Kontrollü Piyasa Ekonomisi
*Bu yazı 30/05/2023 tarihinde yayınlanmıştır.
Prof. Dr. Abuzer PINAR / SDE Ekonomi ve Finans Koordinatörü
Son dönemdeki küresel ekonomik gelişmelere bakılırsa, geleneksel piyasa ekonomisinin restorasyonu kaçınılmaz görünmektedir. Ekonomide piyasa dinamikleri hiçbir zaman göz ardı edilemez. Fakat piyasa ekonomisine olan mutlak inanç, gerçek hayatta iktisadi krizlere, refah eşitsizliklerine, işsizliğe ve devlet maliyesinde ciddi istikrarsızlıklara neden olmaktadır. Bu yüzden piyasa ekonomisinin kontrol altında tutulmasına yönelik eğilimler artacak gibi görünmektedir. 28 Mayıs seçimi sonrasında ülkemizde de muhtemelen bu türden bir stratejiye yöneliş olacaktır.
Kontrollü piyasa ekonomisi, serbest piyasaların faydalarını kabul etmekle birlikte, aşırı eşitsizlikleri önlemek ve genel toplumsal refahı desteklemek için devlet müdahalesinin gerekliliğine de kapı aralar. Kontrollü bir piyasa ekonomisinde, serbest piyasa kapitalizminin unsurları devlet gözetimi ve düzenlemesi ile birleştirilir. Piyasa güçlerinin inovasyonu, üretkenliği ve zenginlik yaratmayı yönlendirebileceği göz ardı edilemez. Ancak aynı zamanda kontrolsüz bir piyasanın gelir eşitsizliklerine, piyasa başarısızlıklarına ve toplumsal dengesizliklere yol açtığını da kabul etmemiz gerekir. Devlet, adil rekabeti sağlamak, tüketicileri korumak ve sosyal refahı desteklemek için ekonomiye aktif olarak müdahale edebilir.
Kontrollü piyasa ekonomisi yaklaşımındaki temel mesele bireysel özgürlükler ile toplumsal çıkarların dengelenmesidir. Ekonomik düzenlemeler yapılırken, bireysel özgürlükler daha geniş toplumsal çıkarlarla dengelenmeye çalışılır. Bireylerin ve işletmelerin amaçlarını sürdürmelerine izin verilirken, piyasa güçlerinin daha geniş çerçevede toplumsal faydaya hizmet etmesi sağlanmaya çalışılır.
Bu tür bir yaklaşımda ortaya çıkan müdahale araçlarından en önemlisi düzenleme ve denetimdir. Devlet, adil rekabeti sağlamak, tekelleşmeyi önlemek ve tüketicileri hileli uygulamalardan korumak için kurallar ve düzenlemeler yapar ve uygular. Bu, işletmeler için eşit şartlar sağlamaya yardımcı olur ve tüketici güvenini artırır.
Refah eşitsizlikleri açısından en önemli araç sosyal güvenliktir. Düzenlenmemiş bir piyasanın potansiyel dezavantajlarını kabul eden kontrollü bir piyasa ekonomisi, sosyal güvenlik ağlarının oluşturulmasına öncelik verir. Bu güvenlik ağları, piyasa güçlerinden olumsuz etkilenebilecek bireylere veya gruplara yardım ve destek sağlayarak gelir eşitsizliklerinin azaltılmasına ve herkes için temel ihtiyaçların sağlanmasına yardımcı olur.
Bütün bunlar yapılırken kamu yatırımları ve altyapı devletin temel işlevleri arasındaki yerini korur. Devletler, altyapı projelerine ve ulaşım, eğitim, sağlık ve araştırma ve geliştirme gibi kamu mal ve hizmetlerine yatırım yapmak durumundadır. Bu yatırımlar yalnızca ekonominin genel üretkenliğini artırmakla kalmaz, aynı zamanda temel hizmetlere eşit erişimi de destekler.
Kamu gelirleri ayağında vergilendirme ve bölüşüm etkisini unutmamak gerekir. Kontrollü bir piyasa ekonomisinde, sosyal programları ve kamu hizmetlerini finanse etmek üzere yüksek gelirli bireylerin veya şirketlerin kazançlarından artan oranlı bir vergilendirme öngörülür. Servetin bu şekilde yeniden dağıtılması, gelir eşitsizliklerinin azaltılmasına yardımcı olur ve sosyal adaleti destekler.
Bu tür bir yaklaşımın bazı avantajları vardır. Öncelikle ekonomik istikrar üzerinde olumlu etki yapabilir. Düzenleyici tedbirlerle aşırı piyasa dalgalanmaları önlenebilir ve iktisadi krizler minimize edilebilir. Devlet gözetimi, spekülatif balonlar ve aşırı oynaklık riskini azaltarak piyasaların istikrar kazanmasına yardımcı olur. Sosyal refah açısından olumlu sonuçlar doğurabilir. Sosyal refahın iyileştirilmesine ve daha fazla fırsat eşitliğine katkıda bulunabilir. Altyapı, eğitim ve araştırmaya yönelik yatırımlar yoluyla, uzun vadeli sürdürülebilir büyümeyi destekleyebilir. Kaynakları stratejik sektörlere yönlendirerek yeniliği teşvik edebilir, üretkenliği artırabilir ve çevresel olarak daha sürdürülebilir bir ekonomiye geçişi destekleyebilir.
Bütün bunların yanında, kontrollü piyasa ekonomisinin uygulanması ve sürdürülmesi belirli zorluklar içerir. Düzenleme ve serbest piyasa arasında doğru dengeyi bulmak ince bir çizgi üzerinde hareket etmeyi gerektirir. Aşırı devlet müdahalesi yenilikçiliği ve girişimciliği engelleyebilirken, yetersiz gözetim piyasa başarısızlıklarına ve eşitsizliğe yol açabilir. Bu nedenle, dikkatli planlama, şeffaflık ve hesap verebilirlik, bu zorlukları etkili bir şekilde ele almak için çok önemlidir.
Devlet herhangi bir alana müdahale ederken neyi amaçlar? Muhtemel sonuçları ne olur? Başlangıçta bu sorular etrafında değerlendirme yapılmalı ve müdahale araçları bu çerçevede tasarlanmalıdır. Zira her ekonomik faaliyet diğer faaliyetlerle yakından ilişkilidir. Dolayısıyla piyasa kontrolü sanıldığından daha karmaşık bir modelleme gerektirir.
Bunu yapacak bilgi birikimi ve tecrübe ülkemizde fazlasıyla vardır. Yeter ki kullanmak isteyelim.
Kelime Ara
Konular
- Uluslararası İlişkiler
- Savunma-Güvenlik
- Teknoloji-Siber Güvenlik
- Enerji
- Ekonomi
- İklim-Çevre
- Sağlık
- Toplum
- İnsan Hakları
- Çatışma
Bölgeler
- Asya
- Afrika
- Avrupa
- Amerika
- Okyanusya
- Orta Doğu ve Mağrib
- Türkiye
- Rusya
- Körfez Ülkeleri
- Avustralya
- Kuzey Amerika
- Batı Afrika
- Batı Avrupa
- Kafkasya
- Merkez Asya
- Doğu Avrupa
- Doğu Afrika
- Latin Amerika ve Karayipler
- Yeni Zelanda
- Levant Bölgesi
- Kuzey Afrika (Mağrib)
- Diğer Okyanusya Ülkeleri
- Orta Afrika
- Balkanlar
- Doğu Asya
- Güney Afrika
- Çin
- Güney Asya
- İskandinav-Baltık Ülkeleri
- Güney Doğu Asya