Pakistan Büyükelçiliği’nin düzenlediği toplantıda konuşan SDE Başkan Yardımcısı Alper Tan, çözümü uluslararası camiadan beklemenin zaman kaybı olacağını ve bunların 78 seneden beri çözüm üretmediklerini ifade ettikten sonra, “Çözümü kendimizde aramamız gerektiğine” dikkat çekti.
“Kıbrıs’ta nasıl çözdü isek, Libya’da nasıl çözdü isek, Karabağ’da nasıl çözdü isek, Suriye’de nasıl çözdü isek, Keşmir sorununu da çözeriz hatta İsrail sorununu da böyle çözeriz, çözeceğiz inşallah” dedi.
Alper Tan toplantıda şu konuşmayı yaptı:
27 Ekim 1947'den beri, Keşmir sorunu Hindistan ve Pakistan arasında çözülemeyen bir mesele olarak devam ediyor.
Sık sık Keşmir ve benzeri krizlerde çözüm için göreve davet ettiğimiz uluslararası kurumlar, hiçbir zaman çözüm istemediler; istemezler. Onlar çözmek istemezler. Çünkü zaten sorunu çıkaran onlardı. Onlar çözümsüzlükten yararlanıyorlar.
Uluslararası toplumun bu meseleyi görmezden gelmesinin en önemli nedeni mevcut zalim dünya düzenidir. Hindistan’ın, soğuk savaş döneminde, Sovyetler Birliği ile ilişkileri vardı. ABD’nin düşmanı değildi ama dostane ilişkileri de yoktu. Fakat Sovyetler’in dağılmasının ardından,1995’ten sonra Hindistan yüzünü Washington’a çevirmeye başladı.
ABD ve Hindistan stratejik olarak birlikte hareket ettiler. Çünkü ABD çıkarları tehlikeye düşmüştü. Hindistan, bölgede Çin’e karşı ABD’nin çıkarlarını koruyacağını belirterek Washington’u ikna etti.
Ekonomik anlamda Hindistan, ABD önderliğindeki Batı ile daha fazla iş yapıyor, bu ülkelerin bölgede gittikçe artan çıkarları var.
Son dönemde ABD’nin ilgisi, Ortadoğu’dan kayıp Asya-Pasifik bölgesine odaklanmıştı ama Trump’ın tekrar başkan olmasıyla birlikte ABD, neredeyse tamamen kendi yakın çevresine yöneldi. Ortadoğu’dan ve Pasifik’ten çekilme ihtimali bile var.
Bu durum bölgesel sorunların çözümü için yeni fırsatlar çıkarabilir. Küresel aktörler ellerini çekerlerse, bölgesel aktörler daha kolay çözebilirler.
Dünyadaki hakim güçlerin bu tür taraflı veya umursamaz tutumu sadece Keşmir’e mahsus değil. Kafkasya’daki krizler için de öyle Balkanlar için de Arakanlı Müslümanlar için, Afrika, Ortadoğu, Kıbrıs ve netice olarak 7 Ekim 2023’ten bu yana TV’lerin naklen yayınlarıyla bütün dünyadan seyredilen Siyonist İsrail’in soykırımına maruz kalan Filistinli Müslümanlar için de öyle. Filistin’deki soykırımın sponsorları uluslararası kurumların kurucularıdır.
Keşmir meselesini çözmek istiyorsak uluslararası kurumları göreve davet etmekten vaz geçmeliyiz. Özgüvenimiz olmalı. Kendi başımıza veya gerçek dost olan ülkelerin dayanışmasıyla sorunları çözebileceğimize inanmamız ve bu konuda yoğunlaşmamız lazım. Büyük potansiyelimiz var. Ancak özgüven zafiyeti içindeyiz. Güçlerimizi, imkanlarımızı birleştirmeliyiz.
Bunu yapabilirsek uluslararası kurumlara hiç ihtiyacımız olmadan ve onlara rağmen meseleyi çözebiliriz.
Kıbrıs’ta nasıl çözdü isek!
Libya’da nasıl çözdü isek!
Karabağ’da nasıl çözdü isek!
Suriye’de nasıl çözdü isek…
Keşmir sorununu da çözeriz,
İsrail sorununu da çözeriz, çözeceğiz inşallah..
Diğer İçerikler