Mithat IŞIK

Tüm Yazıları

ABD’de YPG Terör Örgütünün Lobicilik Faaliyeti

20 Temmuz 2021
h4 { font-size: 24px !important; } Print Friendly and PDF

Mayıs ayının başından itibaren PKK terör örgütünün Suriye kolu YPG terör örgütü ABD’de lobi çalışmalarına başladı. Lobi faaliyetleri için Cumhuriyetçilere yakın bir lobi şirketiyle anlaşma yaptı. Bu konuda Foreign Lobby Report’a bir haber çıktı. Böyle bir haberin çıkması da YPG’nin lobi faaliyetini doğrulamış oldu. PKK ve YPG adına ABD’de faaliyetlerine devam eden Nuri Mahmut ve Cumhuriyetçi lobici James Dorman’ın sahibi olduğu Jim Dornan Strategies isimli lobi firması 30 Nisan 2021’de geçerli olmak üzere bir anlaşma imzalamıştır. Dorman aynı zamanda bir kongre çalışanıdır. Dorman kendisine sunulan bir soru üzerine anlaşmanın detaylarını açıklamakta kaçınmıştır.

Lobi firması üzerinden terör örgütü YPG’ye sunulacak stratejik hizmetin amacı YPG terör örgütünün ABD nezdindeki meşruiyetinin artmasıdır. Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin askeri, lojistik, teknik ve mali desteğini alan YPG terör örgütü bu desteği daha da üst seviyeye çıkarmak arzusundadır. Lobi çalışmalarının amacı ABD’nin terör örgütüne sahada verdiği desteği politik düzeyde de sağlamaktır.

Yapılan anlaşma ile YPG terör örgütünün elemanlarına ABD’li siyasetçiler, sivil toplum kuruluşları, medya ve eğitim kuruluşları arasında iletişim sağlanacak, organize edilecek toplantılarda tarafların bir araya gelmesi sağlanacak. Lobi firması tarafından gerçekleştirilecek bu faaliyetler için firmaya terör örgütü YPG tarafından 7 bin dolar ödenecek.

Lobi firması ile yapılacak anlaşmanın bir diğer amacı da YPG terör örgütünün sözde temsilcilerinin Washington’a yaptığı ziyaretlerde ortaya çıkacak sorunlarını çözmektir. YPG terör örgütü daha önce de bu tür girişimlerde bulunmuş ancak Türkiye’nin girişimleri ile önlenmiştir.

Türkiye ABD’nin terör örgütü mensuplarına vize vermesini nota vererek önlemiştir. Donald Trump döneminde YPG’nin sözde yöneticisi Mazlum Kobani’nin ABD’ye girmesi durumunda kırmızı bültenle aranana bir kişi olduğu için yakalanarak Türkiye’ye iadesi talep edilmiştir. Türkiye 2005 yılında Mazlum Kobani hakkında yakalama kararı çıkarmış, 2008 yılında da İnterpol tarafından hakkında kırmızı bülten çıkarılmıştır. 196 ülkede geçerli olan kırmızı bülten ABD’nin de taraf olduğu suçluların iadesini esas alan bir uygulamadır.

ABD Özel Kuvvetler Komutanı Raymond Thomas, YPG terör örgütünün sözde yöneticilerinin Washington’a gelişlerinin önündeki engellerin kaldırılması için örgüte isim değiştirmesi yönünde tavsiyelerde bulunduğu da bilinmektedir.

Fransa ve ABD ortaklığında kurulan, New York merkezli bir grup olan JFK belli bir program kapsamında sistematik bir çalışma yürütüp Biden yönetiminin Kürtlerle ilgili siyaset ve kararlarının kendi menfaatlerine olacağını anlatmak yönünde çalışmalar yapacaklarını açıklamıştır. Lobi şirketinin yürüttüğü programda Cumhuriyetçi ve Demokrat partilerinin eski üyelerinden önemli isimler yer almaktadır. Bunlardan bazıları CIA eski başkanı ve ABD güçlerinin Ortadoğu sorumlusu David Petraeu, eski Florida valisi ve Cumhuriyetçi başkan adayı Jeb Bush, eski ABD temsilciler meclisi dış ilişkiler komitesi Howard Berman, kongrenin eski üyelerinden Mark Kirk program kapsamında öne çıkan isimlerdir. Terör örgütü PKK ve YPG’nin medya organları yayınladıkları haberlerde Biden’ı şimdiye kadarki en Kürt yanlısı başkan olarak nitelendirmekte ve yeni ABD yönetiminden umutlu oldukları mesajını vermektedirler.

Lobi grupları ABD’de karara alma süreçlerinde etkili olmakta ve hemen hemen her kesim tarafından yasama organı üzerinde bir güce sahip olmak adına kullanılmaktadır.

YPG terör örgütünün lobicilik faaliyetlerinin istenilen sonucu vermesi ise Biden yönetiminin nasıl bir tavır izleyeceğine bağlıdır. ABD’nin Suriye’de PKK/YPG’ye silah, teçhizat ve mühimmatın miktarı, nitelik ve özelliklerini dikkate aldığımızda ABD’nin PKK/YPG’yi uzun vadede Türkiye’ye karşı hibrit savaşa hazırladığını değerlendiriyorum. Türkiye’de siyasi ve askeri bürokratların dikkatli ve uyanık olmaları, Türkiye’nin kararlılığını gösteren hareket tarzlarını göstermeleri ve uygulamaları caydırıcı olacaktır.

Şu bir gerçek ki ABD ile Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Libya vs. gibi politikalarımız uyuşmuyor. Stratejik müttefiklik kâğıt üzerine yazılmış, kulağa hoş gelen birer aldatmaca sözlerdir. Bunu ABD’ye, NATO Genel Sekreteri’ne NATO’ya üye ülkelerin Başbakanlarına açık ve net bir şekilde söylemeliyiz. PKK/YPG terör örgütünü Suriye’de yok etmek için başta Rusya olmak üzere İran ile etkin iş birliği yapmak, PKK/YPG’ye karşı olan aşiretleri etkin bir şekilde desteklemek ana stratejimiz olmalıdır.

Tüm hakları SDE'ye aittir.
Yazılım & Tasarım OMEDYA