Trump 21 Aralık 2018 tarihinde ABD askerlerini Suriye’den çekecek DEAŞ yenilmiştir, artık Suriye’de kalmamıza gerek yok diye bir tweet attı. Tartışmalarda böylece başlamış oldu. ABD medyasının Dışişleri yetkililerine dayandırdığı haberde DİB’lığı tüm personelini 24 saat içinde, ABD askerlerinin ise 60 ile 100 gün içinde, Suriye’den çekileceğini iddia etti. Hemen arkasından Pentagon böyle bir konudan haberimiz yok DEAŞ henüz tamamen yenilmemiştir diye bir açıklama yaptı. ABD’nin Suriye sorumlusu Macgrul Centrom benzer açıklamalar yaptı. Aradan iki aya yakın bir zaman geçmesine rağmen ABD’nin Suriye’den çekilmediği aksine burada birlikte çalıştığı SDG güçlerine(PYD/PKK/YPG) lojistik destek vermeye devam etti.
ABD’nin Suriye stratejisinde öteden beri yaşanan gelgitlerinin çekilme sürecinde de yaşanacağını söylemek mümkün. Trump DEAŞ’a karşı zafer kazandık çekileceğiz kararını verdikten sonra oluşan tepkileri yumuşatmak için değişik manevralar yapmaya başladı. Çekilmenin Suriye’yi tamamen terk etmek anlamına gelmeyeceğini güçlerimizi Irak’a çekeceğiz müttefiklerimizi SDG (PYD/PKK/YPG) yüzüstü bırakmayacağız gibi bahaneler ileri sürmeye başladı. Bu söylem Ankara ile Washington’un önündeki en büyük risklerden birisi olarak öne çıktı.
Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden senatör Lindeys Graham, senatodaki bir oturumda ağır eleştirilerle Trump’a yüklendi. DEAŞ’ın Münbiç’teki bombalı saldırıyı üslenmesini Trump’ın çekilme kararından cesaret almasına bağladı. Patlamanın olduğu restorantta kendisinin de geçmişte yemek yediğini ifade etti. Centcom yaptığı açıklamada Münbiç’teki patlamada 2 ABD askeri, 1 Savunma Bakanlığı sivil personelinin, 1 sözleşmeli personelin öldüğünü ve 3 ABD askerinin yaralandığını açıkladı. Bir kısım ABD’li diplomatlar çekilme kararının Rusya’nın Suriye’deki ağırlığının artacağını savunmaya başladı. Demokratlar Trump’ın sonuçlarını düşünmeden bu kararı aldığını ifade ettiler. Cumhuriyetçiler olası jeopolitik sonuçlardan duydukları kaygıları dile getirdiler. ABD Senatosunun dış ilişkiler başkanı Bob Coker kararın Cumhuriyetçileri üzdüğünü, çekilmenin sonucu sahadaki ortakları SDG(PKK/PYD/YPG) Türkiye ve Suriye’nin eline bırakacağını söyledi. Çekilmeye Fransa’da karşı çıkıyor çünkü Suriye’de sınırlı sayıda özel kuvvetleri var ve bunlar yalnız kalacak. İngiltere, savunma bakan yardımcısı Tobias Elwood Trump’ın çekilme kararına kesinlikle katılmıyorum dedi.
Eski Belçika Başkanı Guy Verhofstadt çekilme kararını Türkiye, Rusya ve Suriye rejimi için zafer olarak niteledi. Ayrıca kararın Avrupa’yı tehlikelere açık hale getireceğini de söyledi. İsrail başbakanı Netenyahu yayınladığı açıklamada İsrail’in ABD kararı üzerinde çalışacağını ve her koşulda kendi güvenliğini sağlamaya devam edeceğini belirtti. Bütün bu tepkilerden sonra Trump’ın kararında direnmesi biraz zaman alacak gibi görünüyor. Aslında Trump’ın esas odak noktası Asya Pasifik’e kaydırmak istiyor. Çekilmenin önündeki en büyük engel Pentagon, Centcom, bir kısım Cumhuriyetçi ve Demokratik senatörler, Fransa, İngiltere ve İsrail. ABD’nin çekilme kararını geciktirmesi karşısında Ankara söz verildi bekliyoruz açıklamasını yapıyor. ABD’nin çekilmesini geciktiren en önemli sorun PYD/YPG/PKK’nın güvenliğinin nasıl sağlanacağı nitekim Mart’ta görevi devralacak Centcom komutanı Joseph Votel gazetecilerle sohbet ediyor. Suriye’den çekilirken DEAŞ’a karşı mücadele ettiğiniz Kürt savaşçıların güvenliğini nasıl sağlayacaksınız diye bir soruya şöyle cevap veriyor: Şu anda tam da bu konuyu halletmek bizimle birlikte savaşan PYD/PKK/YPG’nin güvenliğini sağlamak, askeri ve diplomatik seviyede devam eden tüm plan ve çabalarımızın kilit noktasını oluşturuyor, şeklinde cevap veriyor. Çekilmedeki gecikmenin gerçek nedeni budur.
Bana göre, YPG/PKK’nın çekilme sonunda güvenliğinin sağlanması garantiye alınırsa çekilme 24 saatte tamamlanır. Bu konuda ikna edilmesi gereken tek bir ülke var o da Türkiye. ABD Türkiye’ye yönelik olası terör tehdidini önlemeyi nasıl sağlayacak. Bu konuda, Türkiye ile gerek askeri gerekse sivil bürokratlarla devamlı temas halinde. Türkiye’nin isteği;
- Suriye’den Türkiye’ye bir tehdidin gelmemesi
- Türkiye’de bulunan Suriyeli mültecilerin evlerine dönmesi
- Oluşturulacak güvenli bölgenin sorumluluğunun Türkiye’de olması
- Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması
- YPG/PYD/PKK’ya verilen silahların geri alınması
Çekilme konusunda ABD henüz bir takvim belirlemiş durumda değil. Oyalama taktikleri uyguluyor. Bunun örneğini Münbiç’te yaşadık. ABD Ekim’de Münbiç’ten çekilecekti henüz çekilmedi. ABD’nin oyalama taktikleri karşısında Türkiye’nin yapacağı ilk hareket tarzı bir gecede terk ettiğimiz Suriye’deki toprağımız olan Süleyman Şah türbesinin bulunduğu yere yine bir gece ansızın türbeyi götürüp koymak ve bu bölgeyi kontrol altına almak. Türkiye ile Suriye’deki toprağımız arasında güvenli bir koridor oluşturmak ve kararlılığımızı göstermektir. Perşembe günü 14 Şubat 2019 Astana’da Putin, Erdoğan, Ruhani görüşmesinden çıkan sonuç ABD’nin Suriye’de izleyeceği pozisyonları yeniden gözden geçirmesine neden olacaktır.