2000 Yılından Sonra Değişen Tehdit Değerlendirmesi ve ABD Yayılmacılığı
Soğuk savaşın sona ermesi ile birlikte 2000’li yılların başından itibaren stratejik tehdit algılamaları çok boyutlu ve değişken bir hale dönüşmüştür.
NATO yeni tehdit değerlendirmelerinde 2001 yılından itibaren TERÖRİZM’i bir numaralı tehdit olarak kabul etmiştir. Böylesine büyük bir tehdidin ne yazık ki bütün ülkeler tarafından kabul edilmiş bir tarifi dahi yoktur. Bu nedenle de neyin ne zaman terör olduğu problemini karşımıza getirmektedir. Terörün bütün ülkeler tarafından kabul edilmiş bir tanımının olmaması ciddi bir eksikliktir. 11 Eylül 2001’den sonra terörün ve güvenliğin küresel boyutu öne çıkmıştır. Terörün küresel boyutunun öne çıkması ile birlikte, terörle mücadelede küresel savaş stratejisi önem kazanmıştır. Bu strateji nedeni ile terörizmde küreselleşmeye yön veren ABD’nin çıkarlarına hizmet eden bir durum haline gelmiştir. Daha önceden terör ya da uluslararası terör kavramı kullanılırken 11 Eylül 2001’den sonra küresel kavramı kullanılmaya başlamıştır.
Terörizm endüstrisinden faydalanan EMPERYALİZM’in çıkarları için terör bir günde küreselleşmiştir. Bu nedenle de dünyada kasıtlı olarak gereğinden fazla gerginlik üretilmektedir.
Küresel dünyada bir kişi ya da bir ülke bir gecede terörist ilan edilebiliyor, küreselleşme bugün ABD’nin yayılmacılığına hizmet etmektedir. Bir ABD stratejisi olan yeni terörle mücadele efsanesi ABD’nin ulusal güvenlik stratejisidir. Bunun adı da ABD yayılmacılığıdır. Ya küreselci iradeden taraf olacaksın, ya da terörist damgası yiyip karşı taraf yani DÜŞMAN olacaksın. Bütün bunlar ABD’nin çıkarlarını korumak için hayata geçirilmiştir.
Küresel güç ABAD saldırılarına ve işgallerine meşruiyet kazandırmak için temel olarak iki yol kullanmaktadır:
* Birincisi: Demokrasi, insan hakları ve özgürlükler getirmek,
* İkincisi: Terörizm tehdididir. Bunda ’da İslam ülkeleri İslam coğrafyası ve buradaki dini ideolojiler teröre zemin oluşturmaktadır. Şeklindeki yalan tehdit değerlendirmesidir.
Küreselleşme demek aynılaştırma, benzerleştirme demektir. Ayrı hayat tarzlarını yok etmek, tek tipleştirme demektir. Bu gün ise küresel terör ABD’nin hegemonik gücüne karşı yapılmaktadır. 11 Eylül ile birlikte dünya yeni bir çağa girmiştir. Bunun adı da KÜRESEL terör çağıdır. Ancak Suriye krizi ile birlikte Rusya bu sürece ortak olmuş, Çin’inde yükselen güç olarak bu sürece ortak olmak hatta uzun vadede el koymak üzere ayağa kalktığını görüyoruz. Türkiye ulusal güvenliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için orta doğudaki küresel gelişmelere Irak ve Suriye’de müdahale etmiştir. Türkiye’nin Suriye’de teröre karşı başlattığı Barış Pınarı operasyonuna karşı ABD, AB ve Arap dünyasının yaygarasının sebebi budur.