Türkiye Suriye'de oynanmak istenen oyunun her geçen gün ülkemiz aleyhine geliştiğini değerlendirerek, 26 Ağustos 2016 tarihinde Fırat Kalkanı Harekatı'nı icra ederek kısa bir süre içerisinde Cerablus ve El Bab’ı kontrol altına aldı. Bu bölgelerdeki IŞİD ve YPG terör varlığına son verdi. Terör koridoruna vurduğu kalkanla YPG ve IŞİD varlığını sonlandırdı. Bu harekatlar PYD/YPG’nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturduğu kantonların arasına bir hançer gibi girdi. Bu bölgede 2550 kilometre kare alanı terörden temizleyerek güvenli bir bölge oluşturdu. Cerablus ve El Bab bugün Suriye'nin en güvenli bölgesini oluşturmaktadır. Türkiye'nin kontrolünde olan bölgede hayat normale dönmüştür. İnsanlar güven içerisinde yaşamlarına devam ediyorlar. Türkiye Mümbiç’in de terör örgütü PKK/YPG'den temizlenmesi için ABD ile müzakereler yürüterek diplomatik girişimlerde bulundu. Ancak ABD söz vermesine rağmen Mümbiç'ten PKK/YPG’yi temizlemedi, dahası bölgeden çekilirken Mümbiç'i söz vermesine rağmen NATO müttefiki Türkiye'ye teslim etmedi.Küresel boyutta mücadele ettiği Rusya'ya teslim etti. ABD'nin amacı PYD/YPG’nin Suriye'nin kuzeyinde varlığını devam ettirmektir.
Rusya da PYD/YPG’nin Suriye'de varlığının devamını istiyor ve Şam yönetiminin şemsiyesi altında kalmasını arzu ediyordu. ABD, PYD/YPG’nin Suriye'nin kuzeyinde özerk bir yapıya sahip olmasını istiyor. Bu nedenle terör örgütünü açıktan silahlandırıyor. Terör örgütü, Şam yönetimi ile akaryakıt, doğalgaz, tahıl ticareti yaparak milyonlarca dolar para kazanıyor. Bölgede çoğunluğu oluşturan Araplara karşı baskı uyguluyor, çocuklarını kaçırıyor zorla silah veriyor. Halk PKK/YPG’nin baskılarından çok rahatsız oluyor. ABD halkın bu rahatsızlığını önlemek için yeterli tedbir almıyor. Amacı PKK/YPG’nin Rusların kontrolüne girmesini önlemek. Rusya ise PKK/YPG’ye ABD gibi silah ve malzeme vermiyor ama PKK/YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Aynı zamanda rejim ile PKK/YPG’nin görüşmesine aracılık ediyor. Rejimin terör örgütüne siyasi ve kültürel ayrıcalıklar tanımasını sağlayarak ortak bir noktada buluşturmak istiyor. Ruslar üzerinde çalıştıkları anayasa taslağında PKK/YPG’ye kültürel özerklik adı altında sınırlı bir özerklik verilmesini savunuyor. Rusya, Türkiye ve İran'ın katıldığı Astana toplantısında bu isteğini gündeme getirmişti. Rusya siyasi çözümle ilgili kendi yöntemleri ile hareket ediyor. Astana ve Cenevre'de verdiği sözlere sadık kalmıyor. PKK ve YPG sempatik görünmeye çalışıyor. Terör örgütü, Rusya'nın rejim ile olan ilişkisini bildiği için Rusya ile ilişkisini sorunsuz devam ettirmek istiyor. Suriye’de özerklik almak için en önemli ülkenin Rusya olduğunu görüyor. Rusya ile ilişkisini geliştirmek Suriye'de geleceğini garantiye almaya ve fırsata çevirmeye çalışıyor. ABD'nin desteğini alan PKK/YPG özerkliğin kendisi için kırmızı çizgi olduğunu beyan ediyor. ABD bugüne kadar terör örgütü PKK/YPG’yi kendisinin kara gücü olarak görüyor ve kullanıyor. Bu nedenle Pentagon 2021 mali yılı için 200 milyon dolar askeri yardım yapılmasını talep etti ve bu talep kabul edildi. ABD'den destek alan terör örgütü, rejim ile tam bir uzlaşı sağlayamıyor. Rusya da terör örgütünün ABD'nin kontrolüne geçmesini önlemek için örgütle iletişimini devam ettiriyor. Türkiye ise terör örgütünün imha edilmesini, Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasını istiyor. Bu duruşunda kararlı olduğunu en yetkili ağızlardan tüm taraflara söylüyor. Bu kararlılığını göstermek için Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatlarını yaptı.
Sorun ABD ve Rusya'nın PKK/YPG’ye şirin gözükme hevesleri nedeni ile çözülemiyor. Her iki ülke de PKK/YPG’yi kontrollerinde tutmak için çeşitli vaatlerde bulunuyorlar. ABD Suriye politikasının Türkiye ve Rusya’ya rağmen başarılı olamayacağını biliyor. Bu nedenle Biden yönetimi Suriye'de PKK'ya destek vermek yerine Türkiye ile işbirliği yapmanın, Suriye'de sorunun çözümüne katkı sağlayacağını değerlendirmelidir. ABD Türkiye ile 950 kilometre sınırı olan Suriye'de terör örgütüne ne zamana kadar destek verecek ve ne kazanacak? Suriye ABD için hiçbir zaman ulusal güvenlik sorunu olmamıştır ve olmayacaktır ancak Türkiye için farklıdır ve ciddi bir güvenlik sorunudur. Suriye'de DEAŞ terör örgütüne karşı en ciddi ve etkili mücadeleyi Türkiye yapmıştır. PKK/YPG ABD'den destek aldığı sürece özellikle Suriye'de Araplarla gerginlik ve çatışma artacaktır. PKK/YPG Suriye'de Türkiye'nin kontrol ettiği bölgelerde bombalı saldırılar düzenleyerek halkın huzur ve güvenini bozuyor. Halkın huzurunun bozulması ABD ve terör örgütlerine karşı bölgede kin ve nefret duygularının artmasına sebep oluyor. ABD için doğru olan PKK/YPG ile ilişkisini kesmesidir. Türkiye ile yapacağı işbirliği gerek Ortadoğu'da gerekse Balkanlar'da ve Kafkaslar’da ABD'nin faydasına olacaktır. Bölgeye huzur, ABD'nin terör örgütü PKK’ya verdiği desteği kesmesi ve Türkiye ile işbirliği yapması ile gelecektir. ABD için doğru olan bölgeden çekilmesidir. Suriye'de Rusya'nın ve ABD'nin PKK/YPG’yi kullanarak oynamak istedikleri oyunun farkında olan ve bu oyunu bozacak güçlü bir Türkiye var. ABD Suriye'de Türkiye'nin ulusal çıkarlarını kabul etmelidir.