Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Moskova'nın Kruvazörünün Kaybı Rusya İçin Ne Anlama Geliyor?

Mehmet Yahya ÇİÇEKLİ
19 Nisan 2022 20:09
A-
A+

Ukrayna makamları tarafından 13 Şubat 2022 akşam saatlerinde, Rusya’nın en büyük askeri gemilerinden biri ve Karadeniz Filosunun Amiral Gemisi olan “Moskova” Kruvazörünün iki adet gemisavar füzesi ile vurularak savaş dışı bırakıldığı açıklanmıştır. Geminin savaş dışı kaldığı kısa süre içinde Rusya makamları tarafından da teyit edilmiştir. Moskova’nın batışı, yalnızca Rusya için değil, dünya denizcilik camiası için de önemli ve tarihi bir gelişmedir. Moskova, İkinci Dünya Savaşından beri savaş şartlarında batan en büyük muharip gemi olmuştur.

SSCB’NİN DAĞILMASI SONRASI RUSYA DONANMASI

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) Soğuk Savaşın iki süper gücünden biri olarak dev silahlı kuvvetleri bünyesinde çok güçlü bir donanmaya sahipti. 1970 ve 1980’lerde iddialı bir donanma inşa programı yürütmüştü fakat 1991’e gelindiğinde henüz planladığı yeni donanmanın tamamına sahip olamamıştı. SSCB’nin dağılmasıyla mevcuttaki donanmanın ve inşa programlarının çok büyük kısmını Rusya Federasyonu devralmıştır.

SSCB sonrası 30 yılda SSCB’den kalan gemilerin bir kısmı Rusya tarafından emekliye ayrılmış, bir kısmı ise modernize edilmiştir. SSCB’den kalıp da Rusya’nın elinde olmayan bazı gemiler de bilahare Rusya’ya devredilmiştir. 1990’larda tüm Rusya askeri altyapısının sarsıldığı gibi, gemi inşa programı da ekonomik darboğazdan etkilenmiştir. 1991 sonrası yeni gemilerin donanmaya katılması SSCB dönemine nazaran çok yavaşlamış, yeni gemi inşa programı içinde ise denizaltıların önemli bir yeri olmuştur.

2000’li yıllarda daha fazla kaynağa kavuşan Rusya Deniz Kuvvetleri içinde denizaltı gücü, deniz üstü (satıh) gücüne nazaran çok daha önemli bir konumdadır. Hakeza dünyanın geri kalanının toplamından daha büyük bir deniz gücüne sahip olan ABD ile satıh gemileri bakımından rekabet etme imkânı olmayan Rusya, denizaltılar açısından nicelik bakımından ABD’ye yakın bir envantere sahiptir ve ABD ile mukayese edilebilir bir denizaltı filosunu idame ettirmeye gayret etmektedir.

Rusya Deniz Kuvvetlerinin 1991’den beri git gide küçülen gemi (satıh) envanteri, 2020’li yıllara gelindiğinde 10.000 ton üstü gemiler (büyük –amiral- gemileri) olarak, 1 uçak gemisi, 2 savaş kruvazörü (büyük kruvazör) ve üç kruvazörden ibarettir. Firkateynden büyük, kruvazörden küçük olan destroyer sınıfında ise (modern destroyerler genellikle 7000 ton üstüdür) 10 gemisi olsa da bunlardan kaçının faal olduğu belirsizdir.

Rusya Deniz Kuvvetlerinin yapılanmasında başlıca dört filo bulunmaktadır. Kuzey filosu, Pasifik filosu, Baltık filosu, ve Karadeniz Filosu. Bunlara ek olarak Hazar Filotillası ve Akdeniz Görev Gücü de bulunmaktadır ve böylece Rusya’nın donanması hâlihazırda 6 birime bölünmüştür.

MOSKOVA KRUVAZÖRÜNÜN RUSYA DONANMASI İÇİN ÖNEMİ

İkinci Ukrayna Savaşı başlamadan önce, Rusya’nın amiral gemilerinden en büyüğü olan uçak gemisi Kuznetsov ağır bakımda, iki savaş kruvazöründen biri olan Nakimov ise büyük bir tadilattadır. Üstelik söz konusu gemilerin aktif göreve çıkmasının bir yıldan uzun süreceği tahmin edilmektedir. Böylece 2022 başı itibarıyla Rusya’nın altı amiral gemisinden yalnızca dördü faaldir. Baltık Filosu dışındaki Filolara dağılmış olan Amiral gemilerinden ikisi Kuzey Filosunda görev yaparken, Karadeniz ve Pasifik filolarının liderliğini sırasıyla Moskova ve onun kardeş gemisi Varyag yapmaktaydı.

Moskova Kruvazörü, Rusya’nın Karadeniz Filosunun amiral gemisi olarak, yalnızca Karadeniz’de değil, dolaylı olarak Akdeniz üzerinde de önemli bir güç unsuru olarak varlık sergilemekteydi. Hasım uçakların faaliyetini önlemek ve uçak gemileri gibi büyük ve iyi korunan deniz unsurlarını imha etmek üzere tasarlanmış olan bir “avcı” olarak tanımlanabilecek güdümlü füze kruvazörü Moskova, çok sayıda güçlü gemisavar füzesi taşıdığı gibi, çok güçlü ve katmanlı bir hava savunma sistemine de sahipti.

İkinci dünya savaşı sonrası füze ve diğer teknolojilerdeki gelişmeler ile geçmişte büyük muharip gemilerin sahip olduğu ateş gücü ve menzil daha küçük gemiler tarafından sağlanabilmiş, böylece daha üstün güçteki kruvazör sınıfı büyük gemiler ancak büyük güçlerin ihtiyaç duyduğu sistemler haline gelmiştir. 21 yüzyıla gelindiğinde çok az ülkenin donanmasında Moskova ile kıyaslanabilecek kapasitede muharip gemi bulunmaktadır. Dünyanın en büyük deniz gücü olan ABD’nin Rusya’dan çok daha fazla sayıda kruvazörü bulunmasına karşın envanterinde, Moskova’nın diğer gemilere karşı sergilediği ateş gücünü tek başına sağlayabilecek bir muharip gemi bulunmamaktadır.

On iki bin ton civarındaki büyüklüğü ile Moskova, çoğu orta büyüklükteki donanmanın başlıca muharip unsuru olan modern firkateynlerin iki ila dört katı ölçektedir. Bu nedenle, Türkiye de dâhil olmak üzere Akdeniz ülkelerinin hiçbirinde Moskova ölçeğinde bir gemi bulunmamaktadır (uçak gemileri ve çıkarma gemileri doğrudan muharip olmadığından bu kapsamda değildir). Ukrayna savaşı öncesinde Rusya, elindeki diğer iki kruvazörü de (Moskova’nın kardeş gemilerini) Akdeniz’deki görev gücüne katarak, deniz ve hava üstünlüğü sağlamış ve caydırıcılık oluşturmuştur.

MOSKOVA KRUVAZÖRÜNÜN VURULMASI

SSCB döneminde geliştirilmekte olan Kh-35 gemisavar füzesi teknolojisi hem Rusya, hem de Ukrayna tarafından devralınmıştır. Ukrayna, bu tasarımı temel alarak milli imkanlarıyla geliştirdiği daha üstün özelliklere sahip R-360 "Neptün” gemisavar füzelerini 2021 yılında hizmete almıştır. 13 Şubat 2022’de akşama doğru Ukrayna makamları tarafından, Moskova kruvazörünü iki adet Neptün füzesiyle vurduğunu açıklanmıştır. Gemide çıkan yangın sonrası yan yatmaya başlayan gemi tahliye edilmiş, limana çekilmeye çalışılırken de batmıştır.

Rusya makamları geminin vurulduğunu teyit etmeksizin bir yangın sonucu 500 kişilik mürettebatın güvenli şekilde tahliye edildiğini ifade etmiş, mürettebattan kayıplarla ilgili bilgi vermemiştir. Takip eden açıklamalarla birlikte Rusya makamları, Moskova kruvazörünün düşman saldırısı ile değil, kaza sonucu çıkan bir yangınla battığını iddia etmektedir.

Rusya tarafından işgal edilen Ukrayna’nın Berdianks şehrinin limanında 24 Mart’ta gerçekleşen ve Saratov adlı büyük çıkarma gemisinin imha edildiği ve en az bir başka geminin daha hasar aldığı Ukrayna saldırısının ardından Rusya’nın Karadeniz donanmasına karşı Ukrayna’nın ikinci önemli saldırısı olmuştur. Ancak Moskova, Saratov’dan çok daha önemli ve değerli bir hedeftir. Ukrayna açıklamalarına göre 24 Şubat 2022’den beri toplamda Rusya’ya ait 7 gemi vurulmuştur. Ayrıca, Odessa limanında bulunan Rusya bandıralı 10 adet sivil yük gemisine de Ukrayna tarafından 13 Nisan itibarıyla el konulduğu açıklanmıştır.

DEĞERLENDİRME

On yıllardır kaynak sıkıntısı ile boğuşan Rusya donanmasının aktif görevdeki dört amiral gemisinden birinin imha edilmesi Ukrayna için çok önemli bir başarı ve Rusya için de çok büyük bir kayıptır. Moskova Kruvazörünün maddi değerine ilişkin bir bilgi olmasa da, emsal savaş gemileriyle kıyaslandığında “milyar dolar” ile ifade edilecek bir fiyatı olduğu değerlendirilebilir. Kruvazörün Rusya’nın başkentinin ismini taşıması, Rusya tarafından kruvazöre duyulan güveni göstermiştir. Moskova ismini taşıyan bir geminin imha edilmesi aynı zamanda geminin ötesinde psikolojik değer taşımaktadır.

Ukrayna’nın bu saldırıyı kendi imkânlarıyla geliştirip ürettiği bir silah sistemi ile gerçekleştirmiş olması, Ukrayna’nın SSCB’den devralarak sürdürdüğü savunma sanayi kapasitesine güzel bir örnek teşkil etmiştir. Saldırının ardından, gemisavar füzelerinin yüzlerce kilometrelik menzili olduğu göz önüne alınarak Rusya’ya ait gemilerin Karadeniz’in açıklarına ve doğusuna çekilmek zorunda kalmış olması beklenebilir. Ukrayna ile çatışma şartları devam ettikçe Rusya donanmasının Ukrayna’ya yaklaşması Neptün füzelerinin oluşturduğu tehdit nedeniyle artık mümkün olmayacaktır. Aynı zamanda Odessa’ya karşı deniz unsurlarının da kullanılacağı bir askeri harekat yapılması ihtimali bu saldırının ardından ortadan kalkmıştır.

Karadeniz’deki Rusya deniz güçleri bu kayıpla çok ağır bir darbe almış ve Karadeniz’e kıyıdaş ülkeler üzerindeki baskısını kayda değer ölçüde ölçüde kaybetmiştir. İkinci Ukrayna Savaşı öncesinde Rusya’nın Akdeniz’de konuşlandırdığı diğer iki kruvazörün Karadeniz’e geçişi, Türkiye’nin Montrö Sözleşmesi çerçevesinde savaş gerekçesiyle boğazları kapatması nedeniyle savaş şartları devam ettiği sürece mümkün değildir.

SSCB sonrası donanma inşa ve modernizasyon programlarında büyük güçlükler ile karşılaşan Rusya Deniz Kuvvetleri için Moskova Kruvazörünün yerine yenisini koyma ihtimali yok denecek kadar azdır. Rusya, mevcut gemilerini modernize etmek için bile yıllarca gayret göstermektedir. Bazı gemilerin bakım ve modernizasyon işleri için tersaneye çekildikten sonra tekrar denize indirilmesi için geçen sürenin 10 yılı aşması Rusya Donanmasının inşa programındaki imkânsızlıkların özeti gibidir. Eğer şartlar olumlu seyretse bile, Moskova’ya eşdeğer bir muharip geminin inşası ve hizmete alınması için en az beş yıl gerekecek, ancak gerçek şartlarda yerine yenisi -eğer kaynak bulunabilirse bile- 10 yıldan önce hizmete alınamayacaktır. Rusya Donanmasının bilhassa satıh gemileri bakımından çektiği kaynak sıkıntısı ve mevcut envanter göz önüne alınırsa, Rusya için aktif görevdeki en büyük ikinci gemisi olan Moskova’nın kaybı, ABD’nin bir uçak gemisi kaybetmesine denk ölçekte bir yaradır.

Rusya’nın bu kaybı telafi etmek için, halihazırda limana çekilip bakım ve tadilata alınmış fakat aktif göreve dönüş süreci belirsiz olan savaş gemilerinin yenilenme süreçlerini hızlandırmaya gitmesi beklenebilir. Hakeza emekliye ayrılmış eski gemilerden iyi durumda olanların tekrar hizmete alınması da bir seçenek olabilir. Fakat bu gemilerin modernize edilmemiş ve bakımsız oldukları göz önüne alınırsa Rusya’nın kolay bir telafiye ulaşması mümkün değildir. Rusya’nın bu savaştaki tüm maddi kayıplarında olduğu gibi, deniz kuvvetlerindeki kayıplarının da yerine konulması için yapılacak planların kaynak engelini aşması gerekecektir. Ukrayna Savaşına bağlı yaptırımlar karşısında Rusya’nın hem maddi, hem de teknik bakımdan içine düşmekte olduğu zorlukların ölçeği ancak takip eden yıllarda tam manasıyla anlaşılabilecektir.