Merve KARACAER ULUSOY

Merve KARACAER ULUSOY

Tüm Yazıları

ABD’nin Çin’i Kur Manipülatörü İlan Etmesi ve Bu Durumun Olası Etkileri

08 Ağustos 2019
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

ABD ile Çin arasında anlaşmazlıklar bir süredir gündemden düşmüyor. Karşılıklı olarak ek vergiler uygulamaya konuldu, tehditler savruldu darken gerilim bir türlü durmak bilmedi.

ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer ile Hazine Bakanı Steven Mnuchin’in son gerçekleştirilen ticaret görüşmelerinden de eli boş dönmelerinin ardından Başkan Trump tüm Çin ithalatına vergi koyabileceklerini açıklayarak gerilimi tırmandırdı. Çin’in para birimi yuanın değerinin düşmesine izin vermesinin ardından ise Mnuchin ABD hükümetinin Çin'in para birimi yuanı manipüle ettiği sonucuna vardıklarını, Çin'in adil olmayan rekabet koşulları yarattığını ve bunu ortadan kaldırmak amacıyla IMF ile irtibata geçeceklerini belirtti.

ABD Hükümeti 1994 yılından bu yana hiç bir ticari ortağını kur manipülatörü ilan etmemişti. Dolayısıyla bu durumun olası etkileri olacaktır. Bunu anlayabilmek için öncelikle kur manipülasyonu nedir ve neden olur onu anlamak gerekiyor.

En basit haliyle kur manipülasyonu; bir ülkenin kendi para birimini zayıflatmak ve rekabet avantajı sağlamak için kendi para birimini satarak yabancı para birimi (genellikle ABD doları) satın almasıdır. Peki neden bir ülke kendi para birimini manipüle eder? Bunun birkaç nedeni vardır, ancak çoğu zaman kendi ihracatını sübvanse etmek ve ithalatın fiyatını artırmak için yapılır.

Para birimlerinin göreceli değeri, ülkeler yurtdışından mal alıp sattıklarında çok fazla fark yaratabilir. Doların değeri güçlü olduğunda, Amerikalıların yurtdışında daha fazla satın alma gücü vardır, ancak Amerikan ihracatı diğer ülkelerin satın alması için de nispeten pahalıdır. Dolar zayıf olduğunda ise daha az ithal mal satın alınır, ancak Amerikan ihracatını yabancı alıcılar için nispeten ucuz hale getirdiği için ihracatı teşvik eder.

Uygulamada bu ne anlama geliyor diye bakacak olursak bir hükümet parasının değerini düşürdüğünde, ülkelerin küresel ticaretle uğraşırken uymayı taahhüt ettikleri serbest piyasa sistemini çarpıtır. İhracatının maliyeti diğer ülkelerden yapılan ithalata oranla daha düşük olacaktır, ancak bunun nedeni kalite, arz-talep veya diğer tipik piyasa güçleri değildir. Bu da diğer ülkelerin küresel piyasada ürünlerini satmakta güçlük yaşayacağı anlamına gelir.

Bazı ülkeler para birimlerini zayıflatıp piyasa sistemini kontrol etmek istediler. Ekonomik gelişimini hızlandırmak için para birimlerinin değerini elinde tutan Çin de bu gruba dahil oldu. Uyguladığı politikalar Çin’e on milyonlarca insanı istihdam eden güçlü bir imalat sektörü oluşturmasına yardımcı oldu. Tabi bu durumun ABD imalat sektörünü olumsuz etkilediğini söylemekte de fayda var.

ABD Hazinesi, son günlerde “Çin’in, geçmişte bu tür araçların aktif kullanılmasına rağmen önemli döviz rezervlerini korurken para birimini düşürmek için somut adımlar attığını savunuyor. Hazine’ye göre bu eylemlerin içeriği ve Çin’in piyasa istikrarı gerekçesinin yetersizliği, Çin’in uluslararası ticarette haksız rekabet avantajı sağlamaya çalışması. Öte yandan, Çin’li yetkililerin Çin Yuanı Renminbi üzerinde geniş kontrole sahip oldukları ve kuru manipüle etme konusunda oldukça deneyimli oldukları da iddialar arasında yer alıyor. Hazine ayrıca, Çin’in 3 trilyon doların üzerinde olan dış rezervlerini kullanarak kasıtlı bir biçimde yuanı yıllardır zayıf tuttuğunu savunuyor. Başkan Trump, Çin malları için tarifeleri yükselttiği için, kur manipülasyonu da ticaret savaşında önemli rol oynuyor. Daha ucuz bir Çin para birimi, Pekin’in Amerikan tarifelerinin acısını telafi etmesine yardımcı olabilecek bir hamle.

ABD Hazine Bakanlığı yılda iki kez ülkelerin para birimlerini manipüle edip etmediklerini analiz eden bir rapor sunar ve bir ülkeyi manipülatör ilan etmeden önce çeşitli kriterlere bakar. 1988 yılında çıkan yasa kapsamındaki üç ana kriter; (1) ABD ile 20 milyar doların üzerinde dış ticaret fazlası verilmesi (2) Cari fazlanın GSYH'nin yüzde 3'ünden fazla olması (3) Devam eden tek taraflı döviz alımları ve bu alımların 12 aylık dönemde GSYH'nin yüzde 2'sini aşması.

Eğer herhangi bir ülke bu üç kriterden ikisini sağlarsa ABD Hazinesi o ülkeyi izleme listesine alır. Bir ülke izleme listesine girdiğinde en az gelecek iki raporda daha listede kalıyor. Ancak Hazine Haziran ayından itibaren sadece büyük ticari ortaklarını değil ABD ile ikili ticareti 40 milyar doların üzerinde olan tüm ülkeleri izleme kriteri kapsamına aldığını açıkladı. Ayrıca, yukarıda bahsettiğim ikinci maddede yer alan ‘Cari fazlanın GSYH'nin yüzde 3'ünden fazla olması’ kriterini de ‘yüzde 2’ye indirdi.

Mayıs ayındaki raporda Hazine Bakanlığı, Çin’in ABD ile olan ticaret fazlasının eşiği çok aştığını öne sürerek Çin’in uygulamalarını eleştirmiş; ancak manipülatör olup olmadığını belirleyen diğer kriterlere sahip olmadığını belirtmişti. Çin, 5 Ağustos Pazartesi günü Dolar/yuan kurunun 2008 küresel krizinden bu yana ilk kez 7’nin üzerine çıkmasına ve yuanın uzun bir süredir en düşük seviyesine ulaşmasına izin verdi. Bunun ardından Trump yönetimi, Çin'i ‘kur manipülatörü’ ilan etti.

Peki Çin’in para birimi üzerinde ne kadar kontrolü var? Modern kapitalist ekonomilerin çoğu, döviz kurlarının finansal piyasalardaki yatırımcıların değişkenliklerine göre “dalgalı” olmasına izin verir. Örneğin FED faiz oranlarını değiştirerek doları güçlü veya zayıf hale getirebilir. Çin Halk Cumhuriyeti ise hükümetin döviz kurunu kontrol ettiği “kontrollü” bir para birimi ve bankacılık sistemi sürdürmektedir. Yetkililer renminbi için günlük bir gösterge döviz kuru belirler, ancak yatırımcıların değeri belirli bir aralıkta yukarı veya aşağı itmelerine izin verirler. Ertesi günün döviz kurunu belirlemek amacı ile bu alım-satım faaliyetlerini kullanırlar.

Yazının başında manipülatör ilan edilmenin olası etkileri demiştik. Manipülatör ilan edilen ülkenin yurt dışı özel sermaye yatırım şirketine erişim yasağı gelir, ABD kamu tedarik zincirinin dışında bırakılır, yoğun IMF kontrolü getirilir ve ABD Başkanı iyileştirici faaliyet hakkından feragat edebilir1

Peki bu durumun dünya ekonomisine ne gibi etkileri olur bakacak olursak; daha ucuz bir renminbi Amerikan ihracatçılarının zarar görmesine ve Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu tarifelerin etkinliğini yitirmesine neden olur. Ucuz renminbi ayırca Avrupa, Japonya ve diğer ülkelerdeki ihracatçılara da zarar verir. Öte yandan ticaret ve yatırım akışını engellediği için Güney Kore ve Tayvan gibi benzer sektörlerde faaliyet gösteren ülkelerin de para birimlerini düşürmeleri için piyasa baskısı yaratabilir. Çin’in müdahaleyi keserek yuanın değerini düşürmesi ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimini daha da tırmandıracak gibi gözüküyor.

 

Kaynakça

1 https://www.bloomberght.com/abd-cin-i-neden-kur-manipulatoru-ilan-etti-2230193

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA