Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Balkan Tarihinden Çıkarılacak Dersler ve Gelecek Tasavvuru” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Mustafa Kahramanyol "Balkan Tarihi" hakkında bilgiler verdi. Balkanlarla ilişkilerimizin 550 yıllarıyla başladığını daha önceki kaynakların Roma, Bizans ve eski kadim Yunan kaynakları olduğunu ve buradan bilgilerin sağlandığını bildirdi.
“Biz Balkanlara merhaba dediğimizde bize aşık atacak tek bir millet vardı o da Rumlar yani Bizans’tı.” diyen Prof. Dr. Mustafa Kahramanyol, Türk tarihinde Balkanlar hususunda iki önemli hadisenin yaşandığına dikkat çekti:
“Biri Bosna’nın fethidir. Burada yaşayan halkın töresi, dini islama çok yakındı. Bu yüzden İslam’ı gönülden benimsediler ve sıkı sıkıya bağlandılar. İkincisi ise Fatih Sultan Mehmet döneminde Ortodoks Kilisesi’ne tanınan imkanlar. Bu iki hadise Balkanlardaki gelişmeler üzerinde etkili olmuştur.”
Prof. Dr. Kahramanyol, Türklerin 1071’de Bizans’ı yenip Anadolu’da devlet kurduktan sonra karşılarına Batı’yı temsilen Kilisenin çıktığını söyledi. Kilise’nin Batı’daki bütün devletlerin koordinat uyumlaştırıcı müessesi olarak çalıştığına dikkat çekti. Kahramanyol, tarihte “Haçlı Seferleri”nin asıl amacı üzerinde durdu:
“Haçlı seferlerinin başlamasındaki amaç Türkleri Anadolu’dan kovmaktı. Özellikle Kilise, Türkleri Hristiyan dünyası için bir tehdit olarak görüyordu. Bu yüzden 9 sefer yapıldı bize karşı. Tabi sonrasında yapılan savaşlarda da haçlı orduları vardı. Bin 800 senedir Türklerin karşısındaki beyin aslında Kilise’dir.”
Kahramanyol ayrıca Bulgarların yoğun bir Bizans propagandası ile karşı karşıya kaldıkları için 850 yıllarında Hristiyanlığı benimsediğini belirtti.
Bölgedeki mücadelenin balkanlara hükmetmek için olduğunu söyleyen Kahramanyol, “Aslında hedef biziz” dedi. Balkanlarla bağlarımızı ise şöyle tanımladı:
"Balkanlar bizim hayat alanımız. Hani hep 'arka bahçe' diyoruz ya. Bizim arka bahçe değil, batıya bakarsak ön bahçemizdir.’’
Kahramanyol, Balkanlarla ilişkilerimizi güçlendirmemizi ve ilmi alanda, iktisadi alanda, sanayi alanında, her bakımdan orası ile iş birliği yapmamız gerektiğini vurguladı.
"Bulgaristan’da, Sırbistan’da, Bosna’da, Hırvatistan’da, Arnavutluk’ta birçok insan bizimle iş birliği yapmaya hazırdır. Biz merhametimizle, ilmimizle, adaletimizle oralarda çok büyük itibar sahibiyiz ve bu itibarı kullanmamız lazım. Bizim gelişimimize büyük katkısı olur.’’ dedi.