Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezer Akarcalı, Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Milli Güvenlik Açısından Sosyal Medya” başlıklı konferansta konuştu. Akarcalı dünyada internet kullanımına ilişkin rakamları paylaştı.
“Sosyal medya ve milli güvenlik konusunda ilk bakmamız gereken sosyal ağların gündelik hayatın vazgeçilmezi haline geldiği bir sürecin yaşandığıdır. 7 buçuk milyar dünya nüfusunun yaklaşık 5 milyar 200 milyonu cep telefonu kullanıyor.4 buçuk milyar kişi internet ortamında geziniyor.4 buçuk milyardan fazla kişi mobil interneti, yaklaşık 4 milyar kişi aktif sosyal medyayı, 3 milyar 750 milyon kişi de mobil sosyal ağları kullanıyor. Yani siber uzayda şu anda bu rakamlar faal ve bütün dünyada çalışmaya devam ediyor. Bu kadar sayıda kullanıcının öncelikle kullandığı ağlara baktığımızda Doğu Asya, Amerika, Avrupa, Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, merkez… Çoğaltabilirsiniz… Bireyler günde yaklaşık 142 dakikalık bir zaman harcıyor bu ağlarda. Bu inanılmaz bir süreç. Bu sosyal ağlar zihin endüstrisi dediğimiz süreçte 142 dakikada bize beynimize bir şeyleri bombardıman ediyor.”
Türkiye’de durum ne?
“Türkiye sosyal medya kullanımı açısından inanılmaz bir pazar. Yaklaşık 84 milyonun 62 milyonu internet kullanıyor. İnternete her gün nüfusun yüzde 74’ü internete giriyor. 54 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı var. Bu 54 milyon hedef demek hepimiz için. Nüfusun yüzde 65’i 16-64 yaş arası kişilerden oluşuyor ve sosyal medyayı en çok kullanan bu grup. 16-64 yaş arası bu grup günde 7 saat 29 dakika internette kalıyor. 2 saat 51 dakika sosyal medyada kalıyor.”
“Ulusal güvenliğimiz özgürlük ekseninden yürütülen tüm sosyal medya tartışmalarından daha değerlidir.”
Türkiye’de ve dünyada sosyal medya ağlarının yoğun bir şekilde kullanıldığına dikkat çeken Akarcalı, sosyal ağların ulusal güvenlik adına büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
“Sosyal ağlara her birey kendi isteğiyle bilgilerini sosyal ağ havuzlarına bırakıyor, birçok veri tabanı burada birikiyor ve üzerine analizler yapılıyor. Yapılan analizlere göre bir kişinin, bir toplumun ve sonunda bir devletin olaylara bakışını yakalıyorlar. Yani havuza atılan bilgiler bireylerin güvenliğinden çıkıp ulusların, devletlerin güvenliğini tehdit ediyor. Bireyin özgürlüklerinin kısıtlanması ve devletlerin zayıflatılması için bunlar kullanılıyor. Sosyal ağlar istihbarat servisleri için inanılmaz bir hazine. Siber güvenlik, ulusal güvenliğin kritik bir alanı olarak tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de gündeminde.”
Avrupa Birliği’nin siber güvenlik politikasının içinde kritik altyapı kavramını da almasının çok önemli olduğunu söyleyen Akarcalı, Avrupa’da ve ABD’de siber saldırı suçlarının ağır cezaları olduğunun da altını çizdi.
“Amerikan senatosu yakın bir zamanda çalışanlarının TİKTOK kullanmasını yasakladı. Biz şimdi bunu Türkiye’de yapsak ne deriz ‘sansür, baskı’… Hayır Amerika çalışanlarının TİKTOK kullanmasını yasakladı. Benzer şekilde İsveç devlet televizyonu SwedenTV çalışanların TİKTOK yüklemesini yasakladı. Burada şunu diyorlar aslında “Ulusal güvenliğimiz özgürlük ekseninden yürütülen tüm sosyal medya tartışmalarından daha değerlidir.”
“Son 3 yılda Türkiye’de 354 bin siber saldırı önlendi”
Siber uzay devlerini ABD, Rusya, Çin ve İsrail olarak sıralayan Prof. Dr. Sezer Akarcalı, Türkiye’nin de bu alanda kendini geliştirmeye başladığını söyledi. “KASIRGA, AZAD, AVCI” yerli ve milli yazılımların siber güvenlik için önemli adımlar olduğunu belirtti. Yerli ve milli siber güvenlik sistemlerimizle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Akarcalı sözlerine şöyle devam etti:
“Son 3 yılda Türkiye’de 354 bin siber saldırı önlendi. Uluslararası Telekomünikasyon Birliği-Global Siber Güvenlik Endeksi’ne göre Türkiye Avrupa’da 6., dünyada ise 11. sırada yer aldı. Türkiye’nin KASIRGA, AZAD, AVCI gibi daha çok yerli yazılımlara ihtiyacı var. Türkiye’nin yerli ve milli sosyal medyalarını üretmesi gerekir. Çünkü ABD de Rusya da öyle yapıyor. Çin yasakçı bir yol izledi. Çin menşeli olmayan sosyal medya platformlarını yasakladı ancak Türkiye böyle yasakçı bir politika izleyemeyeceği için kendi yerli milli yazılımları ve sosyal medyalarıyla siber güvenliğini sağlamalı.”
