Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr
Kadim Bilgelik ve Türkiye'nin Yumuşak Gücü
17 Şubat 2022 16:14

Araştırmacı /Yazar Sadık Yalsızuçanlar Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde, “Kadim Bilgelik ve Türkiye’ni Yumuşak Gücü” konferansında önemli değerlendirmelerde bulundu.

Hucurat Suresi'nin 10. ayeti “İnananlar ancak kardeştir” ile konuşmasına başlayan Sadık Yalsızuçanlar, şöyle konuştu:

“İslam irfanında cümle varlığın birliği ve kardeşliği ilkesi var. Bunu temellendiren ayetler var. Mesela Bakara Suresinde ‘Nereye dönerseniz, Allah oradadır’ der. Şu cümleyi çok duyarız ‘Kul ile Allah arasına girilmez’ diye. Girilmez çünkü bir ara yoktur zaten. Varlık Allah’ın nurundan yaratılmıştır. Kainatta her şeyin içinde ilahi nur vardır.”

Yunus Emre’den, Aşık Veysel’den örnekler veren Yalsızuçanlar, Anadolu insanının esas bakış açısını araladı ve “Biz o yüzden bugün dünyanın umudu bir ülkeyiz. Bugün hala bayrağımız bir yerlerde yakılmıyor.” dedi.

Dünyanın mülteci sorununa işaret eden Sadık Yalsızuçanlar konuşmasına şöyle devam etti:

“Bir tarafta donan mülteciler var biz öyle mi yapıyoruz. Buraya gelene ekmeğini suyunu verip dini inancını sorgulamayıp Allah’ın yarattığı her varlık bizim için değerdir. Hiçbir modern demokrasi bu olgunluğa erişmemiştir. Bizim toplumsal belleğimiz bu tür malzemelerle dolu. Avrupa’nın ise bir tarihine bakın. Kan, gözyaşı ile dolu. Türkiye’nin son zamanlardaki en büyük başarısı diplomasi ahlakı. Mazlumlar üzerinden çıkar düşünmek bize yakışır mı?”

Konferansta söz alan SDE Başkanı Doç. Dr. Güray Alpar ise şöyle değerlendirdi:

“Bizde insan ayrımı yok birleştirme var. Irk, inanç ayrımı yok; ‘Ne olursa ol gel’ anlayışı var. ‘Gönül coğrafyası’nı çok iyi anlamak lazım. Bu gelenekte çok derin bir yapı var. Okullarda uluslararası İlişkiler terimleri ezberletirler, insani terimleri değil. Başka insanların derdini dert edinmememiz mümkün mü? Uluslararası sistem insan yapısına uygun bir sistem değil. Bunun sonucunda dünyada kan gözyaşı hakim oldu. Artık Dünyada insanı merkeze alan bir yapı oluşturmamız gerekiyor.”