Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Modern Çağın Bitişi ve Tek Kutuplu Dünyanın Son Savaşı” başlıklı konferans düzenlendi. Konferansın konuşmacısı Rusya Bilim ve Kültür Merkezi Başkanı Alexander Sotnichenko, konu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Rusya’nın Batı ile ilişkileri konusuna değinen Sotnichenko, 1991’den itibaren Rusya’daki insanların komünizmden uzaklaşıp komünizm öncesi döneme dönmek istediğini, Batı ile beraber yeni dünya yaklaşımını, küreselleşmeyi benimsemek istediklerini ifade ederek Liberalizmin o döneme hakim olduğunu ifade etti.
2001’deki terör saldırısının ardından Putin’in Bush’la görüşerek “terörizmle birlikte savaşma kararını” hatırlatan Sotnichenko, akabinde başlayan Afganistan Savaşı’da Rusya’nın ABD ile birlikte Afganistan’da “terörizme” karşı savaştığını söyledi. Sotnichenko o dönemde Afganistan’la savaşırken Amerikalıların Rusya’nın havaalanlarını kullandığını ve Rusya’nın onlara çok mal gönderdiklerini dile getirerek 2001 yılında Putin’in Batıya kendilerinin de bir NATO üyesi olmak istediklerini çünkü Rusya ve Batı’nın ortak olduklarını söylediğini ancak Batı’nın bunu kabul etmeyerek Rusya’nın buna hazır olmadığını söylediğini dinleyicilere aktardı.
NATO’nun barış örgütü değil tam tersine askeri örgüt olduğunu söyleyen Sotnichenko, 1985 yılından beri Rusya’nın ana konseptinin liberalizm olduğunu, Rusya’nın o dönemlerde Batıyla müttefik olmak istediğini, küresel dünyanın eşit üyesi olarak Avrupa’ya taşıma ve ticaret gibi konularda özgürlük istediğini dile getirdi.
Realizm ve jeopolitik analizi konularına da değinen Sotnichenko, medeniyet düşüncesinde Rusya’nın Fukuyama ve küresel medeniyet teorisini benimsediğini ancak ABD’nin Huntington fikrini savunduğunu söylerken “Bence biz son 30 senedir büyük bir hata yaptık ve Fukuyama’nın düşüncelerine inandık. Gerçekçi analiz yapmamız lazımdı.” dedi.