Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Macron'un Cevabı

*  Köksal ÇİFTÇİ

Gün boyu, özellikle sendikalar ile bir dizi görüşmeler gerçekleştiren, Cumhurbaşkanı Macron’nun SARI YELEKLİLER’e vereceği cevap merakla bekleniyordu. Olayların önüne geçilemezken Macron’ un önemli açıklamalar yaparak gidişata müdahale etmesi kaçınılmaz hale gelmişti. Beklentileri çok ciddiye aldığını göstermek isteyen Macron “ekonomik ve sosyal OHAL” ilan etti.

Bu çerçevede toplumun değişik kesimlerini ilgilendiren konularda bazı kararlar açıklandı:

⁃ Asgari ücretlere 100€ zam
⁃ Emeklilerin maaşlarınında öngörülen kesintinin iptali
⁃ Vergisiz ek saatler ( vergisiz mesai)
⁃ İşçilere Yıl sonu primi

Öz eleştiri dozu yüksek konuşmasında Fransız Cumhurbaşkanı seçim vaatlerden vaz geçmediğini açıklarken “ülkedeki derin öfkeyi gördüğünü ve hissettiğini” söyledi ve hiçbir şeyin “polise, jandarmaya ve kamu düzenine karşı şiddeti meşru kılmadığını” vurguladı.

Bu hafta içi hükümettin bir dizi önemli kararlar açıklayacağını söyleyen Macron bazı ip uçlarını şöyle sıraladı:

⁃ Yerel yönetimlere dayanarak “ ulus için yeni bir sözleşmenin temel atma” projesi
⁃ Daha adil bir temsil için yeni bir seçim sistemi ( ki bu özellikle Ulusal Birlik Partisin talebleri değişmeyen arasında)
⁃ Kararsız oyların seçim hesabına katılması
⁃ Merkezi yönetimden tavizler vererek yerel yönetimleri güçlendirmek
⁃ Genel Vergi reformu
⁃ Küresel ısınmaya karşı daha etkin mücadele

Onüç dakikalık, banttan yayınlanan, bu açıklamanın ardından tepkiler gecikmedi. Hükümet ve iktidar kanadında çok sayıda olumlu mesajlar gelirken, özellikle uçlarda siyaset yapan muhalefet büyük hayal kırıklığından bahsetti.

Aşırı sol çizgide siyaset yapan “İtaat Etmeyen Fransa” haraketinin lideri Jean Luc Mélenchon şu değerlendirmede bulundu:

“Öngörülen tedbirlerin hiçbirini varlı kesim karşılamayacak”

Aynı konuşmada Mélenchon önümüzdeki Cumartesini işaret ederek “beşinci perde” çağrısı yaptı. Gösterilen başından beri etkin rol oynan bu parti, görünen o ki, olayların yatışmasından yana değil. Diğer yandan aşır sağcı “Ulusal Birlik Partisi başkanı Marine Le Pen, vaatleri yetersiz ve gecikmiş bulduğunu açıkladı. Ciddi kadrolarla, hatta İçişleri bakanının deyimiyle “ikiyüz’e yakın kışkırtıcı militan” ile ateşe benzin döken bu radikal partinin Macron karşıtı tavrını sürdürmesi bekleniyor.

Bu arada, Fransa’ da, sıkça bahsedilen bu iki uç parti dışında, ılımlı veya daha merkezde bir muhalefet yok mu, soru akıllara gelebilir. Ülkenin yaşadığı sıkıntıların temelinde yatan sıkıntı belki. Emmanuel Macron Cumhurbaşkanı seçilebilmek için o dönem çok başarılı bir strateji izledi.  Merkez sağ ve merkez sol arasında bir “çekim gücü” siyaseti uygulayarak iki taraftandan önemli transferler yaptı, örneğin şimdiki Başbakan Édouard Philippe, Ekonomi bakanı Bruno Lemaire, eski içişleri bakanı Gérard Collomb gibi bir çok isim, ve iki köklü siyasi partiyi büyük ölçüde zayıflattı.

Zira Cumhurbaşkanı seçimlerinin hemen ardında gerçekleşen genel seçimlerde Nicolas Sarkozy’nin LR’i (Les Républicains) ve François Hollande’ un PS’i (Parti Socialiste), büyük yenilgi uğradılar. Şimdiye kadar toparlanmayı başaramayan bu iki parti bir çok konuda olduğu gibi, SARI YELEKLİLER olayında yine yetersiz ve etkisiz kalıyorlar.
Sonuçta Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi Fransa’da da ılımlı muhalefete yer kalmadı diye biliriz.

Ekonomi ve siyasi yorumculara gelince. Onlarda önemli bir nokta dikkat çekiyorlar. İlk yapılan kaba taslak hesaplara göre, vaadlerin maliyeti 8 ile 10 milyar olarak hesaplanırken, hali hazırda büyük sıkıntıları bulunan Fransız ekonomisi bu yükü kaldırabilir mi? Dahası bu giderleri karşılayacak kaynak düşünüldü mü?
Avrupa’ya taahhüt edilen yüzde 2,9 bütçe açığı riske girmez mi? Bu soruların şu an cevabı yok.

Kaldı ki, eylemlerin baş kahramanları, SARI YELEKLİLER, ilk tepkilerinde memnuniyetsizliklerini yüksek sesle dile getirdiler. Sosyal medya direnişe ve eyleme çağrılar çığ gibi. Ayrıca Yapılan röportajlardan çıkan sonuç iktidar adına hiç iç açıcı değil. Birçok temsilci tatmin olmadıklarını açıkça ifade ediyorlar. Kimisi verilen sözlerin tutulamayacağını söylerken kimisine göre tutulsa bile yeterli olmayacak. Bazı SARI YELEKLİLER,  Cumhurbaşkanın şahsına duyulan öfke ve hatta nefreti dile getirerek Macron’un kendisi sorunun bir parçası olduğunu vurguluyor. Bunlarda birisi canlı yayında, tarihten çarpıcı bir örnek vererek Macron’a şu uyarıda bulundu:

Muhabirin, siz bu akşam nasıl bir Macron gördünüz sorusuna şu yanıtı verdi hınçlı eylemci:
“Ben Saray’ından çıkamayan, halkını küçük gören bir kral gördüm. Ama unutmasın ki o halk birleşti ve o krala (16. Louis) sonra ne yaptı unutmasın”.

Görünen o ki, pişmanlık ve özüre varan açıklamalar bu ateşi söndürmekte yetersiz kalacak. Git gide bu iş “bir iki tane vergi” işi olmadığı ortaya çıkıyor.