Adanmış Patolog- Dr. Hosam Hamada

Dr. Hosam Ahmed Abdul-Moti Hamada, Gazze'deki toplumuna sarsılmaz bağlılık ve uzmanlıkla hizmet eden kendini işine adamış bir patologtu. 18 Ekim 1969'da doğan Dr. Hamada, tıpta parlak bir kariyer yolculuğu yaptı. Bu yolculuk onu 1996'da Tıp Doktoru derecesini aldığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi koridorlarından, 2002'de uzmanlığını tamamladığı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Bölümü'ne götürdü. Ancak bilime ve insanlığa hizmete adanmış bu parlak yolculuk, İsrail işgal güçlerinin Gazze’de sürdürdüğü soykırım saldırıları sonucu, Ocak 2024’te hazin şekilde sona erdi.

Dr. Hamada, yirmi yıldan fazla bir süredir Gazze'deki tıp camiasının temel taşlarından biriydi. 2002'den beri Gazze Şeridi'ndeki en büyük tıbbi kompleks olan Şifa Hastanesi'nde danışman patolog olarak görev yaptı. Uzmanlığı ve liderliği, 2010 yılında Patoloji Bölümü Başkanı olarak atamasıyla takdir edildi. Dr. Hamada ayrıca Al Azhar Üniversitesi'nde Patoloji Alanında Yardımcı Doçent Doktor olarak çalışıyordu ve burada yeni nesil Filistinli doktorlara hocalık yaparak, onlara yalnızca tıbbi bilgi değil, aynı zamanda toplumlarına karşı derin bir sorumluluk duygusu da aşıladı.

Hastanedeki çalışmalarının ve üniversitedeki akademik derslerinin yanı sıra, Gazze Şeridi'ndeki en ünlü kliniklerden biri olarak kabul edilen kendi özel kliniğini açtı. Klinik, işgalin getirdiği zorluklara rağmen, bizzat seçerek Gazze'ye getirdiği, dünyada kullanılan en iyi ekipmanlardan bazılarını içeriyordu. Dr. Hosam’ın çalışmaları sosyal medyada da yankı bulmuştu. [1]

Çatışmanın ilk günlerinde savaş şehri harap ederken bile Şifa Hastanesi'nde hizmet vermeye devam etti. 2023 Kasım ayında çalıştığı hastane hedef alındı ​​ve bölümünün bulunduğu binanın yıkılmasına yol açtı.

Dr. Hossam Hamada, Gazze'deki diğer doktorlar gibi, o dönemde temel tıbbi malzemelerin eksikliğine ve artan güvenlik tehdidine rağmen hasta ve yaralılara destek olmaktan vaz geçmedi. Saldırının ilk günlerinde, Tel Al-Hawa'daki apartmanında ailesiyle birlikteyken, bölge, o sırada meskûn oldukları evin hemen arkasındaki ev İsrail işgal güçlerince hedef alınarak vuruldu. Tıbbi ekiplerin gelmesi engellemelerden dolayı geciktiği için yaralılara yardıma koştu, onları evine taşıdı ve yardım gelene kadar onlara ilk müdahalede bulundu. Daha güvenli bir bölgeye, çocukluğunun geçtiği Al-Tuffah Mahallesine taşındığında, yaralıları yorulmadan ve büyük bir özveriyle evden eve dolaşarak tedavi etti. Bu zor şartlarda bile mesleki ve insani sorumluluğunu asla terk etmedi. Onun gözlerinin içine baktığınızda, işini seven, çalışkan, tutkulu bir doktor görürdünüz.

Saldırılar tırmanırken, Dr. Hamada ve ailesi Tal Al-Hawa Bölgesinde inşaatı devam eden bir eve sığınmak zorunda kaldı. Zorlu 5 gün boyunca, savaşın şiddetiyle çevrili bir şekilde dış dünyadan kopuk yaşadılar. 21 Ocak 2024'te, işgalci güçlerin geri çekildiğini öğrendikten sonra, Dr. Hamada, iki komşusuyla birlikte aileleri için güvenli bir geçit sağlamak üzere yola çıktı. Ancak, tamamıyla sivil olan ve güvenli bir yer arayan Dr. Hamada ve komşuları, İsrail işgal güçlerinin füze ve keskin nişancılarının saldırılarıyla katledildiler.

Ailesi, askeri abluka nedeniyle kendisine ulaşamadıkları iki acı dolu gün boyunca hayatta kaldığı umudunu korudu. 23 Ocak 2024'te, bölgedeki askeri ablukanın kalkmasının ardından na’şına ulaşıldı. Doktorlar, Dr. Hamada’nın ağır şekilde yaralanarak, saatler süren kanamanın ardından şehit olduğunu tespit ettiler. Cesedi, 25 yılını halkına hizmet etmeye adadığı Şifa Hastanesi'ne bir tahta üzerinde taşındı.

Patolojik araştırmalara dair çalışmalarının yanı sıra, kültür ve okumaya tutkuluydu. Şehitliği nedeniyle çoğu tamamlanmamış olan bilimsel araştırmalarla dolu, dikkat çekici bir yolculuk geçirdi. Gazze Şeridi'ndeki diğer özverili gençler gibi, kendine hedefler koydu ve uzun yıllar bu hedeflere ulaşmak için çalıştı. Dr. Hamada sadece tıbbi uzmanlığıyla değil, aynı zamanda sanata düşkün, ince ruhlu karakteriyle de Gazze toplumunun önde gelen kişiliklerindendi. Meslek hayatının dışında, resim yapmaya ve okumaya tutku derecesinde bağlıydı. Bu çalışmalarıyla kendini ifade ediyor ve Gazze'deki hayatın zorlukları kaşsında teselli olanağı buluyordu.

Şehit Dr. Hossam Hamada sadece başarılı bir doktor değil, aynı zamanda çocuklarına iyi bir hayat sağlamak için çok çalışan iyi bir babaydı. Hayallerini ve hedeflerini gerçekleştirmek ve sanatsal, kültürel becerilerini geliştirmek için bütün imkanları zorladı. Ancak İsrail işgal saldırıları, çocuklarını sevgili babalarından ve müşfik koruyucularından mahrum etti. Hedeflerinden biri de neredeyse bitirmek üzere olduğu hayalindeki evi inşa etmekti. Ancak işgal evini de kliniği gibi yıktı.

Dr. Hosam Hamada'nın mirası dayanıklılık, özveri ve vatanına olan sarsılmaz bağlılıktır. Hayal bile edilemeyecek zorluklarla karşı karşıya kalsa bile Gazze'de kalma, hayatını ve kariyerini orada inşa etme ve son nefesine kadar toplumuna hizmet etme kararından asla geri adım atmadı. Onun kaybı, İsrail’in devam eden işgaliyle hayatları altüst edilen, yok edilen sayısız insanın ve en zor koşullar altında bile toplumlarına hizmet etmeye devam eden olağanüstü bireylerin sarsıcı bir hatırlatıcısıdır.

Ruhu şad olsun, Allah rahmet eylesin.

İntern Dr. Mohammad Al Hajjar, Aseel Hamada ve Alaa Abu Halima ve Gazeteci-Yazar Mustafa Ekici’ye katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Prof. Dr. Orhan Alimoğlu

İstanbul Medeniyet Üniversitesi