Suriye iç çatışmalarının başlaması ile birlikte bölgede ajanlar savaşı da her geçen gün artarak devam etmiştir. Dera’da öğle namazından sonra yürüyüş yapmak isteyen halkın üzerine rejim güçleri tarafından ateş açılmış; ancak daha sonra ölen insanların üzerinde yapılan incelemeler de bu insanların çoğunun tek mermi ile ve keskin nişancılar tarafından öldürülmüş oldukları anlaşılmıştı. Aynı dönemde, Suriye gizli servisi El Muhaberat’ın Hatay’dan Türkiye’ye girdiği ve casusluk operasyonu yapmak istediği ve bunların bir kısmını gerçekleştirirken bir kısmının da önlendiği bilinmektedir. Ankara ve Şam arasında ilişkiler gerginliğini korurken Suriye gizli servisi El Muhaberat, Türkiye’yi hedef alan casusluk faaliyetlerini de arttırmak için daima fırsat kollamıştır.
Suriyeli sığınmacıların Türkiye’ye akın etmesi Suriye gizli servisinin çalışmalarını Türkiye’ye yoğunlaştırmasına neden olmuştur. El Muhaberat enerjisini Türkiye’de eylem yapmak için harcamak yerine Suriye içerisine yönelmiş olsaydı ülkesi için daha faydalı olurdu. El Muhaberat kendi ülkesinde cirit atan CİA, MOSAD, MI6, FBI, Fransa ve Suudi Arabistan gizli servislerinin neler yaptıklarına ve neler yapmak istediklerine enerjisini harcasaydı ülkesi için daha faydalı bir iş başarmış olabilecekti. El Muhaberat için Türkiye’deki muhalifleri kaçırmak öncelikli hedef olarak seçilmişti. Böylece, El Muhaberat baştan stratejik bir hata yapmıştı.
Münbiç’teki saldırıyı kim yapmıştı?, DEAŞ neden bu saldıyı hemen üstlendi? Oysaki ABD’nin Suriye’den çekilmesi DEAŞ üzerindeki baskıyı azaltacak ve böylece DEAŞ’ın Suriye’deki etki ve ilgi sahaları daha da artacaktı. DEAŞ zaten Suriye’de var olduğunu göstermek için neden böyle bir eylem yapsın? Böyle bir eylem ABD’nin Suriye’de kalması için bahane oluşturabileceğinden DEAŞ’ın işine gelmeyecektir. Bu eylem ilgili olarak bölgede cirit atan MOSAD, MI6, FBI, CENTCOM, PENTEGON, bölgede bulunan özel güvenlik şirketleri, her fırsatta Suriye’den çekilmeyeceğini söyleyen Fransa, Suudi Arabistan gizli servisleri gibi birçok şüpheliler var. Hatta böyle bir eylemi YPG/PKK terör örgütünün de yapma olasılığı söz konusudur. YPG/PKK, ABD bölgeden çekilince başına nelerin geleceğini gayet iyi bilmektedir.
Trump’a rağmen yukarıda saydığımız örgütler bir komplo tezgahlamış olabilirler. Özellikle CIA, MOSAD ya da CENTCOM da yapmış olabilir. Ortadoğu’daki muhtemel gelişmeler içerisinde DEAŞ bir kısım ülkelerin servisleri tarafından kullanılmış olabilir. Öncelikle CIA ve MOSAD kullanmış olabilir.
Bölgede DEAŞ’ın alan hakimiyeti kalmadı. Ancak muhtemelen uyuyan hücreleri kullanmış olabilir. Bölgede Rusya, ABD, İsrail, Fransa, İran, İngiltere gibi siyasi ve stratejik hedefleri çatışan birçok ülkenin gizli servisleri var. HTŞ, DAEŞ, YPG/PKK ve diğer terör örgütleri bu servisler tarafından kullanılmış olabilirler. Bölgede ajanlar savaşı bu kaotik ortamda artarak devam edecektir. Çünkü herkes elini güçlendirmek, masada güçlü olmak istemektedir. Ajanlar her zaman rollerini oynamaya devam edeceklerdir.
İstihbarat örgütleri Türkiye’nin dikkatini çekmek ve enerjisini yurt içinde harcaması için Türkiye içerisinde eylem yapmak isteyebilirler. Bu nedenle, sınır güvenliğini arttırıp yurt içerisinde istihbarat faaliyetlerimizi en üst seviyeye çıkarmayı başarabilmeliyiz.