Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde (SDE) “Cezayir'de Anayasa Referandumu ve Yeni Cezayir” başlıklı konferans düzelendi. Konferansın konuşmacısı ise Cezayir Ankara Büyükelçisi Mourad Adjabi idi. Adjabi ülkesinde gerçekleşen anayasa referendumunu, Cezayir halkının beklentilerini ve referendum sonrası Yeni Cezayir’i anlattı:
“1kasım 1954 bizim bağımsızlık savaşımızın başlangıç tarihidir. Bu yüzden refarandumun yapıldığı 1 Kasım tarihi Cezayir için önemli bir tarihtir. İnsanlık tarihinin gördüğü en kanlı istiklal harbidir. Yaptığımız değişiklikler, anayasanın yüzde 67’sinin değişmesini kapsıyor. Cezayir, bağımsızlığını kazandıktan sonra da zorluk yaşadığı bir dönem var. Yeni modern terörizmin test edildiği ülke Cezayir oldu. Çok kanlı katliamların yaşandığı 90’lı yıllardaki terörist saldırılardan bahsediyorum. On yıldan fazla sürdü ve 200 bin kişi hayatını kaybetti. Maddi olarak ise 30 milyar dolar zarara uğratıldı Cezayir. Cezayir yeni düzenlediği anayasası ile birlikte 45 milyon halkı ile birlikte gerek bölgesel gerek uluslararası arenada sorunlara çözüm bulmak için geri dönmüştür. Tabii ki Türkiye ile birlikte. Cezayir egemenlik ve bağımsızlığını kazanmak için mücadele vermiş bir ülkedir. Dünya değişiyor ve Cezayir’de 1. Dünya savaşından bu yana türbülansların yaşandığına şahit olduk. Bu bölgenin gelişmesini ilerlemesini istemeyen dış güçler müdahalede bulunmak için her fırsatı kolluyorlar. Cezayir ve Türkiye tarihleri boyunca çok önemli türbülanslardan geçti. Cezayir zor zamanlar sonrası doğuşuna şahit oluyoruz. Anayasada askeri kanatla ilgili değişiklikler de yapıldı. Cezayir’in yanı başında gerek bölgesel gerek BM içinde bir barış gücü olarak katılması için bir kanun değişikliği yapıldı. Yine altını çiziyorum BM çatısı altında gerçekleşmeli. Yanı başında kendi bölgesinde bir tehlike meydana gelirse tabii ki Cezayir de bunun düzelmesi için katkı sağlayacaktır.”
Büyükelçi Mourad Adjabi Cezayir’de düzenlenen anayasa referandumunda kabul edilen maddeler hakkında da bilgi verdi:
“Cumhurbaşkanının göreve gelme hakkı iki (2) kez ile sınırlandırılmış olup bu seçilme hakkı peş peşe veya farklı zamanlarda olabilmektedir. Bu hükmün değiştirilmesi artık mümkün olmayacaktır. Ayrıca, iktdardaki değişim prensibi Cumhurbaşkanının seçimlerden parlamenter bir çoğunluk ile galip çıkan muhalefet içerisinden bir Başbakan ataması şartıyla koruma altına alınmıştır. Parlamento’nun alt kanadı olan Ulusal Halk Meclisi’nin yetkileri daha da güçlendirilerek Hükümete karşı gensoru önergesi yetkisi ve görevden düşürme yetkisi verildi. Parlamento’ya aynı zamanda parlamentonun yasama yılı tatili içerisinde Cumhurbaşkanı tarafından alınan kararları reddetme yetkisi verildi. Aynı şekilde bazı anlaşma ve sözleşmeler ancak Parlamento’nun ilgili meclisleri tarafından onay verildikten sonra Cumhurbaşkanınca tasdik edilip yürürlüğe girebilecek.
Referandumdan sonraki Cezayir, 1948 Evrensel İnsan Hakları Beyannamesine ve imzaladığı anlaşmalara saygı duyularak düzenlenen yeni metnin referans alındığı ve İnsan Haklarının pekiştirildiği bir Cezayir olacak. Bu düzenlemeler şüphesiz Cezayir kanunlarının üstünde olacak ve yargıçlar tarafından öncelikli olarak uygulanacaktır.”
“Bu düzenlemelerle Cezayir gerçekten yeni bir döneme başlangıç yapmıştır” diyen Adjabi şöyle devam etti:
“Bu dönem hak ve özgürlüklerin korunarak güçlendirilmesi, kesin bir kuvvetler ayrımı, iktidarın demokratik ve barışçıl bir yolla nöbet değişimi, sivil toplumun faal bir biçimde kamu hayatına ve temel konular hakkında alınan kararlara katılımı ve son olarak siyasi partilerin ve parlamenter muhalefetin güçlendirilmesi ile daha da belirgin bir hal alacaktır.”
Cazayir Ankara Büyükelçisi Mourad Adjabi değişen dünya düzenine de işaret etti:
“2. Dünya savaşı sonrası bir süper gücün ortaya çıkmasına neden oldu. ABD’nin ortaya çıktığı bir süreç. Artık ümit ediyoruz ki tüm dünya devletlerinin gerek gelişmiş, gerek gelişmemiş, gerek küçük, gerek büyük bütün devletlerin hepsinin katılımıyla ortaklaşa karar alabilecekleri çok kutuplu bir dünya oluşur. Gözlerimiz önünde şekillenen bu yeni dünya içerisinde Cezayir ve Türkiye’nin de içinde çok önemli bölgeler var. Tanımlamak gerekirse Arabistan coğrafyası, Ortadoğu coğrafyası kuzey Afrika coğrafyası olarak adlandırılabilir. Dünyanın geleceği için çok önemli bir bölge burası.”
Büyükelçi Adjabi Türkiye-Cezayir ilişkilerini de değerlendirdi:
“Ülkemizin bu yeni döneme girişi vesilesiyle ilk temelleri Sayın Cumhurbaşkanı Ekselansları Recep Tayyip ERDOĞAN’nın bu yılın ocak ayında Cezayir’e yaptığı ziyaret esnasında iki Cumhurbaşkanı tarafından atılan güçlü ve örnek teşkil edecek bir ortaklığı inşaa etmeye imkan verecek bu tarihi fırsatı Türkiye ve Cezayir değerlendirebilirler. Bu ziyaret vesilesiyle bir “Yüksek İşbirliği Konseyi” nin kurulmasına ve ekonomik, bilimsel, ve teknik işbirliği komisyonunun bir sonraki toplantısının en kısa sürede gerçekleştirilmesine karar verildi. Çok yakın zamanda Başkent Cezayir’de yapılması öngörülen bu toplantı ortak eylem ve projelerin belirlenmesine ve halen müzakereleri süren birçok alandaki anlaşmanın sonuçlandırılmasına imkan sağlayacaktır. Bu buluşma aynı zamanda son yıllarda birçok projenin kayda geçirildiği ikili işbirliğimizin pekiştirilmesinde büyük bir rol oynayacak… Yeni Cezayir demokratik kurumların, hak ve özgürlüklerin, kuvvetler ayrılığının ve her türlü suistimalin ortadan kaldırıldığı, uluslar arası arenada daha büyük bir diplomatik role sahip bir Cezayir olacaktır.”