Türkiye Suriye sınırında 460 km genişlikte 32-40 km derinlikte bir hattı kapsayacak bölge için GÜVENLİ BÖLGE istiyor. RAKKA ve HASEKE'nin kuzeyindeki yerleşim yerlerini kapsayan bölge Aynisa’nın kuzeyi, Aynelarab (Kobani), Tel Abyad, Resulayn, Disabiye, Kamışlı, Malikiye’den Dicle Nehrine ulaşan bölgeyi kapsıyor. Türkiye güvenli bölge konusunu 2013 yılında gündeme getirdi. Türkiye güvenli bölge planından bağımsız olarak Mümbiç'ten PKK/YPG'nin tümü ile çıkarılmasını istiyor. Mümbiç, ABD'nin uygulamak istediği 20 millik güvenli bölgenin dışında kalıyor. Türkiye, Mümbiç hariç ABD'nin 20 millik güvenli bölge isteğine olumlu bakıyor.
ABD, Mümbiç'ten PKK/PYD'nin çekileceğine dair Türkiye'ye söz vermişti. Ancak şu ana kadar, ABD verdiği sözü yerine getiremedi. Aslında uluslararası hukuk terminolojisinde güvenli bölge diye bir kavram yok. Var olan "TAMPON BÖLGE" ancak Türkiye'nin isteği TAMPON BÖLGE değil, TAMPON BÖLGE ile GÜVENLİ BÖLGE içerik olarak birbirlerinden çok farklıdır.
TAMPON BÖLGE, yoğun askeri yığınaklarla sınır güvenliği benzeri korumanın sağlanmasıdır. Bunu en uzun süredir uygulayan ülke, Gazze sınırında İSRAİL devletidir.
GÜVENLİ BÖLGE, her türlü güvenlik önlemlerinin sağlanmış olduğu bir alandır. Belli olan bu alanın, olası tehdit ve terör saldırılarından arındırılması amaç edilir. Bu amaç hâsıl olursa gerçek anlamda güvenli bölgeden bahsedebiliriz. AZEZ-CERABLUS-EL BAB-AFRİN, şu anda gerçek anlamda güvenli bir alandır. Bölgede yaşayan insanların hemen hemen tamamı evlerine yurtlarına dönmüştür. Hastaneleri, okulları, PTT'leri, bankaları Türkiye tarafından onarılarak hizmete açılmış ve bu bölgede sosyal yaşam normale dönmüştür.
Türkiye'nin diğer emperyalist ülkeler gibi Suriye'nin topraklarında ve zenginliklerinde gözü yoktur. Türkiye için sorun, Suriye topraklarında barınan ve bu toprakları kullanan DEAŞ, PKK/YPG ve diğer terör örgütleridir. Suriye'de acı ve gözyaşını dindirmek için kim, hangi ülke, samimi olarak varsa, o Türkiye'nin müttefikidir. Türkiye'nin düşündüğü güvenli bölge ile ABD'nin telaffuz ettiği bölge aynı anlama gelmiyor. ABD, PKK/YPG aşkından vazgeçmediği sürece uzlaşma olmayacaktır.
Türkiye'nin gündeme getirdiği güvenli bölge Suriye'deki çatışmalardan kaçan sivil nüfusun can güvenliğinin sağlanacağı, uygun yaşam şartlarının oluşturulacağı bir bölgeyi kapsıyor. Türkiye, güvenli bölgeyi, savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin de arzu etmeleri halinde, yerleşeceği bir bölge olarak tasarlıyor.
Güveneli bölge oluşturulmadığı takdirde, savaş sona erse bile, Suriye halkının korunma, iş ve sosyal hizmetlerden mahrum kalması nedeni ile başta Türkiye olmak üzere, AVRUPA ülkelerine göçe devam etmelerine kesin gözü ile bakmak gerekir. Bu durum Türkiye kadar Avrupa'yı da etkileyecektir.
TÜRKİYE'NİN VAZGEÇİLMEZLERİ:
* Güvenli bölge terörden arındırılmış bölge olacak, TSK ve ÖSO tarafından kontrol edilecek, PKK/YPG/SDG bu bölgede bulunmayacak.
* PKK/YPG ve SDG, DEAŞ saflarında yer almamış gruplardan ve yörede yaşayan insanlardan oluşan iç güvenlik istikrar gücü kurulacak.
* Güvenli bölgede konuşlandırılacak TSK birlikleri sınır hattına yerleştirilecek 40 km menzilli fırtına obüsleri ile desteklenecek.
* TSK ve ÖSO, hem gözlem gücü görevi icra edecek, hem de ateş gücü olacak.
* Güvenli bölgeye bir saldırı olursa, ya da bir tehdit tespit edilirse, TÜRK HAVA KUVVETLERİ devreye girecek, karadan ise Zırhlı Birlikler ve ÖSO müdahale edecek.
* Bölgede komuta yetkisi, TSK'lerinde olacak, PKK/YPG/SDG'ye yapılacak her türlü lojistik destek yolları ve geçiş yerleri, TSK-ÖSO tarafından kontrol altına alınacak.
* Bölgede yaşan ve evlerine dönecek Suriyeliler için, güvenli bir ortam oluşturulması esas amaç olacak.