Uluslararası “Gençlerin Gözüyle: Geçmişten Geleceğe Balkanlar” Kongresi 2. Gün 2. Oturum

Gençlerin Gözünden Geçmişten Geleceğe Balkanlar Kongresi 2. Gününün 2. Oturumu SDE Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz’ın başkanlığında Strateji Düşünce Enstitüsü’nde gerçekleşti.

  1. Anasayfa /
  2. Tüm Faaliyetler
  3. /
  4. Kongre
SDE Editör | 08 Aralık 2022
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Gençlerin Gözünden Geçmişten Geleceğe Balkanlar Kongresi 2. Gününün 2. Oturumu SDE Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika Uzmanı Dr. Gökberk Durmaz’ın başkanlığında Strateji Düşünce Enstitüsü’nde gerçekleşti.

Balkan Kimliğinin Dönüşümü: İvo Andriç’in Drina Köprüsü Romanı

Oturumun ilk konuşmacısı ¨Balkan Kimliğinin Dönüşümü: İvo Andriç’in Drina Köprüsü Romanı¨ başlıklı sunumuyla Dr. Süleyman Sıdal’dı. Balkanlar kimliğinin tarihsel dönüşümünü İvo Andriç’in ¨Drino Köprüsü¨ adlı romanı çerçevesinde inceleyen Sıdal, Bu bağlamda çalışmanın iddiasını ¨bazı ayırıcı unsurlara sahip bir Balkan aidiyeti/kimliğinden söz etmenin mümkün olduğu buna karşın bu aidiyet/kimliğin yaşanan tarihsel, toplumsal ve siyasal değişimlerden, önemli ölçüde etkilenerek dönüştüğü ve bu dönüşümün izlerini İvo Andriç’in Drina Köprüsü isimli eseri üzerinden okumanın mümkün olması¨ şeklinde tanımladı. 

Asırda Osmanlı İktisadi Zihniyetinin Değişimi ve Balkanlardaki Vakıf Mallarının Elden Çıkarılması Meselesi

Oturumun ikinci konuşmacısı 19. Asırda Osmanlı İktisadi Zihniyetinin Değişimi ve Balkanlardaki Vakıf Mallarının Elden Çıkarılması Meselesi¨ adlı konuşmasıyla Turan Değirmencilerdi.

Osmanlı iktisadi zihniyetini ¨devletin temel amacı sultanın iktidarını genişletmek ve pekiştirmek olup, bu amaca ulaşmanın yegâne yolu zengin gelir kaynaklarına erişmek ve bunları tebaanın istifadesine sunmaktan geçmektedir. Devlet bu imkânı sağlamak için piyasada mümkün oldukça çok malın alınıp satılmasını, stokta bulundurulmasını ve hazinede olabildiğince çok kıymetli maden ve nakit parayı biriktirmeyi temel amaç edinmişti¨ şeklinde açıklayan Değirmenci, Osmanlı’nın bu sayede bolluk ekonomisi ve refah devleti anlayışını 19. yüzyıla kadar sürdürdüğünü 19. yüzyılda Osmanlı iktisadının bir dönüşüm geçirdiğini aktardı. Bu değişimden vakıflarında etkilendiğini vurgulayan Turan Değirmenci, kaynak arayışı içinde olan devletin vakıf mallarına el koyduğunu belirtti. Çalışmasının, bu süreçte Balkanlar’da yaşayan Müslümanların, vakıf sisteminin değişmesiyle ne gibi haklardan mahrum kaldığı meselesini incelediğini aktardı.

Balkan Ülkelerinde Ekonomik ve Teknolojik İlişkiler

Oturum, Ahmet Tanrıkulu’nun ¨ Balkan Ülkelerinde Ekonomik ve Teknolojik İlişkiler¨ başlıklı konuşmasıyla devam etti.

Balkan Topraklarının, Roma İmparatorluğunun bazı dönemleri ve Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altındaki dönemleri haricinde birlik içerisinde bulunmasının çok nadir olduğunu belirten Tanrıkulu, bünyesinde çok çeşitli dinleri, dilleri ve ırkları barındıran bu toprakların Avrupa örneğinde olduğu gibi başarılı bir birlik kuramadıklarını belirtti. Çeşitli sınır, ulaşım, lojistik, ortak para, dil ve kültür oluşumları olmadan ve bir uzlaşı çabası gösterilmeden Balkan ülkelerinde ekonomik ve teknolojik ilişkiler gelişemeyeceğinin altını çizdi. 

ABD mi? NATO mu? Rusya mı?

Oturumun son konuşmacısı Dilara Öneş, ¨ABD mi? NATO mu? Rusya mı? ¨ başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi.

Soğuk Savaş sonrası Balkanlar’ın büyük istikrarsızlıklar yaşadığını bu istikrarsızlıkların çeşitli iç savaşları dönüştüğünü belirten Öneş, Dayton anlaşmasının, bölgenin istikrarını sağlayamadığını vurguladı. Öneş, NATO ve AB’nin bölgeye yakınlığı ve bölgeye hem ekonomik hem de siyasi anlamda büyük katkı sağlamaya çalışmaları ve yüksek küresel potansiyelleri gibi faktörlerin, Balkanlar’daki istikrar için bu kurumların önemini ortaya koysa da tek bir bölgede uluslararası sistemin en güçlü aktörlerinin var olması, bu aktörlerin bölgenin istikrarını mı yoksa ulusal çıkarlarını mı ilk sıraya koydukları konusunu tartışmalı bir hale getirdiğini belirtti.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA