Trump'ın ikinci döneminde dünyanın geleceği kadar ABD'deki müesses nizam ya da ABD'nin derin devlet yapılanması ne olacak? Kim başkan seçilirse seçilsin ABD'yi derin devlet idare eder deniliyor. ABD'yi idare eden derin devletin üç ayaklı bir güç olduğu söylenir. Bu güçler şunlardır:
-Pentagon
-İstihbarat-CIA
-Siyonist ve evanjelist sermaye
Seçim meydanlarında ‘dünyadaki savaşları bitireceğim’ diyerek Başkan olan Trump, ABD derin devletini bitirebilecek mi? Trump'ın ABD derin devletini bitirebilmesi için Dışişleri, savunma bürokrasisi, istihbarat servisleri ve diğer bütün kurumları elden geçirmesi gerekir. Birlikte çalışacağı ekibine baktığımızda Trump'ın bu konuda kararlı olduğunu görüyoruz. Trump söylemlerinde önceliğinin ABD olacağını ifade ediyor. Trump adaylık süresince bunları seçmenlerine söyledi. ABD halkının çoğunluğu bu söylemleri onaylayarak Trump'ı başkan seçti.
Trump'ın Başkanlığının ilk döneminde bazı politikaları mahkemeler, çoğu zaman da bürokrasi tarafından engellendi. Hatta Trump'ın söylediğinin tam tersini yapan bürokratlar da oldu. Trump'ın dünyanın birçok ülkesinde dönen onlarca olaya yetişmesi askeri ve siyasi olayları takip etmesi mümkün değil. Bu nedenle başkanın söylediklerinin yapılması ve doğru bilgilendirilmesi için kendisine sadakatle bağlı sivil ve askeri bürokratlara ihtiyacı var. Trump'ın ilk başkanlığı döneminde pek çok konuda kazandığı deneyimleri var. Bu deneyimleri Trump için önemli bir avantaj. ABD'de görünürde iki partili bir sistem var ancak genel kanı Pentagon, generaller, CIA ne derse Başkan onu yapar.
Trump derin devlete deyim yerindeyse savaş açmış durumda. Bunu da ABD halkı ve bütün dünya insanlığı adına yapacağını söylüyor. ABD derin devletinin ABD'nin başını belaya sokacağını, dünyayı nükleer bir savaşa sürükleyeceğini de söylüyor.
Biden’ın gider ayak ABD'nin Ukrayna'ya verdiği uzun menzilli füzelere kullanma izni vermesini ve devamında da İngiltere'nin de verdiği Storm Shadow Füzeleri’nin kullanımı için Ukrayna’ya izin vermesini Putin’i tahrik etmek için verilen kararlar olarak değerlendirmek doğru olacaktır. Bütün bu gelişmeleri Amerika-Amerika'ya karşı diyeceğimiz bir gerçeğin ifadesi olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Trump'ın Başkanlığı döneminde yapacağı en doğru hareket Türkiye'nin dostluğuna ve müttefikliğine güvenmek olmalıdır. Türkiye'nin, Türk milletinin gücü başka ülkelerle kıyaslanmamalıdır. Türkiye'nin gücünü başka ülkelerle kıyaslamak büyük bir gaflet ve hata olacaktır.