Uluslararası “Yeni Dönem ve Afrika’nın Yükselişi” Kongresi’nin 2. gününde ikinci oturumun başkanlığını Prof. Dr. Ayten Koç Aydın gerçekleştirdi.
Fransız Eğitim Sistemi ve Yabancı Dil Olarak Fransızcanın Afrika Kıtasında Uygulama Alanı
Oturumun ilk konuşmacısı Prof. Dr. Melek Alpar, “Fransız Eğitim Sistemi ve Yabancı Dil Olarak Fransızcanın Afrika Kıtasında Uygulama Alanı” başlıklı bildirisini dinleyicilerle paylaştı. Şimdiye kadar Afrika kıtasında en fazla etkiye sahip devletlerden birisinin de Fransa olduğunu dile getiren Alpar, Fransa’nın Afrika kıtasındaki varlığının sömürgeci tarihî bir geçmişi olduğunu söylerken bu geçmiş içinde, ekonomi ağırlıklı olmakla birlikte, bunu sağlayan yapının gerisinde Fransız eğitim sistemi ve kendi dilini öğretim stratejilerinin yer aldığını ifade etti. Fransızca dil eğitiminin asıl olarak Fransa’nın kontrol etmek istediği coğrafyalarda, kültürel ve ekonomik alanlara yansımalarıyla onların da üstünde bir kontrol mekanizmasının oluşturulmasına katkı sağladığını aktaran Alpar, çalışmasında Fransa’nın özellikle Afrika’daki sömürgeleri üzerinde uygulandığı kültürel ve eğitim sistemini kabul ettirme stratejisinin sonuçlarını ortaya koydu.
Terörle Mücadele: Pakistan Deneyiminden Nijerya İçin Dersler
Oturumun ikinci konuşmacısı Noman Şeyh, “Terörle Mücadele: Pakistan Deneyiminden Nijerya İçin Dersler” başlıklı bildirisini sundu. Terörizmin, belirli bir devlete karşı modern bir iç silahlı çatışma biçimi olduğunu dile getiren Şeyh, Afrika kıtasının küresel terörün yayılmasından etkilendiğini ve Nijerya gibi ülkelerin tüm siyasi ve askeri güçleriyle bu tehdide karşı mücadele ettiğini belirtti. Nijerya'nın Pakistan'ın terörle mücadele deneyiminden öğrenebileceği yolları değerlendiren Şeyh, karşılıklı güvenlik çıkarları alanları ve isyanla ilgili sorunların çözümünü karşılaştırmalı analiz yöntemi kullanarak anlattı.
Yeni Dönem Gelişen Türk-Afrika İlişkilerinde Kollektif Bellek Afro Türklerin Etkisi
Oturumun üçüncü konuşmacısı ise “Yeni Dönem Gelişen Türk-Afrika İlişkilerinde Kollektif Bellek Afro Türklerin Etkisi” adlı bildirisiyle Büşra Betül Bilge’ydi. “Afrikalı olmanın renkleri vardır.” diyen Bilge, Afro- Türkler’in de Türkiye'nin renklerine ve kültürel çeşitliliğine önemli bir örnek teşkil ettiğini, Afrika kökenli Türkler’in zamanla farklı tonlara evrilmiş Türkiye topraklarında varlıklarını sürdürdüklerini ifade ederken, Osmanlı Döneminde çoğunluğu Sudan, Kenya, Nijer, Etiyopya ve Libya'dan gelen Afrikalıların zamanla Türk topraklarında kimliklerine kavuştuklarını dile getirdi. Afrika kökenli Türklerin kimlikleri araştırıldıkça oldukça dikkat çekici bilgilerin de gün ışığına çıktığını söyleyen Bilge, bu kişilerden bazılarının Fransız ordusu ile gelmesine rağmen Fransız ordusundan Türk ordusuna geçtiklerini, toplum tarafından tanınan sanat, spor gibi camialardan birçok ismin de Afro-Türk olduğunu söylerken konuya dair önerilerini de dinleyicilere aktardı.
Afrika’da Terör ve Şiddet
Oturumun son konuşmacısı Mirhan Aydınalp ise “Afrika’da Terör ve Şiddet” başlıklı bildirisini sundu. Afrika kıtasının temiz su sorunu, açlık, tarihinde bitmek bilmeyen sömürge faaliyetleri gibi sorunları yaşarken terör olaylarının da bölge insanlarının yaşama, özgürlük ve gelişiminde olumsuz rol oynadığını dile getiren Aydınalp, Afrika’da terörün bitmesinin büyük bir öneme sahip olduğunu, bu kıta ve ülkelerin dünya için büyük öneme sahip olduğunu ve bu konu hakkında bitirici çözümler üretilmesi gerektiğini ifade etti. Gerek Orta Doğu’da gerek Afrika’da kesin çözümler üretilmediği takdirde bu bölgelerde insanların barınamayacağını ve gelişimlerinin oldukça yavaş olacağını söyleyen Aydınalp, bu durumun kötü sonuçları beraberinde getireceğini ve her bir terör eyleminde insanlık tarihine kötü izler bırakacağını da sözlerine ekledi.
Diğer İçerikler