Stratejik Düşünce Enstitüsü'nde "Çin'in Kalkınması ve Çin-Türkiye İlişkileri" başlıklı konferans gerçekleştirildi. Konferansın konuşmacısı Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçisi Liu SHAOBİN konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Büyükelçi Liu SHAOBİN, Günümüzde dünya ekonomisi toparlanmaya çalıştığına değinerek şunları söyledi: “Kalkınma farkı büyümeye devam ediyor, jeopolitik çatışmalar yoğunlaşıyor, Soğuk Savaş zihniyeti sürüyor ve ekolojik çevre bozulmaya devam ediyor. İnsanlık bir kez daha nereye gideceğini bilmediği eşi görülmemiş zorluklarla karşı karşıya kaldığı bir yol ayrımındadır. Bu bağlamda, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu birçok ülke, Çin'in kalkınması ve iç-dış politikaları konusunda oldukça endişelidir.”
Sözlerine Çin’in ekonomik kalkınmasından devam eden Büyükelçi Liu, bu kalkınmada halkın çabasının çok fazla olduğuna değindi ve sözlerine şöyle devam etti: “Geçtiğimiz 10 yıl boyunca Çin’in ekonomisi 2 kat büyümüş ve dünya ekonomisinin büyümesine katkıda ilk sıraya yerleşmiştir. Son beş yılda, Çin ekonomisi yıllık ortalama %5'in üzerinde büyüyerek küresel ortalamanın üzerinde bir performans sergilemiştir. Geride bıraktığımız 2022 yılında uluslararası ortamın sert rüzgâr ve dalgalarının, dünya ekonomisinde artan stagflasyon riskinin, salgında tekrarlanan gecikmeler ve diğer etkenlerin üstesinden gelmiş bulunmaktayız. Çin ekonomisi tüm baskılara rağmen direnerek kalkınmayı sürdürmüş; 18 trilyon ABD doları GSYİH ile dünyada ikinci sırada yer almıştır; kişi başına düşen GSYİH 12.741 ABD doları ile yüksek gelirli ülkeler arasında sağlam bir şekilde yer almış; döviz rezervleri 3 trilyon ABD doları ile dünyada birinci sıradadır.”
Büyükelçi Liu, ikinci bir konu olarak Çin’in modernleşmesinden bahsetti. Çin Komünist Partisi’nin liderliği altında bağımsız bir modernleşmeyi ele aldıklarını ve Çin’i sıfır noktasından dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olan ülke yaptıklarını söyledi. Çin tarzı modernleşmenin kalabalık bir halkla ve maddi manevi uyum içinde olabileceğine değinen Liu, Çin modernleşmesinin barışçıl bir şekilde yol aldığını söyledi.
Üçüncü olarak, Çin'in dış politikasına odaklanmak istediğini söyleyen Büyükelçi Liu, “Son birkaç ay boyunca Çin, dünyanın dikkatini çeken bazı diplomatik girişimlerde bulundu. Devlet Başkanı Xi Jinping'in Rusya ziyareti, aktif bir şekilde barış çağrısında bulunmak ve Ukrayna kriziyle ilgili görüşmeleri teşvik etmek suretiyle büyük bir güç olarak üstlendiği rolü ortaya koymuştur. Çin, Suudi Arabistan ve İran arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlaması için çabalıyor ve daha fazla sayıda bölge ülkeleri barış yapmak için el sıkışıyor. Çin, daha yakın bir Çin-Orta Asya ortak kader topluluğu inşa etmek amacıyla Çin-Orta Asya Zirvesine ev sahipliği yapmıştır. Çin diplomasisinin kararlılığı, çalkantılı bir uluslararası duruma kıymetli bir istikrar sağlamış ve dünya ve bölgesel barış ve istikrar, kalkınma ve refaha daha fazla pozitif enerji katmıştır.” dedi.
Konferansı Türkiye- Çin ilişkilerine değinerek bitiren Büyükelçi Liu, “Türkiye ile Çin arasındaki diplomatik ilişkiler 52 yıldır devam etmektedir ve bu süre zarfında iki ülke arasındaki ilişkiler olağanüstü bir süreç yaşamıştır. Genel olarak, ilişkiler istikrarlı bir şekilde gelişme göstermiştir, özellikle son yıllarda iki ülke liderlerinin stratejik yönlendirmesiyle tarafların ortak çabalarıyla politik, ekonomik, kültürel ve diğer alanlardaki iş birliği sürekli olarak gelişmektedir. Bu durum hem iki ülke hem de iki ülkenin insanları için somut ve gerçek faydalar sağlamaktadır. Çin, iki devlet başkanı tarafından varılan önemli mutabakata uygun olarak Çin ve Türkiye arasındaki stratejik iş birliği ilişkisini daha yüksek bir seviyeye çıkarmak ve aynı yönde ilerlemek için Türk tarafıyla birlikte çalışmaya hazırdır. İlk olarak, siyasi güveni artırarak, iki ülke ilişkilerinin siyasi temelini sağlamlaştırıyoruz. Çin tarafı, Türkiye'nin ulusal egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünü korumasını, Türkiye'nin kendi ulusal koşullarına uygun bir kalkınma yolunu seçmesini desteklemekte, dış güçlerin Türkiye'nin içişlerine müdahalesine karşı çıkmaktadır. Türkiye uzun süredir bir Çin politikası izlemekte olup, Çin bu durumu son derece takdir etmektedir.” dedi.