Adres :
Aşağı Öveçler Çetin Emeç Bul. 1330. Cad. No:12, 06460 Çankaya - Ankara Telefon : +90 312 473 80 41 - +90 530 926 41 13 Faks : +90 312 473 80 46 E-Posta : sde@sde.org.tr

Muhalefet Sorununun Belirleyici Faktörleri

Bu yazı 27/12/2023 tarihinde yayınlanmıştır.

*İlyas SÜPÜRGECİ/Yazar

 

Ülkemdeki en önemli ve öncelikli sorunun muhalefet sorunu olmaya devam ettiğini görmek son derece üzücüdür.

Siyasi partiler veya siyaset kurumu gereklidir ve çok önemlidir. Bir ülkede siyasi partilerin varlık nedeni, o ülkede yaşayan halkın huzurunu ve refahını korumak ve geliştirmek hedefi doğrultusunda halkın oylarıyla ülke yönetimine talip olmaktır. Halkın meşru ve demokratik seçimlerle yetki vermesi halinde ise halka vaat etmiş olduğu programı uygulayarak, ülkeyi başarılı bir şekilde bu hedefe ulaştırmaktır. Halkın seçimlerde muhalefet görevi verdiği partiler ise hem iktidarın icraatlarını denetlemek hem halk için geleceğe dönük bir umut olarak, iktidara alternatif bir program geliştirerek halkın güvenini kazanmak için çalışmak zorundadır. Muhalefet diğer taraftan ülkenin daha iyi yönetilebilmesini temin için yasama alanında da aktif ve sorumlu davranarak gerekli yasal düzenlemelere katkı sağlamakla vazifelidir. Kısacası, siyasi partiler parti çıkarları için değil, halkın çıkarları için çalışmak ve hem söylemleriyle hem eylemleriyle halkın güvenini kazanmak mecburiyetindedir.

Güven faktörü siyasi, sosyal ve ticaret alanında; ister bireyler arasındaki ilişkilerde olsun ister örgütlü ilişkilerde olsun en önemli etkendir ve belirleyicidir. Eğer güven yoksa ve kaybedilen güveni samimi bir tutumla yeniden tesis etmede başarı sağlanamıyorsa, tercih edilen olmak mümkün değildir.

Zamanın ruhunu yakalayabilmek veya içinde yaşamakta olduğumuz zamana damgasını vuran hayatın gerçeklerinin farkında olmak, siyasi partiler için güven faktöründen sonraki vazgeçilmez bir temel gerekliliktir. Çünkü bu husus siyasi partilerin hedeflerinin, programlarının ve izleyecekleri stratejilerinin belirlenmesinde esas yol göstericidir. Zamanın ruhunu yakalayabilen ve bu konuda halka tercüman olmayı başarabilen bir siyasi parti rakiplerine karşı önemli bir kazanım sağlamış olacaktır. Gerçeklikten kopukluk ise siyasi partiler için affedilemeyecek bir hatadır. Fakat tercih edilen olmak için bununla birlikte mevcut sorunları çözebilecek ve halkın huzurunu ve refahını arttırabilecek bir programa ve yeteneğe sahip olduğu konusunda kitleleri ikna edebilmesi gereklidir. Zamanın ruhunu yakalayabilmek bağlamı ile yakından ilgili diğer önemli bir husus ise bir siyasi partinin halkla olan iletişimi ve kendini ifade edebilme becerisidir. İster eylemler ister söylemler bağlamında, iletişim alanında temel hususlardan biri, verilen bir mesajın halkın çoğunluğu tarafından nasıl algılandığı konusudur. Verilecek bir mesajın halkın çoğunluğu tarafından nasıl algılanabileceğini doğru bir şekilde öngörebilmek yeteneği, siyasi partiler için vazgeçilmez bir yetenektir.

Kitle partisi olmak ile daha çok bir ideolojinin partisi olmak arasındaki fark bağlamında; siyasi partiler daha oluşum(doğum) safhasında bu ikisinden hangisi olmak istediklerine karar vermelidir. Her partinin dayandığı bir ideolojisi olmakla birlikte, ikisi arasında ciddi farklar vardır. En önemli fark; bir kitle partisi halkın farklı siyasi ve sosyal kesimlerinden belirli dönemlerde(zamanın ruhuna uygun olarak) destek alabilen ve mutlaka iktidar olmayı hedefleyen bir siyasi parti iken, bir ideolojinin partisi olan siyasi partiler zamanın ruhuna pek bağlı olmaksızın sahip olduğu ideolojiyi benimseyen ve savunan toplumun belirli ve sınırlı bir kesimi tarafından desteklenen partilerdir. Herhangi bir siyasi parti bu ikisi arasında ikilem yaşadığı ve kendisi olmadığı sürece genellikle başarısız olmaya mahkum olacaktır.  

Her siyasi parti içine doğduğu zamanın siyasi, sosyal, ekonomik ve güvenlik alanındaki koşullardan etkilenir. Eğer parti o döneme damgasını vuran hayatın gerçeklerini kavramış ve özümsemiş bir parti olarak doğmuş ve halkın çoğunluğunun desteğini kazanabilmiş ise; doğal olarak artık o partinin bir kitle partisi olduğundan ve kendine özgü bir parti ruhundan ve misyonundan bahsetmek mümkün hale gelir. Bir kitle partisinin varlığını ve etkinliğini sürdürebilmesinin yolu, o partinin değişmekte olan koşulları öngörebilmesine ve partiye özgü ruhu muhafaza ederek değişmekte olan koşullara uyum sağlayabilme yeteneği göstermesine bağlıdır. Zamanın ruhunu yakalayabilen bir partinin buna uyum sergilemesi ile partiye özgü kendi ruhunu terk etmesi ve bir anlamda yozlaşması arasında fark vardır: İlki, dinamik olmak ve fakat kendisi olmayı sürdürmek anlamını taşırken; ikincisi, kitlelere partinin misyonunu tamamladığı ve artık sorunların çözümünde güvenilir bir adres olmadığı mesajını verir.

Sonuç olarak; ülkemin muhalefet partileri burada zikredilmeyen diğer hususlarla birlikte, esasen yukarıda dikkat çekmeye çalıştığım konularda süreklilik arz eden ciddi bir sorun yaşamaktadır. Süreklilik arz etmesi ise bu sorunu ülkenin en öncelikli ve en önemli sorunu haline getirmiştir. Son günlerde yaşanan kritik gelişmeler karşısında sergilenen durum bunu açıkça göstermektedir. Bu durum, milli güç unsurlarından biri olan ülkenin siyasi gücü başta olmak üzere milli güç unsurlarının birçoğunu olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Özellikle kitle partisi kimliğine sahip partiler eylemleriyle ve söylemleriyle halkın büyük çoğunluğunun güven duygusunu sarsan bir duruma düşmekten ve ciddi sorunların bir parçası görünmekten kendilerini kurtarmalı; halka güven veren ve sorunların çözümünde güvenilir bir adres olduğuna inandıran konuma yükselmek için, ülkemizin gerçeklerine dayalı bir siyaset üretebilmelidir. Çünkü, ülke yönetimi halk tarafından öncelikle güven duyulan ve samimiyetine inanılan liderlere ve partilere emanet edilebilir; asgari gereklilik de budur.