Türkiye ve Dünyanın içinde bulunduğu durum uluslararası sisteme ve Türkiye’ye etkileri

21.yüzyılda insanlık daha önce yaşamadığı kadar terör olaylarına hedef olarak yaşamak durumunda kalmıştır. Bütün dünyada artan terör olayları ve buna paralel olarak artan silahlanma ve güvenlik harcamaları, insanların hem refah seviyesini etkileyecek hem de seyahat hürriyetini kısıtlayacak bir ekonomik etki yapmıştır. Devletler elde ettikleri ve elde etmeyi arzu ettiklerinin çatışması halindedirler.

Terör günümüzde bütün dünyayı tehdit eden en büyük tehlike olmasına rağmen, bugün dahi bütün ülkelerin kabul edeceği bir terör tanımı yapılamamıştır. Öyle ki bir ülkenin terörist dediğine diğer bir ülke özgürlük savaşçısı diyebilmektedir. Bugün terörün yüz iki değişik tanımı yapılabilmektedir.

Terörizm günümüzde tedavisi olmayan bulaşıcı hastalık haline gelmiştir. Bugün uluslararası camiada en büyük harcama silahlanmaya ve terörle mücadeleye yapılmaktadır. Buna rağmen terörizm ortak bir tarifinin dahi yapılamamış olması uluslararası camianın ayıbı ve günahı olarak görülmelidir. Son otuz beş yılda teröre en fazla hedef olan ülke Türkiye’dir. Uluslararası camiadan yeterli desteği alamamasına rağmen terörle mücadeleyi etkili bir şekilde sürdürerek gerek yurt içinde gerekse sınırdaş ülkelerde kontrol edilebilir bir seviyeye indirme başarısını göstermiştir. Terörle mücadelede yedi bini güvenlik görevlisi kırk bin vatandaş hayatını kaybetmiştir. Türkiye terörle mücadelesinde uluslararası camiadan yeterli desteği alamamıştır. Bazı ülkeler bölücü terör örgütüne kendi ülkelerinde barınma ve maddi yardımlar yapmışlardır. Halen bölücü terör örgütüne mensup birçok militan bu ülkelerde yaşamaktadır. Türkiye son yedi yılda özellikle Suriye ve Irak’ta kanlı eylemler yapan DEAŞ terör örgütüne karşı etkili bir mücadele yürütmektedir. Bu durum ülkemize maddi ve manevi bir yük getirmektedir. Uluslararası camiadan etkili bir destek alamamasına rağmen bir kısım ülkeler tarafından SURİYE sınırından terörist geçişlerini önlememekle suçlanmıştır. Oysaki Türkiye’nin işi sanıldığından daha zordur. Türkiye, Irak ve Suriye ile en uzun sınırı olan ülkedir.  Türkiye’yi tenkit eden bu ülkeler Türkiye’nin dünyada en çok sorunla uğrasan iki ülke ile (Suriye-Irak) sınırı olduğunu görmezden gelmişlerdir. Aynı zamanda birçok ülke Türkiye’ye terörizmle mücadelede yeterli ve zamanında istihbarat desteği de vermemişlerdir. Özellikle ABD istihbarat paylaşımında yeteri kadar hızlı davranmamıştır. ABD sadece vatandaşlarını uyarmış her uyarısından sonra Türkiye’de terör eylemi oluşmuştur. Türkiye kararlılıkla tek başına terörle mücadeleyi sürdürmüş ve bunda da başarılı olmuştur. Gerek DEAŞ gerekse PKK/PYD/YPG savunmasız yumuşak hedeflere saldırılar yaparak kendilerine sempati duyanlara halen aktif ve var oldukları imajını vermeye çalışmaktadırlar. Terörizmle mücadeledeki bu çifte standart uluslararası sistemin güvenirliğinin sorgulamasına neden olmaktadır. Dünyanın içinde bulunduğu bu durum kaynakların insanlığın faydası yerine silahlanmaya harcanmıştır. ABD’nin silahlanmaya ayırdığı para 600 milyar, Almanya 44 milyar, Türkiye 18,2 milyar dolardır. Bu liste uzayarak devam etmektedir. Bütün uluslararalarındaki gerginlikleri azaltıp, barış ortamını artırdıklarında silahlanmaya harcanan bu paralar insanlığın yararına harcandığında daha güzel ve yaşanabilir dünyaya sahip olacağız. Uluslararasındaki gerginliğin hiçbir ülkenin yararına olmadığına inanılmadığında dünya daha da güzelleşecektir.

Mithat IŞIK

SAVUNMA VE GÜVENLİK KOORDİNATÖR YARDIMCISI

14.05.2018