Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Musıkî ve Diplomasi" başlıklı konferans gerçekleştirildi. Konferansın konuşmacısı Emekli T.C. Cumhurbaşkanlığı Genel Sanat Yönetmeni Necmettin AKBEN’di.
Sözlerine Türk Müziği’nin Orta Asya’dan geldiğini belirterek başlayan AKBEN, Türkler ’in Orta Asya’dan gelirken beraberinde Anadolu’ya musikiyi de getirdiğini belirtti.
"Bu coğrafyadaki Mısır, İran, Yahudi, Ermeni toplumları bizim musikimizden etkilenmiştir. Dünya’nın en eski uygarlıklarından kabul ettiğimiz Sümerliler de Orta Asya’da var olmuştur. Ve nota gibi kavramları onlar bize kazandırmıştır. Bu durumda batı medeniyetinin sanatını etkileyenler Sümerlilerdir. Itrî'nin Na'tı arada 5000 senelik fark olmasına rağmen Sümer Türklerinin ilahileriyle benzerlik gösterir" dedi.
Sözlerine Türk Musiki tarihinin beş ana başlık altında değerlendirildiğini söylerek devam eden AKBEN, "Hazırlık ve başlangıç dönemi Farabi ve Mevlana dönemine , ön klasik dönem Türk musikisi kurucusu kabul ettiğimiz Abdülkaadir dönemine, .klasik dönem Itri ve 3. Selim dönemine, Neo klasik dönem Dede Efendi dönemine, Romantik dönem ise günümüze denk gelmektedir." dedi.
AKBEN, Romantik dönemin aynı zamanda musikinin şarkılaşma dönemini başlattığını dile getirdi. Türk musikisinde Farabinin öenmli bir rol oynadığını söyleyen AKBEN, "Bugün ses olayının ilk mantıklı açıklamasını Farabi yapmıştır. Ses tellerinin dalga uzunluğunu bulmuştur. Batı Farabi’ye ikinci platon yani ikinci öğretmen demektedir."dedi.
Sözlerine Türk musikisinin bir diğer önemli ismi ve kurucusu olan Abdülkaadir'den bahsederek devam eden AKBEN, "Abdülkaadir, sekiz yaşında hafız olur. Ses dizisini bulmuş ve musikinin temel konularını ele almıştır. 24 eşit olmayan sesi ve makam olayını bize katmıştır. Yazdığı kitaplar Oxford gibi üniversitelerde de okutulmaktadır"dedi.
Musikinin ikili ilişkilerde ve diplomaside çok etkin bir rol oynadığından bahseden AKBEN, musikinin barış ve iletişim için önemli bir bağlayaıcı olduğunu dile getirerek sözlerini bitirdi.