Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından "Avrupa Birliği'nin (AB) Uluslararası Sistemdeki Yeri ve Geleceği" başlıklı panel düzenlendi.
Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin kendi isteğiyle 1959'da Avrupa Ekonomik Topluluğuna başvurduğuna dikkati çekerek, çağdaşlaşma yolunda Batı dünyasıyla iş birliğini öncelediğini belirtti.
Türkiye'nin Soğuk Savaş döneminde ve sonrasında Avrupa'ya önemli katkıları bulunduğunu söyleyen Çetin, Avrupa'nın refahı ve istikrarı bakımından Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu vurguladı.
Dünya gündemindeki birçok sorunun Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada meydana geldiğinin altını çizen Çetin, "Bu olayların çözümünde Türkiye'nin çok önemli rolü var." diye konuştu.
Çetin, dünyanın AB'den ibaret olmadığını dile getirerek, Türkiye'nin AB'nin eşit ve özgür üyesi olmak istediğini kaydetti. Çetin, "Türkiye'nin imtiyazlı iş birliği gibi bir anlaşmayı kabul etmesi söz konusu değil." dedi.
AB'nin Türkiye'yi dışlamasının her iki taraf için de zararlı olacağını belirten Çetin, karşılıklı diyaloğun önemine işaret etti.
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Berger
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger de AB'nin Brexit, göç sorunu gibi artık zorluklarla dolu bir dünyayla baş etmesi gerektiğini belirterek, "Küresel dünyada bir oyuncu olmak istiyorsak bunlarla başa çıkmalıyız." dedi.
Uluslararası sistemin giderek daha kutuplu bir hal aldığını kaydeden Berger, son yıllarda birçok ikili ya da toplu anlaşmaların sarsıldığına şahit olduklarını söyledi.
Berger, birçok AB kurumunun da zorluklarla karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, liberal demokrasinin de artık mevcut dünyada tehdit altında olduğu değerlendirmesinde bulundu.
AB'nin öncelikleri kapsamında güvenlik, direnç, çatışma önleme, küresel yönetim ve ekonomi politikalarının yer aldığını belirten Berger, AB'nin gelecekte dünya sahnesinde saygın olması için çalışmalar yaptıklarından bahsetti.
Berger, Türkiye ile AB'nin birçok dış politika konusunda aynı düşündüklerini sözlerine ekledi.
Büyükelçi Türkoğlu
Dışişleri Bakanlığı AB ile İlişkiler Genel Müdür Vekili Büyükelçi Başak Türkoğlu, "Son Gelişmeler Işığında Türkiye'nin AB Perspektifi" başlıklı konuşmasında Türkiye-AB ilişkilerinin geldiği durumu değerlendirdi.
AB ile Türkiye'nin coğrafi olarak komşu olduklarına ve bu durumun hep böyle devam edeceğine dikkati çeken Türkoğlu, Türkiye'nin birliğe üyelik sürecinde halihazırda hayal kırıklığı ve bunun getirdiği güvensizlik sorunu olduğunu kaydetti.
Türkoğlu, her şeye rağmen AB'nin Türkiye için stratejik öncelik olduğunu belirterek, AB'nin yumuşak güç olarak dünya politikasında denge sağlayıcı bir unsur olduğuna inandıklarını söyledi.
Emekli Büyükelçi Umut Arık, "AB ve Türkiye-AB İlişkilerinin Geleceği" başlıklı konuşmasında, Türkiye ile Avrupa'nın birçok alanda iç içe geçtiğini dile getirdi.
Arık, AB'nin güncel sorunlarından bahsederek, Türkiye-AB ilişkilerinin geleceği kapsamında hakkaniyet ilkesinin devam olarak uygulanması gerektiğinin altını çizdi.
SDE Savunma ve Güvenlik Kurulu Başkanı Güray Alpar, "Savunma ve Güvenlik Yönüyle AB’nin Durumu ve Geleceği" başlıklı konuşmasında, AB'nin askeri açıdan dünyada nasıl görüldüğüne ilişkin bilgiler verdi.
AB'nin güvenliği için farklı bakış açıları gündeme getirildiğine işaret eden Alpar, ABD ile AB arasında ayrımın derinleştiğini ifade etti.
Alpar, Türkiye'nin Avrupa’nın güvenliğine katkıları kapsamında örnekler vererek, ilişkilerin mevcut durumunu güvenlik perspektifinden değerlendirdi.
SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü Abuzer Pınar da "AB'nin Uluslararası İktisadi Sistemde Yeri ve Geleceği" konusu üzerine konuştu. Pınar, küresel ekonomide AB'nin yeri ve ABD, Çin gibi büyük güçlerle iş birlikleri ve çatışma alanlarına değinerek, ekonomik olarak AB'nin mevcut durumu konusunda değerlendirmelerde bulundu.
