SDE’de gerçekleştirilen, oturum başkanlığını SDE Başkan Yardımcısı Alper Tan’ın yaptığı, “Doğu Akdeniz’deki Gelişmeler Işığında Enerji Politikaları” başlıklı panele Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Daire Başkanı Oğuzhan Kıran, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Ünsal ve Enerji Uzmanı Mustafa Özge Özden konuşmacı olarak katıldı.
Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama çalışmaları ve bölge ülkelerin faaliyetleri hakkında sunum yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Daire Başkanı Oğuzhan Kıran, bölge ülkelerin arama çalışmaları sonucunda keşfettikleri doğal gaz yataklarından bahsetti. .
“Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 13 adet sözde arama sahası ilan etti. Rum yönetimi ilk gaz keşfini Aralık 2011’de Afrodit sahasında yaptı. Henüz sahada üretim yok. Bu sahada üretilen doğal gazı Mısır üzerinden dünya pazarlarına iletmeyi hedefliyor.”
“İsrail 1947’de başladı, ilk petrol keşfi 1955’te gerçekleşti 382 karada denizde 56 sondaj yapıldı. Ciddi bir sondaj keşfi yok. 1998-2000 yıllarında iki adet küçük çaplı doğal gaz keşfi yapıldı. 2013 yılında ilk kez Tamar sahasında üretime geçildi. Leviathan sahasında üretime geçildiğinde ise, 2020 yılında Mısır ve Ürdün’e yapacağı gaz satışı ile ilk defa bir doğal gaz ihracatçısı haline gelecek. Gazze açıklarında da bir saha mevcut fakat Filistin sorunu nedeniyle çalışma yok.”
“Mısır’ın Zohr sahası doğal gaz üretiminin, bu yıl sonunda yaklaşık 33 milyar metreküp hacmine artırılması bekleniyor. Doğal gaz altyapısının güçlü olması Mısır’a avantaj sağlıyor. Bölge kaynaklarının ihraç güzergâhı konusunda Mısır’ın ülkemizi bir rakip olarak değerlendirdiği söylenebilir.”
“Türkiye, hem altyapı hem coğrafi uygunluk bakımından dünya pazarında iletilecek enerjinin güzergâhında halen en iyi ve en ekonomik güzergâh olarak görülüyor.”
Kıran, Eastmed Projesi, GKRY-Mısır Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, İsrail-Mısır Doğal Gaz Boru Hattı Projesi, LNG Terminali projeleri hakkında da bilgi verdi.
“Türkiye Petrolleri 1966’dan bu yana Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama çalışmaları yapıyor. 2013 yılında Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisi temin edildiğinde Doğu Akdeniz’de çalışmalar hız kazandı.”
“Mersin, Antalya ve İskenderun’da sismik çalışmalar yapıldı. Kıbrıs açıklarında sismik veri toplama çalışmaları devam ediyor. 2017’de Fatih ismiyle millileştirdiğimiz gemi ilk sondajını Ekim 2018’de Alanya açıklarında gerçekleştirdi. Şu anda KKTC’nin TP’ye verdiği ruhsat sahalarında yer alan Magosa-1 kuyusunda sondaj faaliyetine devam ediyor. Yavuz gemisi ise Karpaz-1 kuyusundaki sondajın ardından kendi kıta sahanlığımızda yer alan Güzelyurt-1 kuyusunda çalışmalarına devam ediyor.”
“Tüm tehditlere rağmen bu gemilerin millileştirilmesi, sondaj faaliyetlerin devamlılığını sağlamaktadır. Ülkemiz ne kendi hukukunu ne de Kıbrıs Türklerinin çıkarlarını çiğnetmeden, Doğu Akdeniz'de bulunan hidrokarbon kaynaklarının “barış eksenli ve adaletli bir şekilde” paylaşımı konusundaki kararlılığını sürdürecektir. Bu doğrultuda, milli gemilerimizle gerçekleştirilen hidrokarbon arama faaliyetlerimizi 2020 yılında da devam ettireceğiz.”
“Libya ile Türkiye arasında Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması İlişkin Mutabakat Muhtırası ile Türkiye’nin deniz yetki alanları genişlemiş olacak. Anlaşma mecliste onaylandı ve yürürlüğe girdi. BM’de tescil edildikten sonra belirlenen bu yeni alanlarda arama ve üretim için ruhsatlandırma çalışmalarının 2020 yılında başlamasını planlıyoruz.”
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilmi Ünsal, devletin enerji politikalarını anlattı.
“1850’lerden bu yana enerji ekonomik anlamda devletlerin birincil politikası olmuştur. Birçok savaşın çıkma, büyük çokuluslu şirketlerin oluşma sebebi, sınırların değişmesinin sebebi enerji olmuştur.”
“Akdeniz tarihten bu yana büyük güçler için bir mücadele sahası olmuştur.”
“Güçlü devletlerin başarılı olabilmesi için enerji başat rol oynamaktadır. Enerji politikaları denildiğinde ekonomik büyümenin, tüketimin, istihdamın kaynağı olmasının yanı sıra devletlerin temel kaynakları olduğunu da görüyoruz.”
“Kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtların dışında nükleer enerji gibi enerji kaynaklar da var. Müreffeh yaşayan devletler fosil yakıtların kullanımını sınırlandırmak için önemli adımlar atmıyor. Bu da fosil yakıtların ilerleyen yıllarda da birincil enerji kaynağı olacağını gösteriyor.”
“Askeri üsler kurarak, arama faaliyetleri yaparak, çok uluslu şirketleri enerji kaynağı bulunan bölgelere hakim olmaya çalışan güçlü devletler, ittifak kurma veya bölge ülkeler ile taahkük kurarak buralarda hakimiyet sağlamaya çalışıyorlar. Bunlar başarısız olursa da bölge ülkelerinde yönetimleri değiştirme yoluna gidiyorlar.”
“Dünyadan en çok kullanılan kaynak kömür”
“Doğal gaza ve yenilenebilir enerji kaynaklarına talep artmış durumda.”
“Doğal gaz ve petrol rezervlerine bakıldığında en çok petrol rezervine sahip olan Venezuela, Suudi Arabistan ve Kanada gibi ülkelerde sorunlar yaşandığını görüyoruz. Orta Doğu ise petrol rezervleri bakımından bir alternatif olarak görülüyor.”
“Çin, ABD ve Hindistan en çok enerji tüketen ülkeler”
“Enerji konusunda Asya’da %25, Avrupa’da %9’luk bir açık var, ABD’nin çok fazla açığı yok, diğer bölgelerin ise açığı yok, fazlası var. Bu tabloya bakıldığında rezervlerin en çok Avrupa’ya yarayacağını söyleyebiliriz.”
“Türkiye’ye baktığımızda hem doğal gaz hem petrolde dışa bağımlıyız. Rusya, Azerbaycan, Hindistan ve İran’dan ithal ediyoruz. Ekonomik olarak Doğu Akdeniz Türkiye için çok önemli çünkü enerji bağımlılığımız gitgide artıyor. Bilinen rezervlerin petrolde 18, doğal gazda 9 yıla kadar tükeneceği biliniyor.”
“Devletlerin refahının temeli enerji olarak görülüyor. 1,6 milyarlık insanın yılda 500 tonun altında enerji kaynağına sahip olduğunu görüyoruz. Özellikle Afrika ve Güney Asya’nın bazı bölgelerinde insanların büyük bir kısmı daha geleneksel enerji kaynaklarını tüketirken, daha gelişmiş ülkelerin yaklaşık 5-6 kat daha fazla enerji tüketiyor.”
“Vergi politikalarına gelecek olursak, genel olarak %10 civarında olan birim başına vergi yükü Türkiye’de yaklaşık %60 civarında uygulanıyor.”
Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerinin sahip olduğu enerji kaynaklarını karşılaştıran Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Aydın, bölge ülkelerinin enerji güvenliği için hangi politikaları takip ettiğini anlatarak geniş bir sunum gerçekleştirdi.
“Enerji aslında bir güçtür. Enerji tanımlanırken güç ile başlanır. Fakat bu artık fiziksel güçten ziyade uluslararası bir güçtür. Enerjinin temelinin ekonomi olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekir. Enerji politikaları ise enerjinin güvenliğini sağlamak için yapılıyor. Örneğin elektrik hayati öneme sahip bir enerjidir ve elektrik gibi diğer enerji kaynaklarının da sürekliliğini ve güvenliğini sağlamak hayati önem taşımaktadır.”
“Tunus, Libya, Mısır, Lübnan, İsrail, Suriye, KKTC, GKRY ve Türkiye’nin çevrelediği Doğu Akdeniz, kapalı bir deniz olma özelliği taşıyor. Bu bölgede yıllardır çözülemeyen iki sorun vardır: Filistin sorunu ve Kıbrıs sorunu.”
“Petrol ve doğal gaz üretiminde ABD ilk sırada yer alıyor. Fakat asıl önemli olan şey rezervdir ve ABD’nin yaklaşık 10-11 yıl daha yetecek bir rezervi kaldı.”
“ABD’nin ithalat açığını kapatması ve doların bollaşması diğer ülkelere katkı sağlıyordu.”
“Türkiye Petrolleri 1950’lerde kurulduğu zaman çok güçlü bir şirketti. Özelleştirmelerle ve ülkelerdeki ekonomik durum nedeniyle arka planda kaldı.”
“Enerjinin güç olma noktasında uluslararası ilişkilerde ne kadar söz sahibi olacağımızı iyi belirlemek gerekir.”
“Burada gazın taşınması tartışmaların nedenlerinden biri. Bölgede yapılması planlanan projelerin arkasında çok büyük finansal kaynaklar var. Yalnızca ekonomik olarak düşünüldüğünde bile bu bölgede olanlar çok büyük önem teşkil ediyor.”
“Mısır’ın şu anda gaz ihtiyacı yok, hatta doğal gazı ihraç edecek hale gelmiş durumda. İsrail ise çalışmalarının sürdürdüğü bölgelerde doğal gaz çıkarabilirse o da doğal gaz ihracatı yapabilecek duruma gelebilir. İsrail bunu istiyor mu? İsrail ihracatta %40 sınırı getirdi, taşıma risklerinden dolayı önce kendi güvenliğini sağlamak istiyor.”
“AB bu konunun neresinde? Büyük güç olduğu için elbette burada da AB mevcut, çünkü burada enerji var, burada güç var. Gücü toplamak yalnızca enerji ile değil, kendini güçlü göstermek de AB için çok önemli. Ayrıca AB, tamamen kurtulması mümkün olmasa bile Rusya’nın gaz konusundakini hakimiyetini azaltmak istiyor.”
“Libya yaşadığı çalkantılara rağmen ihracatçı bir ülke. 6.3 milyar ton petrol, 1.4 trilyon metreküp doğalgaz rezervi var.”
“Suriye’de çok fazla olmasa da kendine yetebilecek kadar bir rezervi var fakat üretim yapamıyor.”
“Lübnan’da yeni projeler var ama tespit edilmiş bir durum söz konusu değil. İthalatçı bir ülke.”
“Türkiye burada iki şekilde mevcudiyetini sürdürüyor: doğrudan kendi sahası var ve KKTC’nin ruhsat verdiği sahaları kullanmak için bölgede bulunuyor.”
“Uluslararası alanda gücü olan her şirket bu bölgeye petrol aramak için gelmiş.”
“Bizim için en makul hat Ceyhan’a giden hattır.”
Enerji Uzmanı Mustafa Özge Özden Doğu Akdeniz gazı kaynaklar ve jeostratejik önemi konulu bir konuşma gerçekleştirdi.
“Son 10 yılda Doğu Akdeniz’de önemli enerji kaynakları keşfedildi. Bu miktar dünya ölçeğinde devasa bir miktar olmasa da bölgesel anlamda çok önemli bir miktar.”
“Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarının parçacıklı bir yapısı var, üretimin yüksek maliyetli olduğu bir yapı var. Literatürde ‘süper dev’ olarak adlandırılan Zor ve Leviathan sahaları bu parçacıklı yapıya sahip olmayan iki saha olarak bu sınıflandırmanın dışında tutuluyor.”
“Bölge ülkeleri bu rezervleri kullanmak için başkalarına ihtiyaç duyuyor. Uluslararası petrol ve doğal gaz şirketler, onların merkezlerini oluşturan ülkeler ve bu şirketlerin o ülkelere olan aidiyetleri büyük önem teşkil ediyor.”
“Ülkemizin de içinde bulunduğu potansiyel pazar ve transit ülkeler ve uluslararası güç odaklarını da dikkate almak gerekiyor. Bu güç odakları ABD, AB ve Rusya.”
“Üretilen doğal gaz ve petrolün maliyetinin hâlihazırdaki petrol ve doğal gaz fiyatları ile rekabet edebilir olması gerekiyor.”
“Bölgeye doğal gaz ihraç eden ülkeler Rusya ve son zamanlarda Rusya’ya rakip olan, kaya gazı ile devrim yaşayan ABD.”
“Doğu Akdeniz’de çıkarılan kaynakların işleri o kadar da kolay değil. Fiyatta rekabet oldukça fazla. Önemli birkaç husus arasında bu gazın nereye kadar gideceği de yer alıyor. Öncelikle bölgede tüketilmesi, belki Yunanistan ve İtalya’ya kadar erişimi mümkün görülüyor. Altyapıların sıfırdan kurulması maliyeti büyük ölçüde artırır, dolayısıyla mevcut altyapıları kullanmak daha karlı olacaktır.”
“Türkiye doğal gaz açısında çok büyük bir pazar. Kullandığımız gazın yalnızca %1’ini üretiyor olmamız bizi bölgedeki en büyük Pazar haline getiriyor.”
“Türkiye’de bulunan, Azerbaycan doğal gazı için ayrılan TANAP boru hattı, Azerbaycan gazının yetersiz olduğu zamanlarda Doğu Akdeniz’den doğal gaz temin etmemizi sağlayabilir.”
“Talep güvenliği iki şeye bağlı: ülkenin istikrarlı olması ve ticari anlamda her zaman taraf olduğu sözleşmelere riayet etmiş olması.”
“Bölgede Türkiye karşıtı bir cephe ortaya çıktı. GKRY-Yunanistan-Mısır ve GKRY-Yunanistan-İsrail olmak üzere iki grup Türkiye’ye karşı duranlar arasında. Aslında bu 4 ülke birlikte hareket ediyor fakat Mısır halktan gelecek tepkinin önüne geçmek için bu birlikteliği açıklamıyor.”