Oturum başkanlığını SDE İç Politika ve Hukuk Koordinatörü Prof. Dr. Tevfik Erdem’in yaptığı panelde; SDAV Başkanı Sinan Tavukcu, SDE Başkanı Tümgeneral (E) Doç. Dr. Güray Alpar, SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü Prof. Dr. Abuzer Pınar, SDE Dış Politika Koordinatör Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Güneş ve SDE Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz konuşmacı olarak yer aldı.
Oturum başkanı Prof. Dr. Tevfik Erdem, NATO ve Türkiye’nin NATO’ya giriş sürecini dönemin dinamikleri çerçevesinde değerlendirdikten sonra konuşmasını yapmak üzere ilk sözü SDAV Başkanı Sinan Tavukcu’ya söz verdi.
‘NATO’nun Geleceği’ alt başlığı çerçevesinde konuşmasını gerçekleştiren Tavukcu, dünden bugüne bir NATO portresi çizdi. Tavukcu, NATO’nun kurulduğu günden bugüne varlığını ve faaliyetlerinin meşruiyetini konsept değişiklikleriyle sağladığına dikkat çekti ve bu anlamda ‘NATO 2030 Hedeflerinin’ ileriye matuf hareket alanına genişletme motivasyonu etrafınca oluşturulduğunu vurguladı. Ayrıca NATO’nun oy birliğiyle aldığı 8 kararın detaylıca incelenmesi gerektiği ifade etti.
NATO’nun aldığı bu kararlar arasında, siyasi dayanışma, işbirliğinin ve iletişimin genişletilmesi amacıyla daha sık toplantı ve müttefikler arasında daha sık ve yoğun bilgi akışı, daha caydırıcı bir savunma kapasitesine kavuşmanın önemini vurgulayan Tavukcu, bunun için de askeri, sivil ve altyapı olarak üç bütçede daha fazla harcama, ulusal hedefler konularak toplumsal dirençlerin arttırılması gerekliliğinin altını çizdi. Tavukcu ayrıca salgınlar, dezenformasyon ve siber güvenlik alanlarında daha güçlü hale gelmek, teknolojik üstünlüğün kazanılması ve bunun olması için üniversitelerin ve start upların birlikte çalışabileceği teknoloji merkezlerinin kurulmasına ilişkin kararın detaylarını da ele aldı. Bununla birlikte bu ortak araştırma ve çalışmalar için inovasyon fonu oluşturulması, uzak bölgelerde daha güçlü ortaklıklar kurulması. Asya Pasifik, Afrika ve Latin Amerika'daki ülkelerle yakınlaşma girişimleri, Ukrayna ve Gürcistan güvenlik güçlerine eğitimler verilmesi ve kapasite arttırımının sağlanması hususunda da alınan NATO kararlarına da atıfta bulunan Tavukcu, iklim değişikliğine karşı askeri operasyonlar ve NATO aktivitelerinde daha az emisyon salınımının sağlanması ve 2022'de yeni stratejik konseptin oluşturulması için çalışmaların hızlanması gibi kararların önümüzdeki günlerde ikili ve bölgesel ilişkilerde ağırlık kazanacak konular olması hasebiyle önemli olduğunu belirtti.
Sinan Tavukcu’nun akabinde konuşmasını gerçekleştirmek sözü SDE Başkanı Tümgeneral (E) Doç. Dr. Güray Alpar’a veren oturum başkanı Tevfik Erdem, SDAV Başkanı Sinan Tavukcu’ya kapsamlı değerlendirmeleri için teşekkürlerini sundu.
‘Genel Askeri Değerlendirme’ başlığı çerçevesinde konuşmasını gerçekleştiren Alpar, NATO’nun askeri portföyünü ifade etti ve Türkiye’nin bu noktada başta bölgesinin olmak üzere müttefiklerinin güvenliği için aldığı inisiyatifin önemini belirtti. Bu durumun önemli olduğunu belirtmekle birlikte Türkiye’nin güvenlik harcamalarına olan yansımalarını da ele alan Alpar, bu noktada ilgili kalemlerin Türkiye’nin alternatif kalkınma hamlelerini yapmasını bugüne kadar zorlaştırdığını belirtti ve NATO mensubu olan her bir devletin Türkiye gibi maddi-manevi unsurlar aracılığıyla aynı katkıyı sunarak, hakkaniyet ekseninde hareket edilmesinin daha sağlıklı olacağını vurguladı. Böylelikle Türkiye’nin de güvenlik harcamalarını, eğitim-sağlık-kalkınma gibi noktalara daha iyi bir ölçüde aktarabileceğini söyledi.
Askeri eksende verdiği çok yönlü bilgiler için Güray Alpar’a teşekkürlerini sunan, oturum başkanı Tevfik Erdem, konuşmasını yapmak üzere sözü Prof. Dr. Abuzer Pınar’a devretti.
‘NATO Zirvesindeki Örtük Ekonomik Çıkarlar’ başlığı kapsamında konuşmasını gerçekleştiren Pınar, Erdoğan-Biden arasında gerçekleştirilen görüşmeye yönelik finans camiasının bir beklenti içinde olduklarını bu beklentinin ise dolardaki kur hareketlerine olan etkisi yönünde olduğuna dikkat çekti ve zirvenin sonuçlarının normalleşme eksenli bir açılım olması durumunda ilerleyen dönemde olumlu ekonomik yansımaları olacağının altını çizdi.
‘NATO Zirvesinin Rusya ve Doğu Avrupa’daki Yansımaları’ başlığı çerçevesinde değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Mehmet Güneş, öncelikle NATO eksenli yapılacak olan değerlendirmelerin siyasi angajmandan sıyrılarak rasyonel bir bakış açısı ile ele alınmasının öncelikli koşul olduğunu belirtti. Aksi takdirde ideolojik bir perspektifle meseleler ele alındığında sorunların tespit edilemediğini ve dolayısıyla çözüm önerilerinin sunulamadığını vurguladı.
Geçen yıl koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansının dokuzuncusunun gerçekleştiğini ve bu konferansın, NATO zirvesinin hemen akabinde olmasının önemli olduğuna dikkat çeken Güneş, soğuk savaş edasıyla karşılıklı düşmanlaştırıcı söylemlerin dile getirildiğini ifade etti ve Türkiye’nin bu noktada diyalog eksenli bir diplomasi yürüterek taraflar arasında iletişimi sağlayan aktör olmasının önemini vurguladı.
‘NATO, QUAD ve Asya-Pasifik’ başlığı ekseninde konuşmasını gerçekleştiren SDE Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz ise NATO’nun tehdit algısında yaşanan değişikliğe dikkat çekti ve NATO’nun ilerleyen dönemler birlikte birincil tehlike olarak Çin’in belirleneceğini ve Pasifik bölgesinin artan önemiyle birlikte bölgenin muhtemel çatışma alanı olabileceğini vurguladı.
ABD’nin ulusal güvenlik stratejisinin ‘Asya-Pasifik’e kaydığına dikkat çeken Durmaz, güvenlik endişesinin ekonomik gerekçelerle de karşılıklı olarak şekillendiğine dikkat çekti. Bu kapsamda ABD’nin bölgede uzlaşabileceği ortaklar aradığını ve Çin’e karşı bir çevreleme stratejisi yürüttüğünü ifade etti. Bu bağlamda NATO’nun en önemli aktörü olan ABD’nin yeni dönemde fırsatları ve riskleri Asya-Pasifik bölgesinde aramasıyla birlikte NATO’nun bu bölgelerde ‘barışı tesis etme’ motivasyonuyla varlık göstermek isteyeceğini belirtti.
Son konuşmanın akabinde sözü tekrar devralan oturum başkanı Erdem, değerlendirmelerinden ötürü konuşmacılara teşekkürlerini sunarak programı tamamladı.