Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde ‘Rusya’nın Karadeniz Bölgesi’ndeki Enerji Diplomasisi’ başlıklı konferans düzenlendi.

Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Dmitry Korshunov konu hakkında açıklamalarda bulunmadan önce, SDE Başkan Yardımcısı Alper Tan açılış konuşmasını yaptı.

Alper Tan, Türklerle Ruslar arasında tarih boyunca hem yoğun komşuluk ilişkileri olduğunu hem de iki toplumun yoğun şekilde iç içe yaşadığını, yer yer de iki büyük devlet arasında rekabet sonucu ciddi savaşlar ve çatışmalar olduğunu ifade etti.

Soğuk Savaş döneminde Türkiye’nin, NATO içinde ve Batı Dünyası ile aynı kanatta Rusların karşısında yer aldığını, bu dönemde “dost” ve “müttefik” olarak ifade edilen Batı ülkeleri ve NATO üyelerinin, kesintisiz olarak Türkiye’nin aleyhinde çalıştıklarını, Türkiye’ye karşı kurulan tuzakların, çeşitli terör ve komplo faaliyetlerinin merkezinde yer aldıklarını söyleyen Tan, “ NATO, Türkiye’ye zarardan başka bir şey vermemiştir.” dedi.

ABD ve Avrupa’nın önde gelen devletlerinin, Sovyetleri/Rusya’yı kontrol etme bahanesiyle aslında Rusya’dan ziyade Türkiye’yi kuşattığını belirten Tan, ülkemizi, Yunanistan, Ermenistan, Kıbrıs Rumları ve İsrail’in çeşitli gizli faaliyetleri ile kıpırdayamaz hale getirmeye çalıştıklarını ifade etti ve konuşmasına şöyle devam etti:

“Rusya, Sovyetlerden kopan Türk devletlerinin bağımsızlıklarının güçlendirilmesi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması aşamalarında da pozitif davranmıştır.

Ekim ayından bu yana Filistin’de devam eden İsrail’in soykırım vahşetinde, ABD başta olmak üzere NATO üyesi önde gelen bütün devletler, Türkiye ve Filistin’in karşısında dururken, Moskova ve Ankara aynı tarafta yer almaktadır.

Kısacası Dünyada çok ilginç ve o kadar da önemli değişimler ve dönüşümler meydana gelirken, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra şekillenmiş olan ABD liderliğindeki uluslararası sistem de tamamen çökmüş ve uluslararası sistemin kokuşmuş cesedi, İsrail uçakları ve tanklarının bombardımanı ile Gazze’de enkaza gömülmüştür.

Öyle zannediyoruz ki daha adil bir dünya için kurulacak yeni uluslararası sistemde Türkiye ve Rusya’nın çok önemli bir yeri olacaktır. Bu çerçevede Karadeniz’in ve bölgemizin huzuru, güvenliği ve istikrarı açısından iki yakın komşumuz Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın bir an evvel adil bir şekilde sona ermesini temenni ederken, Türkiye ve Rusya’nın uyumlu olarak izlemiş olduğu stratejik ve siyasi hareketlerle güzel bir şekilde ilerleyeceğine inanıyorum.’’

Konuşmasına enerji hakkında bilgi vererek başlayan Korshunov ise, enerjinin dünya ülkeleri için önem arz ettiğini söyledi. Rusya’nın hasılatının %17’sini enerji sektörünün, %20’sini ise bu enerji sektörü üzerine yapılan ticaretin oluşturduğunu belirten Korshunov, Rusya’nın enerji sektörüne bakış açısının herkes için adil olduğunu ve her ülkenin bu kaynakları eşit bir şekilde kullanması gerektiğini söyledi.

1970’li yıllarda Arap ülkelerine yönelik yapılan baskılar sonucu, enerji kaynaklarının güvenli bir şekilde aktarılamadığını ifade eden Korshunov, bu problemler nedeniyle geliştirdikleri yeni aktarım projelerini anlattı.

Karadeniz Bölgesi’nin bulunduğu jeopolitik konumun diplomatik ilişkiler açısından önemini belirten Korshunov, Çin’in ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nden söz ederek Çin üzerinden yapılması amaçlanan ticaret koridorunun Hazar ve Karadeniz’i yakından ilgilendirdiğini söyledi.

Korshunov, bu bölgede yer alan Avrupa ve NATO ülkelerinden dolayı, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin’in kendi çıkarları doğrultusunda bu projeye ilgi duyduklarını söyledi.

Karadeniz Bölgesi’nin Rusya için öneminden bahseden Korshunov, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra transit görevi gören ülkelerin sorun çıkarmasıyla birlikte enerji aktarımının Türkiye üzerine yoğunlaştırılması konusuna da değindi.

Rusya ve Türkiye arasında gerçekleştirilen ‘Mavi Akım Koridoru’ nun ihraç yapan ülkeler içinde talep gördüğünü söyleyen Korshunov, Türkiye ile gerçekleştirilen diğer bir proje olan ‘Türk Koridoru’ndan bahsetti.

Avrupa’nın enerjiye duyduğu ihtiyaçtan dolayı Batı’ya önerilen ‘Güney Akım Projesi’nin sonuçlanmaması üzerine ‘Türk Koridoru’ projesini yaptıklarını belirten Korshunov, Türkiye üzerinden gazın giriş yaptığını ve diğer ülkelere aktarıldığını ifade etti.

Rusya’nın Türkiye ile ilişkisinin her alanda sağlam bir ilişki içinde olduğunu ve özellikle enerji alanında iki büyük gücün Türkiye ve Rusya olduğunu söyledi.