“KKTC Seçimleri ve Beklentiler” Konferansında değerlendirmelerde bulunan Büyükelçi Dr. Ahmet Zeki Bulunç şöyle konuştu:
“Anavatan Türkiye’nin ve KKTC’nin hükümet yetkililerinin Kıbrıs gerçekliğini politikalarında sürdürmeleri gerektiğini düşünüyorum. Peki Kıbrıs gerçekleri nedir? İki ayrı egemen halk vardır Kıbrıs’ta. KKTC’nin varlığının kabul edilip edilmemesi ülkeler açısından bir siyasi tercihtir. Ancak uluslararası hukuk bağlamında KKTC meşru bağımsız bir devlettir. Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin KKTC üzerinde söz hakkı yoktur. Zürih, Londra, Lefkoşa anlaşmaları bakımından baktığımızda iç denge olarak İki halkın da eşit siyasi hakları vardır. Dış denge olarak ise Türkiye ile Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de oluşturulan bir denge vardır.
Kıbrıs’ta gerçek anlamda bir uzlaşının iki bağımsız egemen devlet modelinin benimsenmesiyle sağlanacağını defaten belirten Bulunç, KKTC’nin varlığının Türkiye için de hayati önemde olduğunu belirtti:
“Mavi vatanla ilgili bağlantıları dikkate aldığımızda KKTC’nin var olmayacağı bir gelecek deniz yetki anlaşmalarında Türkiye’yi zora sokar. Misal “Birleşik Kıbrıs” adında bir federasyon kurulursa Doğu Akdeniz’in çok büyük bir kısmı Rum-Yunan tarafından paylaşılacaktır, Türkiye dışarıda bırakılacaktır.”
KKTC’nin varoluş mücadelesini hem içerde hem dışarda savunulması gerektiğine işaret eden Büyükelçi Ahmet Zeki Bulunç şu açıklamalarda bulundu:
“Bir beklentimiz de uluslararası alanda Türkiye’nin ve KKTC’nin siyasi egemen varlığını kabul ettirecek bir stratejinin kararlılıkla uygulanmasıdır. Rumlarla anlaşarak uluslararası alanda varlığımızı kabul ettirmek gibi bir politikamız olamaz. 5.kol faaliyeti olarak adlandırdığımız içeride ve dışarıda KKTC halkını “nasıl olursa olsun anlaşalım”, “Rumlarla anlaşıp AB’ye girelim” ya da Türkiye’ye düşman tavırlar sergileyelim anlayışını ortadan kaldıracak politikalar uygulanmalı. Rum siyasilerin de KKTC’de bürolar açmasına yönelik girişimleri kırılmalıdır.”
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ekonomik ve sosyal, kültürel alanlarda yeni düzenlemelere gitmemiz lazım” diyen Bulunç KKTC’de okulların gençlere, çocuklara KKTC’nin varoluşunun ne kadar önemli olduğunun anlatılması gerektiğine işaret etti, halkın bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“Dünyalı olma propagandasının önüne geçerek bizim her şeyi kendimizin yapabileceğine dair eğitimler vererek gençlerimizi çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz.”
Büyükelçi Dr. Ahmet Zeki Bulunç, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını Libya ile yaptığı gibi KKTC ile de bir an evvel yapması gerektiğini söyledi:
“KKTC ile Türkiye arasında imzalanmış olan kıta sahanlığı anlaşmasını korumalıyız ancak münhasır ekonomik bölge anlaşmasını da hemen yapmalıyız. Aynen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Mısır’la, İsrail’le, Yunanistan'la yaptığı gibi. Doğu Akdeniz politikasını durdurmak değil; geliştirerek devam ettirmeliyiz. MEB anlaşmasının yapılarak bir an önce BM’ye bildirilmesi lazım.
Büyükelçi Bulunç, Türkiye’nin KKTC’de bir hava ve bir deniz üssü kurmasının da çok gerekli olduğunu belirtti.