Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Suriye, Suriye Halkınındır

Mithat IŞIK
05 Aralık 2024 16:40
A-
A+

Çatışmasızlık bölgesi olan İdlib'i Rusya ve rejim güçleri havadan uçaklarla, karadan topçu ve roket atışları ile sürekli olarak ateş altına aldılar. İdilip’te zor şartlarda hayatta kalmaya çalışan yaklaşık 4 milyon insan yaşıyor. Bu insanlar rejimin, Hizbullah'ın, Haşdi Şabi’nin, PKK/YPG'nin ve Rusya'nın baskı ve katliamları nedeniyle evlerini, topraklarını terk ederek Halep’ten, Hama’dan, Humus’tan, Dera’dan, Suriye’nin değişik bölgelerinden göç ederek İdlib’e sığındılar. Çoğunluğu derme çatma barakalarda, çadırlarda zor şartlarda yaşıyorlardı. Rejimin ve Rusya’nın baskılarından kurtulmanın tek yolu vardı. Yaşam alanlarını genişletmek. Bu nedenle HTŞ ve bileşenleri baskın şeklinde bir harekatla M4, M5 karayolunu ele geçirerek İdlib’in tamamını kontrol altına aldılar. Devamında Halep istikametinde harekatlarını genişleterek kısa sürede Halep'in büyük bir kısmını kontrol altına aldılar.

Muhalif güçlerin Halep şehrine girişi halk tarafından sevinçle karşılandı. Halep'i kaybeden rejim güçleri Hama istikametinde dağılmış biçimde çekildiler. Muhalif Güçler harekatını güneye doğru genişlettikçe rejimle terör örgütlerinin baskılarından bıkıp usanmış olan halk, muhalif güçlere büyük destek verdi. Halep'te yaşayan halk, birçok aşiret ve 13 yıl önce yapılan katliamlara tanık olan yüzlerce genç, muhalif güçlere katıldı. Muhalif güçler bölge halkı tarafından Kurtuluş Ordusu olarak kabul edilerek büyük destek gördü. Evlerini terk eden yüzlerce insan göç ettikleri bölgelerden evlerine dönmeye başladı. Muhalif güçlerin başarısı kontrol ettikleri bölgelerdeki halkın desteğinin devamına bağlıdır. Bu nedenle halkın malına, namusuna, canına zarar verilmemelidir. Kurallara uymayanları bünyesinde barındırmamalıdır. Bunlara gerekli cezai işlemleri uygulamalıdır. Halkın desteğini alan bir hareket karşısında hiçbir güç duramaz.

Rejim; Haşdi Şabi, Hizbullah, PKK/YPG gibi güçlerle işbirliği yapabilir. Suriye'deki durumun sebebi olarak başta halkına zulüm yapan Esed, Rusya, İran, ABD, İngiltere, Fransa olmak üzere pek çok AB ülkesini sayabiliriz. İran yönetimi gerek Irak gerekse Suriye'de terörle mücadelede Türkiye ile samimi olarak işbirliği yapmadı. PKK/YPG ile açık ve örtülü olarak kendisi ve desteklediği Haşdi Şabi güçleri vasıtasıyla işbirliği yaptı. Sincar'a PKK/YPG'nin yerleşmesine Haşdi Şabi üzerinden destek verdi.

Rusya, ABD, Fransa, İngiltere vs. gibi ülkeler bölge dışı ülkelerdir ve amaçları bellidir; Suriye başta olmak üzere Ortadoğu'da çatışma ve huzursuz bir ortam yaratmak. İran ve Rusya Astana sürecinin uygulanmasında da samimi olmadılar. Türkiye'nin çabalarına rağmen Esed görüşmeyi kabul etmedi. Türk askerinin Suriye'den çekilmesi gibi Türkiye'nin kabul etmesi imkansız olan şartları öne sürdü. Halkına zulmetmeye de devam etti. Türkiye en yetkili ağızlardan Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunduğunu ifade etti. Türkiye'den başka hiçbir ülke samimi olarak Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunmadı. Türkiye ile samimi olarak işbirliği yapması gereken Esed hala boşalttığı bölgeleri PKK/YPG'ye teslim ediyor.

Suriye muhalefeti Suriye'nin işgalden kurtarılması, terörden temizlenmesi için Suriye Kurtuluş Ordusu ismi altında birleşmelidir. Halkın desteğini kazanmaya devam etmelidir. Suriye muhalefetinin bütün bileşenlerinin yer alacağı geçici bir yönetim oluşturulmalıdır. Ülkede huzur ve güvenliği sağlamalıdır. Suriye'den göç eden Suriye vatandaşlarının güven içerisinde ülkelerine, evlerine dönmelerini sağlamalıdır. Makul bir süre sonra serbest seçimlere gitmelidir. Türkiye ile ortak menfaatler çerçevesinde samimi bir işbirliği yapmalıdır. Bütün tarafları tatmin edecek ve gerilimi düşürecek bir dengenin bulunması önemlidir.

Suriye'de uzun bir süre daha siyasi çözüm olasılığı zor görünüyor. Göçmenlerin dönüşü için Halep'in güvenliği çok önemlidir. Halep Suriye'nin ekonomi ve sanayi merkezidir. Suriye'deki durum gelişen konjonktürle çok ilgilidir. Başta ABD olmak üzere yabancı güçlerin bölgeden çekilmesi, ABD'nin PKK/YPG'ye verdiği destekten vazgeçmesi Suriye'deki normalleşmeyi olumlu yönde etkileyecektir.

Esed aklını başına alıp gerçekten ülkesinin toprak bütünlüğünü düşünüyorsa, halkının tamamını kucaklamak istiyorsa, ülkesinin üniter yapısını korumak istiyorsa Türkiye'nin çağrılarına kulak vermelidir ve Türkiye ile kayıtsız şartsız işbirliği yapmalıdır. Esed ve muhalif güçler için çözümün adresi Türkiye'dir.