynaklarından oluşmuş toplam gücüne “Milli İstihbarat Gücü” demek mümkündür.            

2. İstihbarat Hakkında Bilinmesi gerekenler:

- İstihbarat Nedir?

Yapılan istihbarat tanımlamaları genellikle çerçevelidir ve günümüz koşullarının ihtiyacını karşılamaktan uzaktır. İstihbaratın tanımını çerçevesiz bırakmak ve onun içeriğindeki ve doğasındaki kritik öneme sahip kavramlara odaklanmak daha doğru olacaktır. İstihbaratın tanımlanmasında kullanılan kavram ve eylemlerden olmazsa olmazlar şunlardır:

● Vizyon, hedef, gaye, ihtiyaç, seviye,

● Rakip, hasım, düşman, niyet ve maksadı, güç unsurları, zayıf ve hassas tarafı, tehdit, çevre, ortam,

● Haber, bilgi, veri, başkalarının sırlarının ele geçirilmesi, büyük verilerin ve bilginin toplanması,

● Zekâ, akıl yürütme, muhakeme, işlemci, araştırma, analiz,

● Bilgiyi anlamlı hale getirmek, değerlendirmek, kullanmak ve ürüne dönüştürmek,

● Belleğe kaydetmek, bilgiyi yönetimi ve bilginin kullanıcıları, yetki, paylaşım, bilginin korunması,

● Süreçlerin sürekli döngüsü.  

- Standart İstihbarat Türleri  

● İnsan İstihbaratı: Ajanlar ve işbirlikçiler kullanılarak elde edilir.

● Sinyal İstihbaratı: Bilgi İletişim Sistemlerinden elde edilen istihbarat (Sesli, yazılı ve görsel bilgi içerikleri hedef alınır ve veri tabanlarına nüfuz ederek verileri ele geçirme yöntemi dahildir) ve Elektronik istihbarat (Bilgi içerikli değildir, çeşitli elektronik aygıtlar içeren platformların yaydığı elektronik sinyallerin alınmasından elde edilir) şeklinde ikiye ayrılır.

● Görüntü İstihbaratı: Görüntü oluşturma yetenekli radarlar dahil, klasik veya termal görüntü alma yeteneğine sahip satıh ve/veya uzay platformlardan elde edilen istihbarattır.

- Ülkelerdeki İstihbarat Gücünün İşlevleri ve Temel Görevleri Şu Şekilde Sıralanabilir.

Bir ülkede ulusal güvenliğe konu olan pek çok şey istihbaratı ilgilendirir. Dünyadaki istihbarat kurumlarının ve/veya istihbarat örgütlerinin kendi ülkeleri için genel olarak üç ana işlevi vardır:

İstihbarat kullanıcıları (stratejik, operatif ve taktik seviyeler) için düşman hakkında, stratejik çevre ve/veya stratejik bölgeler hakkında, uzay ve siber uzay hakkında bilgi toplamak, araştırma yapmak ve değerlendirme sunmak.

Ülkesinin stratejik çıkarlarının ve hedeflerinin temininde destek sağlamak için ülke sınırları dışında gizli uzun kol olarak faaliyet göstermek.

Ülke içindeki gizli ve/veya yıkıcı tehditler (siber uzaydaki dahil) ile başa çıkmak ve casusluğa karşı koymak.

- Bunlarla birlikte; aşağıdaki temel görevleri yerine getirmeleri de beklenir:

● Ülke liderlerinin dış politika ve güvenlik konularında karar verebilmeleri için istihbarat temin etmek. Bu, liderlerin durumu anlamalarına, politikalar oluşturmalarına, riskleri yönetmelerine ve fırsatları kullanmalarına yardım etmek için bilgi temin etmeyi ve değerlendirme yapmayı da içerir.

● Askeri-Politik seviyedeki karar vericilere stratejik istihbarat sağlamak. Düşmanın milli güç unsurlarının imkân ve kabiliyetlerinin, saldırı ve savunma kapasitesinin değerlendirilmesini, düşmanın motivasyonunun, niyet ve beklentilerinin ne olduğunu anlamasını mümkün kılmaktır. Tüm bunlar düşmanlık ve savaş ikazı ile Milli İstihbarat Değerlendirmesini de kapsar.

● Çeşitli düşmanlara karşı, ülke Silahlı Kuvvetlerinin ve diğer güvenlik kuvvetlerinin yapacağı operasyonlar için istihbarat sağlamak.

● İstihbarat güçleri ile ülke dışında uzun kol özel operasyonlar icra etmek.

● Yıkıcı faaliyetlerden, casusluk ve devlet sırlarının açığa çıkarılmasından toplumu, demokratik düzeni ve onun kurumlarını korumak.

● Hükümetin belirlediği kurumlara ve kişilere güvenlik sağlamak.

● Dış politikanın yönetimi için istihbarat sağlamak ve algı yönetimi (kamuoyu oluşumu) alanında mücadele etmek.

● Ülkesi dışında siyasi ve/veya diğer nitelikteki gerekli şahsiyetlerle gizli veya özel ilişkiler geliştirmek ve sürdürmek.

● Gizli uluslararası ilişkiler ve istihbarat işbirliği yapmak. Bir ülkenin yabancı bir ülke ile ilişkilerinin bozulması ve normal diplomatik kanalların kapanması halinde dahi o ülke ile temaslar doğrudan başbakana veya devlet başkanına bağlı milli istihbarat örgütü vasıtasıyla yürütülür. İki ülke arasında resmi ilişkilerin tamamen kopması demek; istihbarat ve güvenlik kanalı vasıtasıyla yürütülen bu ilişkinin de kopması demektir.

- İstihbarat Ürünleri Nelerdir?

● Terör, gizli ve yıkıcı faaliyetlerle ve stratejik suçlarla mücadele istihbaratı,

● SİBER Uzay Güvenliği için istihbarat,

● Konvansiyonel olmayan silahlar hakkında istihbarat,

● Kuvvet veya güç kullanımı için istihbarat,

● Siyasi veya politik fırsatları kullanmak için istihbarat,

● Kuvvet teşkili ve güç oluşturmak için istihbarat,

● Düşmanlık (baskın) ve savaş ikazına dair istihbarat,

● Ulusal İstihbarat Değerlendirmesi (dışarısı ile ilgili riskleri ve fırsatları belirlemeye odaklıdır).

-  Ülkelerin İstihbarat Kurumları ve Bağlantıları Üzerine Düşünceler:

● Bu konu her ülkeye göre bazı farklılıklar gösterir. Farklılıklar daha çok ülkelerin siyasi rejimi, ihtiyaçları, tarih ve kültürü, ülkelerin büyüklüğü ve kaynakları ile ilgilidir. Ülkelerin çeşitli istihbarat kurumlarının en tepede bağlı olduğu otorite siyasi otoritedir.

● Ülkelerin istihbarat kurumları genel olarak faaliyet gösterdikleri sahaya göre; Ülkenin kendi sınırları içinde faaliyet gösteren İstihbarat (Genel Güvenlik İstihbaratı) ve ülke sınırları dışında yürütülen istihbarat (Dış istihbarat ve Özel Operasyonlar) şeklinde ikiye ayrılır. Ayrıca dış tehditlere odaklanmış olan Silahlı Kuvvetler İstihbaratı söz konusudur. Genel Güvenlik ve/veya Kamu güvenliği İstihbaratından sorumlu birimler İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır. Dış İstihbarat ve Özel Operasyonlar ile Casusluğa Karşı Koyma faaliyetlerini yürüten ana kurumun başkanı doğrudan en yüksek siyasi otoriteye (başbakan veya devlet başkanı) bağlıdır. Askeri İstihbarat Başkanı genellikle Genelkurmay Başkanına ve onun vasıtasıyla Savunma Bakanına bağlıdır. Bunlarla birlikte ülkelerin Dışişleri bakanlığı bünyesinde genellikle Siyaset Araştırma Merkezleri bulunur.

● Stratejik İstihbarat Değerlendirmesinin asıl sorumluluğunu taşıyan omurga bakımından, dünyada göze çarpan iki farklı sistem yaklaşımı vardır: Birincisi; Millî Savunma Bakanlığı’na bağlı Askeri İstihbaratın omurgası üzerinden yürüyen sistemdir (Örnek olarak: ABD ve İsrail benzeri). İkincisi: Dışişleri Bakanlığı omurgası üzerinden yürüyen sistemdir (İngiltere örneğinde olduğu gibi). Bu sistem farklılığı ülkelerin milli güvenlik stratejilerini ve dış politika stratejilerini doğrudan etkileyen çok önemli bir konudur. Ülkelerin tarihsel siyasi yapısı, siyasi gelenekleri ve birikimleri ile yakından ilgili bir konudur.

● En tepeden aşağıya doğru güçlü bir planlama, kontrol ve koordinasyonu gerçekleştirebilecek bir yönetim fonksiyonunu ve kaynak tahsisini gerektirir.

● Ülkenin farklı nitelikteki istihbarat örgütlerinden oluşan istihbarat gücünün (topluluğunun) etkinliğini ve verimliliğini arttırmak maksadıyla, bazı ülkelerde kabinede bir İstihbarat Bakanı yer alır.

● Rakip ve/veya düşman ülkelerin istihbarat örgütlerinin ve devlet dışı çeşitli aktörlerin ülkeyi hedef alan istihbarat ve operasyonel faaliyetlerine karşı koyacak asli unsur ülkenin istihbarat örgütleridir.

● Bir ülkenin yabancı bir ülke ile ilişkilerinin bozulması ve normal diplomatik kanalların kapanması halinde o ülke ile temaslar doğrudan başbakana veya devlet başkanına bağlı ana istihbarat örgütü vasıtasıyla yürütülür. İki ülke arasında resmi ilişkilerin tamamen kopması demek; istihbarat ve güvenlik kanalı vasıtasıyla yürütülen bu ilişkinin de kopması demektir.

- İstihbarat Gücünün Temel Özellikleri Üzerine Düşünceler:

● Her ülkede kendine özgü farklılıklar gösterir.

● Her kurumun kendine özgü TOPLAMA, ARAŞTIRMA (ANALİZ) ve bazı kurumların ÖZEL OPERASYON süreçleri vardır.

● Birçok yönüyle GİZLİLİK doğasında vardır. Genellikle hedefe, rakiplere ve/veya düşmana nüfuz etmek zorundadır. Faaliyette bulunduğu ortama uyum sağlamayı gerektirir.

● Hayatın her alanıyla ilgilidir ve birçok bilim dalından faydalanır. Ortak bir VİZYON doğrultusunda disiplinlerarası çalışmayı, işbirliği yapmayı, eşgüdümü ve koordinasyonu gerektirir.

● Çok yönlü düşünebilme, güçlü bir kavrayış ve muhakeme yeteneği ile birlikte deneyim ve uzmanlaşma gerektirir.

● Daima zaman baskısı altındadır, Rakiplerinden ve/veya düşmanından hep önde olmak zorundadır.

● Bilimsel ve teknolojik alandaki gelişmelere karşı duyarlıdır. Bu alandaki kavrayışı, algı düzeyi ve yetenekleri en yüksek seviyede olma mecburiyeti vardır.

● İstihbarata konu farklı disiplinler ve farklı bölgeler ile ilgili olarak; İstihbarat unsurlarına tahsis edilen sorumluluk alanları arasında gri alan ve/veya boşlukta bırakılan alan olamaz, fakat gerektiği kadar bindirmeler olabilir.

● Sebepleri her ne olursa olsun; istihbarat alanındaki zayıflıklar ve hassasiyetler sarsıcı sonuçlar doğurabilir. Örnekler: Yom Kipur Savaşı (baskını), 11 Eylül 2001 ABD'de İkiz Kulelere Terör Saldırısı, 15 Temmuz 2016 FETÖ Hain Darbe Girişimi ve bu terör örgütünün genel olarak ülkeye verdiği zarar gibi.

● Her açıdan SÜREKLILİK gerektirir ve düşman unsurlarla temas kaybedilmez. Değişen koşullara hızlı bir şekilde uyum sağlayacak ESNEKLİK ister.

● Dinamiktir ve çok yönlü etkileşim halindedir.

● Detayı bilmek, fakat detayda boğulmamak ve istihbarat resminin bütününü oluşturmaya çalışarak büyük resmin ne ifade ettiğini doğru anlamak esastır.

3. Günümüzde İstihbarat İhtiyacının Artmasına Tesir Eden Kritik Gelişmeler:

● Bilimsel ve Teknolojik gelişmeler(bilişim teknolojileri; yapay zeka, 5G, Sosyal medya platformları, arama ve süzme motorları, lisan çeviri programları, casus yazılımlar, ses ve görüntü işleme yazılım ve teknolojileri, bulut ve büyük veri saklama ve kullandırma teknolojileri, blockchain ve kripto para teknolojisi, mobilite, robot ve dron teknolojileri vb.), SIBER uzay faaliyetleri, uydu teknolojileri ve uzay çalışmalarındaki gelişmeler sonucu gittikçe çeşitlenen ve büyüyen tehdit ve olanaklar ortamı,

● Günümüz dünyasının jeopolitik seviyede, küreselleşme ve yerelleşmenin (ülkelerin etnik bileşenlerine ayrışması ve geleneksel ulus devletlerin zayıflaması) aynı anda cereyan etmesi ile tanımlanıyor olması,

● Mevcut küresel düzenin sarsıldığı, güç dengelerinin değiştiği, yeni düzen arayışlarının devam ettiği uluslararası düzensizlik, ekonomik ve finansal krizlerin, virus salgınının, belirsizliğin ve yüksek gerilimin hâkim olduğu bir siyasi ve güvenlik ortamında istihbarata duyulan ihtiyacın katlanarak artmış olması,

● Küresel ve bölgesel güç dengelerinin değişmesi ve devlet dışı aktörlerin ve terör örgütlerinin artan gücü ve etkisi,

● Devlet dışı aktörlerin ve küresel yüksek teknoloji devlerinin dünya tarihinde ilk defa siyasi gücü, büyük veriyi (big data), teknolojik gücü ve parayı aynı anda elde etmiş olması sonucunda bir çok alanda devletlere meydan okuması ile ortaya çıkan riskler ve tehditler,

● Bölgesel ve küresel ölçekte siyasi, güvenlik ve ekonomik alanda meydana gelen değişimler; yeşil enerjiye dayalı endüstriyel dönüşüm, para ve finans alanında dönüşüm, bölgesel ve küresel ölçekte üretim merkezleri ve tedarik zincirlerinin yeniden düzenlenmekte oluşu,

● Rakip ülkeler ve düşman güçler tarafından “Hile, Aldatma, Sahte Bilgi (Fake News) ve Algı Yönetimi yöntemleri” ile kitlelerin kontrol edilmesi ve yönlendirilmesi alanında gittikçe artan mücadele ve tehdit ortamı,

● Savaşın ve/veya mücadelenin değişen doğası, yerleşim alanlarında cerrahi müdahale için istihbarata daha çok ihtiyaç duyulması, terör örgütlerinin dahi roket ve füze sahibi olması, hibrid savaşlar vs.

● Çeşitli nedenlerle yaşanan sınır aşan kitlesel nüfus hareketleri ve demografik yapı değişiklikleri,

● Küresel iklim değişikliğine bağlı bölgesel ve küresel ölçekte oluşan riskler ve tehditler,

● Konvansiyonel olmayan silahlar (kimyasal, biyolojik ve nükleer) konusunda artan riskler ve tehditler.

● Bilimsel ve Teknolojik istihbarata, bu alandaki casusluğa karşı koyma çabalarına ve stratejik öneme sahip projelerde çalışan kritik personelin korunmasına duyulan ihtiyacın katlanarak artmış olması,

● Günümüz dünyasında cereyan eden ve yukarıda sıralanan gelişmeler ışığında BEŞERî COGRAFYA ve KÜLTÜR alanındaki istihbaratın öneminin ve ihtiyacın artmış olması,

● Bilgi, bilişim ve teknolojik devrim çağında AÇIK KAYNAK İSTIHBARATININ bazı zorluklarıyla birlikte öneminin oldukça artmış olması.

● Günümüzde yabancı ülke istihbarat örgütlerinin internet ve sosyal medya üzerinden herhangi bir ülkedeki bireylerle, sivil toplum örgütleriyle ve şirketlerle çok farklı kisveler altında doğrudan etkileşim halinde olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bu açıdan bakıldığında; vatandaş ve özel sektörün internet üzerinden bağlantısının en zayıf kapılar olması ve yabancı istihbarat örgütlerinin istismarına fırsat vermesi (zincirin zayıf halkası).

4. Bir Ülkenin Topyekûn Milli İstihbarat Gücünün (kapasitesi) Kapsamı ve Etkinliği Hakkında Düşünceler:

● “Güvenlik” kavramı genel olarak “istihbarat”ı da kapsamakla birlikte, gündelik hayatta çoğu zaman bu iki kelimeden biri diğerinin yerine de kullanılmaktadır. Milli istihbarat unsurları aynı zamanda milli güvenlikle ilgili kurumların (MSB, Dışişleri ve İçişleri Bakanlıkları gibi) birer parçasıdır veya doğrudan bir unsurudur (CIA, MOSSAD vb.). Profesyonellik ve kurumsallık bağlamında ve genel bir bakış açısıyla; bir ülkenin milli istihbarat gücü kapasitesi, doğrudan ilgili bu kurumların toplam kapasitesi kadardır. Fakat böyle bir genelleme ve dar bir bakış açısı çok mahzurludur. İstihbarata ve milli istihbarat gücüne günümüz koşullarını kavrayan bir anlayışla olabildiğince geniş bir açıyla bakma mecburiyeti vardır. Bir ülkede ulusal ve/veya uluslararası düzeyde faaliyet gösteren stratejik ve güvenlik araştırma merkezleri, düşünce kuruluşları, bilimsel çalışmalar ve araştırmalar yapan stratejik kurumların hepsi o ülke için aslında potansiyel olarak ulusal istihbarat gücünün birer unsurudur veya öyle olmalıdır.

● Daha çok askeri istihbaratta kullanılan temel bir prensip vardır: Muharebe sahasındaki her bir asker vazifesi ne olursa olsun aynı zamanda bir istihbarat toplama vasıtasıdır. Muharebe sahası askeri anlamda bir mücadele sahasıdır ve geçmişte ülkeler arasındaki savaşlar daha çok muharebe sahasında veya cephe hattında cereyan ediyordu. Fakat günümüzde ülkeler arasındaki mücadele, topyekûn bir mücadeleye ve muharebe sahası ise ülke topraklarının tamamına ve/veya ülke sınırlarını da aşan çok çok geniş bir mücadele sahasına dönüşmüştür. Tehdit sadece ülke sınırlarında değildir. Ülke sınırları bugün hala önemini korumakla birlikte, bir çok yönüyle sınırlar artık GEÇİRGENDİR ve/veya YOK HÜKMÜNDEDİR (dijital teknoloji devrimi, Siber alan, uydu ve İHA (drone) teknolojileri nedeniyle). Yani, milletin her ferdi günümüzde nerede olursa olsun her anlamda düşmanın doğrudan hedefidir. Bu köklü değişim nedeniyle; günümüzde her bir vatandaş, milli güvenliğe ve diğer milli çıkarlara katkı sağlamak için, yaptığı iş ne olursa olsun aynı zamanda bir istihbarat toplama vasıtası ve bir koruyucu unsur olarak hareket etmelidir. Bu sağlandığı takdirde ve/veya bu yolda mesafe alındığı ölçüde milli güvenlik seviyesi ve milli istihbarat gücü kapasitesi her ikisi birden yükselmiş olacaktır.   

● Kurumların ve halkın bir bütün olarak ve/veya her bir vatandaşın aktif ve pasif anlamda milli güvenliğe ve milli istihbarat gücüne yapacağı katkılar vardır. Vatandaşların ülke içinde veya ülke dışında, her türlü eylem ve söylemlerinde; ülkesine sadakatle bağlı olması, ülke çıkarlarını korumak ve geliştirmek çabası içerisinde olması, gafil muhbir durumuna düşmemesi, işbirlikçi olmaması ve ihanet etmemesi için yapılması gerekenler vardır. Bu aynı zamanda bir davranış biçimi ve kültür meselesidir. Bazı ülkelerde halkın ve bireylerin önemli bir kısmının bu bilince sahip olduğu ve bunun kendilerine önemli bir üstünlük sağladığı bilinmektedir. Eğitim süreçlerinde bireylerde bu farkındalık ve duyarlılık kazandırılabilir. Bu alanda üretilecek ufuk açıcı ve merak uyandırıcı içeriklerin (kitaplar, romanlar ve filmler gibi) topluma ve bireylere (özellikle çocuk ve genç yaşta olanlara hitap eden) ulaştırılması önemli katkı sağlayabilir.

● Ulusal İstihbarat Kapasitesinin bazı ülkelerde oldukça itibarlı bir marka haline getirildiğini ve birçok ülkenin ve devlet dışı aktörün o ülke istihbaratı ile ilişki kurmak ve işbirliği yapmak için onu değerli bulduklarını görmek zor değildir. Marka haline gelmiş olan ulusal istihbarat gücü o ülke için gerçek bir kuvvet çarpanıdır ve aynı zamanda dış ilişkilerinde her kapıyı açan bir anahtar gibidir. Bu türden sayılı ülkelerde bireylerin istihbarat alanındaki farkındalığı ve duyarlılığı oldukça üst seviyededir ve istihbarat kendileri için yaşamsal öneme sahiptir.

5. Geleneksel Milli Güç Unsurları (temel bileşenleri) ile İstihbaratın Arasında Nasıl Bir Etkileşim Vardır?

● Bir ülkenin milli güç unsurlarının tamamı o ülkenin istihbarat gücüne olumlu ve/veya olumsuz yönde doğrudan etki eder. İstihbarat Gücünün Bileşenlerine (İnsan gücü, teşkilat, doktrin, mali kaynak, her türlü araç, malzeme ve donanım, bilimsel ve teknolojik destek ve yasal yetki) bakıldığında bu kolayca anlaşılabilir.

● Üzerinde biraz düşünüldüğünde; Ulusal İstihbarat Gücünün geleneksel milli güç unsurlarının her biriyle çift yönlü bir etkileşim halinde olduğu fark edilecektir. Bazı örnekler: Yeryüzünde geniş coğrafyalara yayılmış DEMOGRAFİK GÜÇ bazı ülkeler ve uluslar için istihbarat alanında potansiyel olarak belirgin avantajlar sunar ve bunun karşılığında çıkarlarını gerçekleştirmede istihbarat kendilerine destek sağlar. Bir ülkenin ulusal istihbarat potansiyel gücü o ülkenin bilimsel ve teknolojik gücüyle, siyasi gücüyle ve ekonomik gücüyle ve askeri gücüyle doğru orantılıdır. Coğrafi gücün çok yönlü etkileri söz konusudur. Psiko-sosyal ve kültürel gücün dahi çift yönlü etkileşimini görmek zor değildir.

● Bir ülkenin kaynaklarının korunması, milli varlığının ve onurun korunması, milli güç unsurlarının korunması ve geliştirilmesi söz konusu olduğunda; bu, o ülkenin milli istihbarat gücünü mutlaka doğrudan ilgilendirir ve ilgilendirmelidir. Milli İstihbarat Potansiyel Gücü milli güç unsurlarından hem beslenir hem onları besler. Bu açıdan potansiyel olarak SİNERJİ oluşturma etkisine ve/veya kuvvet çarpanı etkisine sahip olduğu söylenebilir.

● Milli İstihbarat Gücü, özellikle yıkıcı ve bölücü dış destekli ve güdümlü terör örgütlerine (mensupları devşirilmiş, işbirlikçi ve hain olan) karşı önleyici mücadelede başarısız olduğunda (sebepleri her ne olursa olsun); bu başarısızlığın milli güç unsurlarının her biri üzerinde ve milli çıkarlar üzerinde meydana getirdiği zarar ve tahribatın büyüklüğü ortadadır. Yapılan hatalardan ders çıkarılarak daha güçlü bir istihbarat kapasitesinin oluşturulması ve daha etkin yöntemlerin uygulanmasıyla son yıllarda olumlu sonuçların alındığı da bir gerçektir.

6. Değerlendirme ve Sonuç:

● Yukarıdaki ilk beş madde (ana başlık) altında yapılan incelemeden de anlaşılacağı üzere; günümüzde, istihbaratın içerik, fonksiyon ve çok farklı disiplinlerle etkileşim bakımından hızlı bir şekilde genişleyen bir trend izlediği, istihbarata olan ihtiyacın ve istihbaratın öneminin her açıdan sürekli arttığı görülmektedir. İstihbarat algımızın bu değişim ve gelişmeler doğrultusunda yeniden şekillenmesi gerektiği ortadadır. İstihbarat artık sadece istihbaratçıların klasik ve dar anlamdaki işi olmaktan çoktan çıkmış ve sadece istihbaratçıların kaldırabileceği yükün çok çok ötesine geçmiştir. İstihbaratın, bir ülkenin topyekûn gücünün ana bileşenleriyle karşılıklı olarak daha çok etkileşim halinde olduğu ve bu yönüyle bir kuvvet çarpanına dönüştüğü açıktır. Bu, içinde yaşadığımız bilgi ve hız çağında bilgi üstünlüğüne sahip olmanın ve bu üstünlüğü sürdürmenin önemiyle doğrudan ilgilidir.     

● Uluslararası ortamda bilgi üstünlüğüne dayalı akıl üstünlüğü sağlamak ve/veya üst akıl olmak için istihbarat üstünlüğüne sahip olmak temel koşuldur. Birçok yönüyle dünyanın çok özel bir coğrafyasında konuşlanmış olan ülkelerin milli çıkarlarını gerçekleştirebilmesi ve geliştirebilmesi için sadece bölgesinde değil, fakat küresel ölçekte ilk sıralarda yerini alan milli istihbarat gücüne sahip olması kritik öneme sahiptir. Bunu sağlamanın yolu ise halkın tamamının veya büyük çoğunluğunun bu gerçeğin farkında olmasını sağlamaktan geçer. Topyekûn istihbarat farkındalığı sağlamak, ulusal seviyede bir istihbarat kültürü ve davranış biçimi oluşturmak bir ülkenin ulusal istihbarat gücünün gerçek anlamda büyümesinin ve etkin hale gelmesinin önemli bir adımını teşkil eder.

● Sonuç olarak: Bir ülke için milli varlıkların ve milli çıkarların korunması ve geliştirilmesindeki rolü gittikçe artan, bilimsel ve teknolojik alandaki gelişmeler doğrultusunda gücü ve etkisi potansiyel olarak gittikçe büyüyen ve milli güç unsurları ile çok yönlü etkileşiminde kuvvet çarpanı olan istihbaratın; yeni bir anlayışla, bir güç kaynağı ve potansiyel bir milli güç unsuru olarak kabul edilmesinin ve öyle algılanmasının gerekli ve faydalı olacağı değerlendirilmektedir. Potansiyel Milli İstihbarat Gücünün gerçek bir milli güç ana bileşeni haline getirilmesi; elbette yeni bir anlayışla, istihbarat alanında topyekûn (devlet, özel sektör ve bireyler) gösterilecek milli çabaya, yaşamsal öneme sahip milli istihbarat kültürünün yeni boyutlarıyla geliştirilmesine ve halk tarafından benimsenmesine bağlıdır. Bunu başarabilen ülkeler güçlenerek yoluna devam ederken, başaramayan ülkeler ise milli varlıklarını koruyamayacağı için gittikçe zayıflayacaktır. Bu anlayış ve hedef doğrultusunda farklı alanlarda atılması gereken somut adımların neler olduğu ise ayrı bir incelemenin konusudur.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA