Kıbrıs sorunu uluslararası sistemde etkisini Doğu Akdeniz’de güç dengesi içinde daha fazla hissettirmeye başlamıştır. Küresel ve bölgesel güçler çıkar içgüdüsü ile Kıbrıs sorununa taraf olmuşlardır. Kıbrıs bir yandan Türk-Yunan sorunu olarak görülürken, öte yandan uluslararası güçler tarafından bir çıkar mücadelesi olarak da görülmektedir.
Kıbrıs Avrupa Birliği’nin Akdeniz’e kıyısı olan ülkeleri ile yakın ve Ortadoğu sisteminin kesiştiği noktada yer almaktadır. Doğu Akdeniz tarihsel öneme haiz bir bölgedir. 21. yüzyılda dünya ticaret merkezi olma özelliğini korumaktadır. Bölgeden yapılan petrol sevkiyatı birçok devletin enerji ihtiyacını karşılaması bakımından yaşamsal öneme sahiptir. Bu özelliğe ek olarak bölgede doğalgaz ve petrol yataklarının bulunması, Doğu Akdeniz’i bir satranç tahtası hâline getirmiştir.
Doğu Akdeniz bölgesinde Türkiye, Yunanistan, Mısır, Suriye, İsrail, Lübnan, Ürdün, Filistin, KKTC, GKRY bulunmaktadır. ABD Türkiye’yi zora sokmak için GKRY stratejik ortak, İsrail’i esas ortak olarak ve Yunanistan’ı da Doğu Akdeniz’in istikrarı için kilit ülke olarak gördüğünü söylüyor. ABD’nin kurguladığı ve desteklediği bu cepheye Fransa ve Mısır da katılmıştır.
Doğu Akdeniz artık birinci öncelikli tehdit durumuna gelmiştir. ABD Türkiye’yi ve KKTC’yi Doğu Akdeniz’de dışlamak, yalnızlaştırmak ve yasal haklarını gasp etmek peşindedir. ABD’nin Türkiye’ye rağmen Yunanistan ve GKRY’yi stratejik müttefik olarak görmesi, GKRY’yi NATO’ya ısındırması ve GKRY’de deniz ve hava üsleri kurması muhtemeldir. Türkiye’nin bugüne kadar elliden fazla olan Kıbrıs görüşmelerinden bir sonuç alınamayacağını anlamak lazımdır. Yunanlılar ve Rumların niyeti anlaşmak değildir. Onların kafasında hala adada Türkleri bir azınlık olarak görmek vardır. Türkiye artık bir çözümün olmayacağını beyan etmeli ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni, Kıbrıs Türk Devleti olarak ilan etmelidir. Çünkü Rum tarafı devamlı olarak Kıbrıs Devleti-Kıbrıs Adası diyor. Güney Kıbrıs adını kullanmıyor. Biz de Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ismini kullanalım. Kimse tanımasa da biz tanıyalım. Uluslararası ilişkilerde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diyelim. Kıbrıs’ta bir an önce deniz ve hava üsleri kuralım. Fransa kuruyor. İngiltere’nin üsleri var ve bu üsleri sürekli takviye ediyor. ABD İngiliz üslerini istediği gibi kullanmasına rağmen, ABD de üsler kurma girişiminde. Kuracağımız deniz ve hava üsleri donanmanın lojistik ve diğer ihtiyaçları açısından çok önemlidir. Bu üslerin varlığı KKTC için bir güven ve emniyettir. Kuracağımız bu üsler ve kararlılığımız Doğu Akdeniz’de oluşan cepheye karşı bir caydırıcılıktır. Türkiye KKTC’yi de S-400’lerin korumasına almalıdır. Türkiye bu adımları atmaz ise Doğu Akdeniz ABD’nin, NATO’nun ve Yunanistan’ın bir gölü olacak. Türkiye’nin bölgedeki hâkimiyeti azalacaktır. 20 Temmuz 2019 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 45. yılı herkese kutlu olsun.