İşgale karşı mücadelede Filistin Direnişi Yeni bir Safhaya Geçiyor

Uluslararası toplum, İsrail'i Mescid-i Aksa'ya ve ibadet edenlere yönelik saldırıyı ve Şeyh Al-Jarrah halkının zorla evlerinden sürülmesini durdurmaktan vazgeçiremedi. Gazze Şeridi'ndeki Filistin direnişi sözünü söyledi ve kutsal mekanlarda ibadet edenlere karşı saldırıları durdurun mesajını gönderdi.

El-Kassam Tugayları sözcüsü Abu Obaida'ya göre Filistin direnişi, İsrail’in El Aksa Camiinden güçlerini ve yerleşimcileri çekmesi için süre verdi. Ancak İsrail buna rağmen saldırgan tutumuna devam etti.

Gazze Şeridi’ne atılan yedi roketin Kudüs’ün işgal halindeki bölgelerini vurması üzerine siren sesleri yükseldi ve yerleşimcilerin ve işgal güçlerini, ibadet edenleri kuşatmasını geri çekmeye ve kaldırmaya zorladı.

Bu çatışmalar birçok nedenden ötürü İsrail işgaline yönelik direnişte yeni bir aşamaya geçildiğini göstermiştir:

• İsrail işgaline karşı Filistin direnişinin hala etkili olduğu, hatta uzun süredir devam eden direnişin bu safhada savunma durumundan aktif inisiyatif alan bir aşamaya geçtiğini göstermiştir.
• Filistin halkının birliğini ve demografik ve coğrafi dokusunu yıkmaya yönelik tüm işgal planlarının başarısız olduğunu vurgulamıştır. İsrail’in 2005 yılından beri uyguladığı kuşatmaya rağmen Filistinliler işgal karşısında direnişi dimdik ayakta kalmıştır.
• Roket saldırıları karşısında, İsrail’in milyarlarca dolar harcayarak inşa ettiği Demir Kubbe Sistemi başarısız olmuştur. Bu sistemi yanılmak için birden fazla noktadan aynı anda çok sayıda roket ateşlenmiştir. Bu direniş roketleri Kudüs ve Tel Aviv’e ulaşmış ve İsrail yönetimini yerleşimciler ve kendi halkı önünde utandırmıştır.
• Bir başka utanan ise İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’dur. Aşırılık yanlısı yerleşimcilere El Aksa Camii’ne baskın yapma ve Kudüs’ün birleşmesi yıldönümünü kutlama vaatlerini yerine getirememiştir. Netanyahu, aşırılık yanlısı Siyonist grupların ve partilerin beğenisini kazanmak için bu türden aşırı uygulamalara güveniyordu ancak direnişin tepkisi Netanyahu’nun planlarını bozdu.

Böylelikle İsrail işgali, El Aksa Camii’ne baskın yapma ve Şeyh Jarrah mahallesindeki sakinleri yerlerinden etme planında başarısız oldu, Filistin direnişi darbe almadı. Bundan sonra Gazze Şeridinde büyük çaplı bir askeri operasyon başlatıldı. İsrail bu bölgede yoğun ve şiddetli bir bombardımana başvurdu, savunmasız sivillerin yanında bir parkı, okulu ve yerleşim mahallesini bombaladı. Bu saldırılarda şimdiye kadar çocuklar dahil 40 şehit verildi. Öte yandan Filistin Direnişi, İsrail baskınlarına bir füze yağmuru ile karşılık verdi ve güvenilen Demir Kubbe sistemine girmeyi ve uygulanan şiddetin giderek artan bir direnişle karşılanacağı konusunda düşmanı uyarmayı başardı.

Filistinlilerin kararlılığı uluslararası toplumu harekete geçmeye zorladı.

Bu direniş ile dünya kamuoyunun dikkati çekildi. Bir dizi Avrupa konsolosluk temsilcisinin Şeyh Jarrah halkının uğradığı ihlalleri ve İsrail’in onları evlerinden çıkararak yerlerine yerleşimcileri getirmek için hazırladığı yer değiştirme planını öğrenmek için harekete geçtiği ve Şeyh Jarrah Mahallesini ziyaret ettiği görüldü. Pek çok ülke, İsrail’in insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve kutsal mekanlara saldırılarının durdurulması için, diplomatik çabaları Arap Ligi ve İslam İşbirliği Teşkilatı düzeyine taşıma girişimini başlattı ve Birleşmiş Milletlere taşımak için harekete geçtiği ve Güvenlik Konseyini acil durum toplantısında karar çıkarmaya çağırma girişiminde olduğu görüldü.

Sosyal Medya Filistinlileri yeni silahıdır.

Filistinlilerin sesini dünyaya aktarmada ve İsrail işgalinin ihlallerini ve insanlık suçlarını ifşa etmede sosyal medya her zamankinden daha fazla etkili oldu. Facebook ve İnstagram gibi sosyal medya platformlarında, İsrail işgalinin ihlallerini açığa çıkaran yüzlerce sayfa ve yayın İsrail girişimleri ile yayından kaldırılmasına rağmen, İsrail’in insanlık dışı uygulamaları Filistin davasının aktivistleri ve destekçileri tarafından, Filistin içinde ve dışında yapılan küresel kampanyalarla bu platformlar büyük bir baskı altına alındı. Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve insan hakları kurumları yanında sporcular ve ünlü saygın isimler bu kampanyalara katıldı ve İsrail üzerinde baskı artırılarak, İsrail’in gerçek yüzü uluslararası topluma ve tüm dünyaya gösterildi.

Sonuç olarak, İsrail onca gücüne rağmen Filistin direnişini durdurmakta çaresiz kalıyor. 76 yıldan fazla süren işgalin arkasından, bugün Filistin halkı kararlılık ve özverileriyle bu topraklarda kök saldıklarını ve asla dışlanamayacaklarını bir kez daha kanıtladılar. Kutsal mekanlara yapılan saldırı Filistin direnişini daha da kemikleştirdi. Filistinliler işgal planlarının karşısına bütün benlikleri ile çıktılar ve direniş ruhunu yeniden harlamayı ve dünya kamuoyu gündemine koymayı başardılar. Filistinliler kazandı, İsrail bir kez daha kaybetti. Bundan sonra yeni bir ivme kazanan Filistin direniş hareketi daha da güçlü olarak İsrail’in haksız ve adaletsiz uygulamalarının karşısında durmaya devam edeceğine kimsenin şüphesi olmamalıdır.