AA-SDE
Türkiye’de olmaktan çok memnun olduğunu dile getiren Arreaza, “Yeni dünya jeopolitiğinde Türkiye’nin ağırlığı malum ve Türkiye önümüzdeki dönemde kurulacak düzende yerini almış olacak.” şeklinde konuştu.
Arreaza, ABD’nin geçmişten beri bütün Latin Amerika ülkeleri üzerinde egemenlik kurma hırsı güttüğünü savundu.
ABD’nin Latin Amerika’daki ilerici hükümetlere karşı olduğunu belirten Arreaza, bu nedenle ABD'nin bölgedeki ülkelere yönelik darbelere hep destek verdiğini kaydetti.
"Venezuela'nın kaynakları Kuzey Amerika elitlerine ait değil"
Arreaza, Bolivarcı devrimin, Venezuela’da iş başına gelmesinden bu yana ABD’nin, yönetimi devirmek için her yolu denediğini söyledi.
Venezuela’nın, Latin Amerika’daki en büyük petrol ve doğal gaz rezervleri, altın ve elmas gibi madenlerin merkezi olduğuna işaret eden Arreaza, “Ülkemiz coğrafi olarak önemli, Simon Bolivar’ın, Hugo Chavez’in doğduğu topraklar. Bu yüzden ABD’nin doğrudan hedefi oluyor. Venezuela’nın kaynakları kendi ülke halkına ait, Kuzey Amerika elitlerine değil.” değerlendirmesinde bulundu.
Arreaza, ABD’nin son 20 yıldır Venezuela’ya yönelik baskılarının yakın zamanda arttığının altını çizerek, "Bir tarafta kendi öz kaynaklarını Kuzey Amerika’ya geçiren burjuvadan, diğer taraftan kendi kaynaklarına sahip çıkmaya çalışan Venezuela halkından bahsediyoruz.” ifadesini kullandı.
Venezuela’daki Bolivarcı sistemin ABD için bir tehdit olduğunu iddia eden Arreaza, “Çünkü ABD’nin sistemine alternatif bir sistem öneriyor. Aynı zamanda bu liberal sistemin iddialarını çürütüyor.” dedi.
Arreaza, ABD’nin Venezuela ekonomisini hedef aldığını kaydederek, şunları söyledi:
"ABD'nin Venezuela Özel Temsilcisi Elliott Abrams ile görüştüm. Bana 'Darbe başarısız oldu, şimdi ekonominin belini kıracağız.' dedi. Her geçen gün daha fazla yaptırım uyguluyorlar. Yaklaşık 3 yıldır Venezuela’da hakim olan insani krizden bahsediyorlar. Öyle bir şey yok. Venezuela halkına umutsuzluk aşılamak istiyorlar. ABD, Venezuela’nın milli parasına her yoldan saldırıyorlar, ülkede hiper enflasyon yarattılar. ABD, bir hükümeti yıkmak için kullanılabilecek ne kadar araç varsa hepsini uyguluyor. Venezuela söz konusu olduğunda her seçeneğin masada olduğunu söylüyorlar ancak her seçenek masada değil. Bu yalan. Bu masada diyalog olması gerekir ama yok. Bu masada Birleşmiş Milletler (BM) kararları ve uluslararası hukuka saygı olması gerekir ancak o da yok. O masada anayasa ve Venezuela'nın egemenliğine saygı da yok.”
Türkiye ile iş birliği vurgusu
Arreaza, Venezuela ile Türkiye arasındaki ilişkilerin çok güçlü olduğunu kaydederek, “Her zaman için uluslararası hukuk ve uluslararası ticaret hukukunun üstün olması için bu iş birliğini en üst seviyeye çıkaracağız. Hiçbir şey ve hiç kimse iki egemen ve iki özgür ülkenin kendi aralarındaki iş birliğini engelleyemeyecektir.” ifadelerini kullandı.
Venezula Dışişleri Bakanı’nın konuşmasında öne çıkan diğer kısımlar ise şu şekilde
-Günümüzde ise Venezuela, Bolivya, Nikaragua veya diğer Latin Amerika ülkeleri Çin, Rusya, Türkiye, Hindistan gibi dünya devleri ile ilişki kurmak istedikleri zaman ABD tarafından direk veto yiyorlar. Çünkü bizim topraklarımızda başka birinin hakim olmasını istemiyoruz bilinci var Amerika’da. Ve tüm bu koca kıtanın tam ortasında da Venezuela yer alıyor
- İyisi ile kötüsü ile Venezuela her zaman Latin Amerika’da bulunan doğal kaynakların da merkezi hala. Gezegen üzerinde bulunan en büyük petrol rezervleri Venezuela’ya ait. Aynı şekilde dünyadaki en büyük gaz rezervlerinden de biri Venezuela’da. Altın, elmas, demir, boksit, koltan ve daha değerli değişik taşlar ve daha fazlası, su keza, tarıma elverişli topraklar, coğrafi olarak stratejik çok önemli bir yere sahip olması, Simon Bolivar’ın doğduğu topraklar, Hugo Chavez’in doğduğu topraklar. O yüzden de Amerika kıtası genelinde tüm bu nedenlerden dolayı ABD’nin doğrudan hedefi olan ülke biziz. Ve 20 yıldan bu yana Venezuela’nın doğal kaynakları Venezuela halına ait daha önce olduğu gibi Kuzey Amerika elitlerine ait değil. Onun için de Bolivarcı devrim ülkede göreve geldiğinden beri ABD hükümetleri Bolivarcı devrim bünyesinde kurulan gerek Hugo Chavez gerekse Nicolas Maduro hükümetlerini yıkmak adına her türlü yolu meşru kılmaya çalıştılar. 2001 yılı itibari ile Venezuela’da oligarşinin sesi yükselmeye başladı.2002’de darbe oldu. 2003’de petrol endüstrisine sabotajlar söz konusuydu. İşte son 20 yıldır tüm uluslararası kamuoyunu dünyanın şahit olduğu savaşın temelinde aslında burası yatıyor. Bir tarafta kendi milli öz kaynaklarını ABD’ye geçirmeye çalışan ve milli burjuvaziden bahsediyoruz, diğer tarafta ise hükümeti ile birlikte kendi kaynaklarına ve bağımsızlığına sahip çıkmaya çalışan Venezuela halkından bahsediyoruz.
-Biz şu anda dünyanın değil aynı zamanda ABD’nin iç politikasının da merkezinde olan ülkeyiz. Az önce de bahsetmiştim Florida eyaleti vardı Venezuela özgürlükçü orduları gitmişti bağımsızlığını kazanmıştı ABD karşısına çıkmıştı. Bu gelenekçi sistem gereğince ABD başkanı olabilmek için oyların belli bir kısmının belli eyaletlerden çıkması kuralına bağlı olarak eğer ABD başkanı olmak istiyorsanız Florida’yı mutlaka almanız gerekiyor. 2000 yılındaki ABD başkanlık seçimlerinden takribi on gün sonrasına kadar kimin Cumhurbaşkanı olduğu bilinemedi. Taa ki Florida’daki seçim sonuçları kati bir şekilde açıklanan kadar. Florida eyaletine baktığınız zaman her zaman Kübalı ve diğer Amerika menşeili ülkelere bağlı vatandaşların nüfusun çoğunluğunu oluşturduğunu görürsünüz. O nedenle de son derece önemli. Florida’ya baktığımızda geçen sene oradaki valilik seçimlerinin çok ufak bir farkla neredeyse kaybediyordu Trump. Aynı şey Amerikan senatosu adayı için de geçerli.
- Bizim aradığımız savaş eliyle değil bugün burada anlattığım gibi her zaman barış, demokrasi eliyle çözüm bulmak olacaktır.