İlyas SÜPÜRGECİ
Tüm YazılarıRusya'nın Ukrayna'yı işgal harekâtı başlattığı tarihten bugüne yirmi gün geçmiştir. Savaşın yirminci gününde tarafların durumu, uyguladıkları strateji ve savaşın önümüzdeki günlerdeki muhtemel seyrine dair genel bir değerlendirme aşağıda sunulmuştur.
Rusya
Rus ordusunun sahada hiç beklemediği bir durumla karşılaştığı ve ortaya çıkan bu duruma uygun bir harekât hazırlığı yapmadığı anlaşılmaktadır. Rusya için Savaşın maliyeti siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan gittikçe ağırlaşmaktadır. Savaştan çıkış stratejisi tamamen çöken Rusya karar vericileri mevcut durum üzerinden bunu yeniden dizayn etme çabasına girişmiştir.
Rus ordusu Ukrayna ordusunun ve halkının direnme azim ve iradesini henüz kıramamıştır. Rus ordusu bunu temin maksadıyla; yerleşim yerlerindeki saldırılarında ateşle taarruzun yıkıcı etkisini gittikçe artan ölçüde şiddetlendirmekte ve başta sivil halk olmak üzere Ukrayna halkının topyekün daha fazla acı çekmesine ve yaşam koşullarından mahrum bırakılmasına gayret etmektedir. Harekât alanı içinde kalan yerleşim yerlerindeki sivil halkı evlerini ve bölgeyi terk etmeye zorlamaktadır. Rus ordusu böyle yaparak, bir yandan Ukrayna'nın karar vericileri üzerinde psikolojik baskıyı arttırmaya ve isteklerini kabule zorlamakta, diğer taraftan Rus ordusunu meskûn mahallerde muharebeye zorlayan Ukrayna ordusunu tecrit ederek ve sivil halkla bağını kopararak ağır bombardıman ile ateş altına alma koşullarını oluşturmak istemektedir. Rus ordusu meskûn mahal muharebeleri ile ağır zayiat vermekten kaçınmaktadır.
Rusya yönetimi, Ukrayna halkına ve Ukrayna'yı destekleyen BATI’ya karşı milyonlarca mülteci ve/veya sığınmacı üzerinden baskıyı arttırma çabasını sürdürmektedir. Ayrıca savaşı Ukrayna sınırları dışına taşırma ihtimalini BATI ülkeleri zihninde canlı tutma gayreti içerisindedir.
Ukrayna
Ukrayna halkı ve ordusu vatanını ve egemenliğini saldırgan Rus ordusuna karşı savunmak için büyük bir cesaret ve kararlılık göstermektedir. Ukrayna ordusu ve halkı Rus ordusunun ezici üstünlüğünü uyguladığı savunma stratejisi ile önemli ölçüde etkisizleştirmiş ve kendisine tabi kılmıştır, yani Rus ordusu kendi istediği şekilde değil, daha çok Ukrayna ordusunun istediği ve zorladığı şekilde harekâtı icra etmek zorunda bırakılmıştır. Ukrayna ordusu Harekât Bölgesinin kendisine sağladığı avantajlardan istifade ederken, Rus ordusunun harekâtını zorlaştıracak muharebe taktik ve tekniklerini uygulamaya çalışmaktadır. Böylece kendi kayıplarını sınırlı tutarken, Rus ordusuna ağır kayıplar verdirmeye ve zaman kazanmaya gayret etmektedir. Ukrayna ordusu Rus ordusunu şartların eşitleneceği meskûn mahaller içine çekerek meskûn mahal muharebeleri yapmaya zorlamaktadır.
Büyük meskûn mahallerin kuşatılması, ele geçirilmesi ve temizlenmesi için çok fazla birliğe ihtiyaç duyacak olan Rus ordusunun başarılı ve/veya tam bir etki üretebilmesi makul bir zaman içerisinde neredeyse mümkün değildir. Ukrayna ordusu bunu çok iyi bilmekte ve mücadelesini bu temelde yürütmeye gayret etmektedir. Böylece Rus ordusunu ateşkese ve bir anlaşmaya zorlamaktadır.
Sonuç
Mevcut koşullar altında Ukrayna halkının ve ordusunun bedeli ne olursa olsun vatanin savunmasını ve direnişini sürdürmekten başka çaresi yoktur. Saldırgan Rus ordusuna gittikçe artan ölçüde kayıplar verdirmeye ve Rusya yönetimini anlaşmaya zorlamaya yönelik stratejisini sürdürecektir.
Rusya yönetimi ise Ukrayna Doğusundaki mevcut kazanımlarını ve siyasi isteklerini bir anlaşma ile garanti altına almak maksadıyla; harekât alanındaki yıkıcı şiddetini gittikçe artan ölçüde sürdürerek Ukrayna yönetimi üzerinde anlaşmaya zorlayıcı bir baskı kuracaktır. Bunu sağlamak için ağır bombardıman gerçekleştirmeye ve harekât alanına daha fazla birlik getirmeye mecbur kalacaktır.
Harekâtın şiddeti ve yıkıcı etkisi daha çok büyük yerleşim yerlerinde yoğunlaşacaktır. Savaşın ne zaman sona erebileceği konusu belirsizliğini korumaktadır. Fakat Ukrayna'nın Genel olarak batı ve doğu seklinde ikiye bölünmesi, Rusya’nın DOĞU bölümünü kontrol etme çabasında olması ihtimali zaman geçtikçe artmaktadır.
Güncel Yazıları
NATO ve Türkiye, Cumhuriyet İdaresinde İktidarın ve Vatandaşların Sorumluluğu
01 Şubat 2024
Terör Küresel Hegemon Gücün Himayesinde ve Hizmetindedir
13 Ocak 2024
Türk Öğün, Çalış, Güven!
02 Ocak 2024
Muhalefet Sorununun Belirleyici Faktörleri
27 Aralık 2023
Siyonist İşgal ve Etnik Temizlik Yoluyla Filistin’i Yahudileştirmek ve Ötesi
19 Aralık 2023
Kirli Oyunlara Karşı Üstün Akıl Olmak
08 Aralık 2023
Filistin Coğrafyasında Yaşanılanlar ve Türkiye'nin Gelecek Yüzyılını İnşa Ederken Ger..
01 Aralık 2023
Hukuk Darbesi (Reformu) Meşruiyet Algısına ve Siyonizm’e Vurulan Bir Darbe midir?..
25 Temmuz 2023
Rusya-Ukrayna Mücadelesi Üzerinden Ağırlık Merkezi ve Dengenin Savaştaki Önemi
10 Mayıs 2023
Rusya'nın Ukrayna Topraklarında Sürdürdüğü Savaşta Yaşanmakta Olan Kritik Gelişmeler..
02 Mayıs 2023
“Küresel Kontrollü Kaos” Kontrolden Çıkıyor mu?
08 Mart 2023
İsrail’de Bir Devlet Krizi ve Bölünmüş Yahudi Toplumunun Çatışma Sürecine Girmesi..
03 Mart 2023
Küresel Kontrollü Kaos Ortamı ve Ülkelerin Dayanıklılığının Önemi
24 Şubat 2023
Milli Güvenlik İçin Farklı Bir Yaklaşımın Yol Haritası
22 Şubat 2023
Milli Güvenliğe Yönelik Tehditler, Tehditlere Karşı Koyma Süreçleri, Risk Yönetimi ve..
16 Şubat 2023