Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Hakan Yurdakul SDE’de Türkiye ekonomisi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
“Nasıl Büyüyeceğiz? Türkiye Ekonomisinin Büyümesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Projeksiyon” başlıklı konferansta ekonomiye ilişkin ön bir tanımlama ve değerlendirmede bulunan Yurdakul, 3 açığın ülke ekonomisinde önemli olduğunu söyledi. Bunlar; dış ticaret açığı ya da fazlası, tasarruf açığı ya da fazlası ve cari açığı ya da fazlası… “Ekonomi bir pozitif bilim değil fizik kimya gibi. Ekonomi tercihlere bağlıdır” diyen Yurdakul, küresel ekonominin yakın tarihini de anlattı. Ekonomideki değişimi yıllar bazında değerlendiren Dr. Hakan Yurdakul, Çin’in Dünya Ticaret Örgütüne üye olmasının ardından ticaret savaşlarının başladığına ve dünya düzeninin değişimine dikkat çekti:
“Dünyada ‘sermaye ve teknoloji çağı’ başladı. Sermaye ve teknolojiye sahip olanların haklı olduğuna dayalı bir anlayış ortaya çıktı. Uluslararası sınırlar kolay kontrol edilebilir olmaktan çıktı. Sermaye ve teknoloji kanallarına sahip olanlar insan oldular. Diğerleri insan olmayanlar ya da insanımsı oldular. Ve sonunda bu insanlar bu düzene alıştırıldılar ve artık kimse itiraz etmiyor.”
Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, bu çağın güç formülü üzerinde de durdu.
Yurdakul güç formülünü şöyle açıkladı:
“-Önce mekanik sonra dijital olarak her şeyi ölçeklendirebilmek,
-Dünü bugünü yarını tanımlayabilen standart ve ölçüleri geliştirip yaygınlaştırabilmek,
-İnsanları bazen korkutup bazen ümitlendirerek bugünkü hallerini kabul etmeye ikna etmek ve tüm bunları mümkün kılan kutsalı uzaklaştırıp “gücün varsa yapabilirsin” meşruiyetini sağlayan rasyonalizmi ve positivizmi geçerli kılabilmek”
Yurdakul “gerçek ve kalıcı zenginlik” için gerekenlerden de bahsetti, özel sektörün çok daha fazla çalışması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’ye kimsenin ekonomisi için hazır kurtuluş reçetelerinin olmadığını söyleyen Dr. Hakan Yurdakul, sözlerine şöyle devam etti:
“Ekonomimizi büyütme sorumluluğu özel sektörde. Kamu sektörü onu destekleyebilir mihmandar olabilir ancak. Kimse size hazır kurtuluş reçetesi vermeyecek. Reçete verenlerin reçeteleri sizin işinize değil, onların işine yarar kimse size hazır reçete vermeyecek siz kendi reçetenizi oluşturmak zorundasınız.”
