Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren SDE Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz Orhan Miroğlu’nun kaleme aldığı, Dr. Nurcan Yurdakul’un ise takdim yazısını yazdığı Kopernik Kitap’tan çıkan “Mağdurların Coğrafyasında: Arka Bahçemizdeki Halklar” kitabına dair genel bir tanıtımda bulundu ve girizgâhın akabinde sözü kitabın yazarı Miroğlu’ya verdi.
Mezopotamya’nın kadim medeniyetlere ev sahipliği yaptığını bu kadim halkların ise binlerce yıl bir arada kardeşlik hukuku ekseninde bir yaşam sürdüğünü ifade eden Orhan Miroğlu, bugünün mağduru olan halkların bir dönemler bu bölgenin ‘mağruru’ olduklarını ve huzur içerinde yaşadıklarına dikkat çekti. Kitabın Türkiye kamuoyunda farkındalık ve bilinç oluşturmasına dair temennilerinin olduğunu bu bilincin bir çıktısı olarak dün, bu coğrafyada bir arada yaşam usulünün nasıl sağlandığını tespit ederek bugünlere birer kazanım olmasını amaçladıklarını belirtti.
SDE’nin eski bir çalışanı olan Orhan Miroğlu, bu çalışmanın temellerinin SDE’de atıldığını ve bundan ötürü bugün burada gerçekleştirilen panelin kendisi için oldukça anlamlı olduğunu ifade etti. Bölgedeki terörü ve terörizmi de değerlendiren Miroğlu, “Şu anda silahlı mücadele çerçevesinde terör ile çok geniş çaplı bir mücadele sürdürülüyor. Bunun yanı sıra da terörizmin sosyolojik dinamikleriyle de mücadele edebilmek önemli ve ilk adımda geçmiş ile yüzleşme var” dedi.
Miroğlu’nun konuşmasından sonra ‘terör ve terörizm’ üzerine değerlendirmelerde bulunan Oturum başkanı SDE Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz, “Terörizm ve teröristle mücadelenin ikisinin birden güçlü bir şekilde ve tüm yönleriyle yapılması gerektiğine” dikkat çekti. Daha sonra değerlendirmelerini yapması için sözü Dr. Nurcan Yurdakul’a verdi.
“Mağdurların Coğrafyasında: Arka Bahçemizdeki Halklar” kitabının ehemmiyetine dikkat çeken Yurdakul, bu çalışma ile birlikte hem tarihsel bir farkındalık kazanılacağını hem de ‘ihmal’ edilen bazı değerlerin üzerine düşünülmesi takdirinde yeniden ihya edilebileceğine dikkat çekti. Bir arada yaşama kültürünün ‘hukuk’ çerçevesinde olabileceğini belirten Yurdakul, bunu sağlamak için ise çok uzaklara gitmeye gerek olmadığını, tarihimiz içerisinde özellikle Osmanlı devrinde bunun başarıldığını ve bu başarının da yaygın kanaatin aksine ‘hoşgörü’ söyleminden öte kanun ile hukuk ile olduğuna dikkat çekti. Programa yönelik genel bir değerlendirmede bulunan oturum başkanı Durmaz, soru-cevap faslından sonra oturumu neticelendirdi.
Diğer İçerikler
