Stratejik Düşünce Enstitüsü’nde “Türk –Rus İlişkilerinde İdlib Sınavı” başlıklı panel düzenlendi. Oturum başkanlığını Büyükelçi Ergin Soner’in yaptığı panelde; SDE Başkan Yardımcısı ve Savunma ve Güvenlik Kurulu Başkanı Tümgeneral (E) Dr. Güray Alpar, Tuğgeneral (E) İhsan Başbozkurt, SDE Savunma ve Güvenlik Koordinatörü Kd. Albay (E) Mithat Işık, Rusya Devlet Başkanlığı Akademisi RANEPA/Vladimir Resmi Temsilcisi Talat Çetin konuşmacı olarak yer aldı. Konu İdlib’te Esad rejimi tarafından şehit edilen Türk askerleri ve Türkiye Rusya ilişkilerinin seyriydi.
SDE Başkan Yardımcısı ve Savunma ve Güvenlik Kurulu Başkanı Tümgeneral (E) Dr. Güray Alpar, Türk-Rus ilişkilerini değerlendirdi, iki ülke arasında güven sorunu olduğunun altını çizdi. Türkiye Rusya arasındaki işbirliğinin kalıcı hale getirilmesi için anlayış temeline dayanması gerektiğini vurguladı.
“Ekonomik ilişkileri belli bir yere kadar göz önünde bulundurursunuz ancak iş güvenliğe geldi mi ekonomik ilişkileri göz ardı edersiniz. Gelişmelere baktığımızda Türkiye’nin sınırları zorlanmaktadır. Rusya’nın Esad üzerinde bir etkisi varsa Esad’ın önüne geçsin yoksa Rusya’nın orada durmasına gerek yoktur.”
Rusya Devlet Başkanlığı Akademisi RANEPA/Vladimir Resmi Temsilcisi Talat Çetin ise karşılıklı anlayıi ve işbirliğinin önemli olduğunu ve bunun bu kadar kolay feda edilmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Çetin İdlib’teki Türk askerlerine yönelik saldırı sonrası Rusya ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye’nin gözünde itibar kaybettiğini, bunu Putin’in asla istemeyeceği bir şey olduğunu, tam da bu yüzden saldırının Rusya’nın bilgisi dahilinde gerçekleştirilmediğini belirtti. Çetin, saldırıyı Türkiye ile Rusya’nın işbirliğinin önünü kesmek isteyenler tarafından düzenlendiğini ve Rusya’nın bilgisi dahilinde olmayan bir saldırı olduğunu dile getirdi.
“Saldırı Putin hakkında Türk kamuoyunda itibar kaybına yol açmıştır. Türk-İslam sempatisi olan Putin bunu asla istemez. Ya da “Esad Putin’i dinlemiyor” diyorlar bu da Putin’in yararına olabilecek bir şey değil. İdlib’de Türk askerlerinin ölmesi Rusya’nın çıkarına olmamıştır. Türk Rus ittifakının bozulması Batı’ya yarar.”
Çetin, Rusya'nın Türkiye'nin ortağı olduğunu belirterek, İdlib mutabakatı ile Türkiye'nin Suriye'de asker bulundurma hakkı elde ettiğini vurgulayarak, "İdlib Mutabakatı, Türkiye'nin şimdiye kadar kazandığı en büyük haktır. Çünkü Türkiye'nin İdlib'de neden olduğunu, niye olduğunu, Türkiye'nin Suriye'nin neresinde olduğunu resmi olarak belgeleyen evrak budur." ifadelerini kullandı.
Kıdemli Albay (E) Mithat Işık ise İdlib’le ilgili teknik değerlendirmeler paylaştı.
“İdlib güney sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen terör koridorunun Akdeniz’e açılan kapısıdır. Zeytin Dalı harekâtı ile kontrol altına aldığımız Afrin’i güneyden emniyete alır. İdlib’de Rusya desteğinde rejim güçlerinin operasyonu devam ederse Türkiye sınırına doğru 2 milyon göçün olması muhtemeldir. Buradaki terör grupları temizlenmezse İdlib bizim için beka sorunu olacak… Ayrıca Fırat’ın doğusunda da batısında da savunma hattımızı birleştirmemiz lazım. Bu yüzden Tel Rıfat’ın güvenliğini kontrol etmemiz önemli”
Tuğgeneral (E) İhsan Başbozkurt Rusya ile anlayış birliği içinde olmadığımızı vurguladı. Türkiye’nin müttefiki olan Rusya’nın verdiği sözleri tutmadığını savundu.
“Anlayış birliği içinde değiliz, masada sağlıyoruz ancak sahada aynısını göremiyoruz. Birlik olmadığı için de nihai sonuca ulaşamıyoruz. Müttefik olan devletler birbirlerinin arkasından fırsat kollamazlar. İdlib, Astana, Soçi mutabakatlarının hükmü kalmamıştır. Çatışmasızlık bölgesinden bahsetmek mümkün değildir.”