Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Kazakistan-Türkiye İlişkilerinin Geleceği” başlıklı konferans gerçekleştirildi. Konferansın konuşmacısı Kazakistan Türkiye Büyükelçisi Yerkebulan Sapiyev konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türkiye’nin Kazakistan’ın bağımsızlığını aynı gün tanıyan ilk ülke olduğunu ifade eden Sapiyev, yaklaşık 32 yıldır hem ikili hem de çok taraflı ilişkilerin devam ettiğini belirtip 2009 yılında ülkeler arasında stratejik ortaklık anlaşmasının imzalandığını, 2022 Mayıs ayında ise Kazakistan Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziyareti sırasında ilerlenmiş stratejik ortaklık anlaşmasının imzalandığını, ilişkilerin ise en yüksek seviyede hükümetler ve devlet başkanları seviyesinde kardeşlik ilişkileri ile birlikte bu seviyeye geldiğini ifade etti.
Türk Devletleri Teşkilatı ve sürecine dikkat çeken Sapiyev, Turgut Özal zamanında Kazakistan’ın Türk dünyası entegrasyon sürecinin başladığını söylerken 1992 yılında “Türk Dili Konuşan Ülkelerin Cumhurbaşkanları” adlı zirvenin ilkinin Ankara’da yapıldığını, ondan sonraki senelerde de aynı şekilde devlet başkanlarının toplandığını, Kazakistan’ın bu süreçte başından beri çok aktif rol aldığını, Kazakistan’ın Türk entegrasyon sürecinin çok aktif bir takipçisi olduğunu ve bunun Kazakistan’ın dış politikasının önemli bir istikameti olduğunu da vurguladı.
Sapiyev, Türkiye ile etkili ve çok taraflı ilişkilerin olduğunu ve çok taraflı konularda iki ülkenin birbirine hep destekçi olduğunu dile getirip BM, AGİT, İİT, EİT, ECO gibi yerlerde birbirlerine destek çıkıldığını ve bunun sadece Türkiye ve Kazakistan arasında olmadığını diğer Türk Devletleri ile de böyle bir desteğin olduğunu ifade etti.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın ise uluslararası bir kuruluş olduğunu, bu kuruluşun gitgide hem itibarının hem de tanınmışlığının arttığını ve bununla gurur duyduklarını belirten Sapiyev, Türkiye ile ilişkilerin ise yıldan yıla güçlendiğini de sözlerine ekledi.