SDE Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı panelin açılış konuşmasını yaptı. Kafkasyalı, Sovyetler sonrası Tacikistan'ın çok kısa sürede önemli adımlar attığına dikkat çekti. "Anayasa demek devlet olmak demektir ve Tacikistan 1994'te kabul ettiği anayasayla devlet olmuştur" dedi.
Tacikistan Büyükelçisi Mahmadali Rajabiyon ise, Tacikistan'ın yönetim şekline ilişkin bilgi verdi. Büyükelçi, 1994'te kabul edilen referandumla Anayasaya kavuşan Tacikistan'da 1999, 2003 ve 2016 yıllarında anayasada değişiklikler yapıldığını paylaştı. Tacikistan Büyükelçisi Türkiye-Tacikistan ilişkileriyle ilgili olarak ise "İki ülke bölgesel sorunların çözümünde aynı fikir ve aynı hedefleri paylaşıyor ve birbirlerini destekliyor. Türkiye ve Tacikistan'ın verimli işbirliğinin parlak geleceğine inanıyoruz" dedi.
TC Anayasa Mahkemesi Üyesi Celal Mümtaz Akıncı ise Anayasa Mahkemesi'nin görev ve yetkilerine dair bilgi verdi. Akıncı, bireysel başvuruda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesiyle rekabet ettiklerini söyledi. "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuru olarak 47 ülkeden 45 bin dosya gelmiş biz ise 47 bin dosya ile başetmek durumundayız" dedi. Akıncı, bireysel başvuruda en çok makul sürede yargılanma ile ilgili dosya geldiğine dikkat çekti.
TC Anayasa Mahkemesi (E) Üyesi Prof. Dr. Sacit Adalı ise devletin anayasal mı yoksa anayasalı mı olması gerektiğine ilişkin konuştu. Anayasal devlette tüm idarenin anayasaya uygun olarak yürütüldüğünü, anayasalı devlette ise görünürde bir anayasa olduğunu ancak bunu destekleyen müesseselerin göstermelik olduğunu belirtti. Medeniyet inşası üzerine de değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Sacit Adalı, sükunet üzerine oturan bir medeniyetin bir gürültü medeniyetine dönüştüğüne dikkat çekti. Gürültü medeniyetinin yerini günümüzde öfke medeniyetinin aldığına dikkat çekerek "Tebessüm medeniyetine dönüşmenin zamanı geldi" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu Tacikistan Anayasası ile Türkiye Anayasasını kıyaslayarak Tacikistan'ın çok kısa bir zaman diliminde ne kadar çok yol katettiğine işaret etti. Tacikistan'da kamuda yapılan ihlallere karşı yapılan bireysel başvuruların yanısıra direk doğrudan kanuna karşı kanunun iptali için dava açılabildiğini de söyledi.